Güne Dair....... Figen Şakacı Kitapları...

Bu aralar daha bir sıklıkla rakamlara bakar olduk. Çünkü önümüzde ki iki hafta da salgının pig yapması bekleniyormuş.
Evet her gece tvde tartışma programlarında konusu dönüyor. Bir sürü komple teorileri de var. Ama bir gerçek daha var ki...salgın var ve sonu pek iyi bitmiyor....
Dün gece Bakanların açıklamasını dinledik.
Okullar 30 Nisan'a kadar ertelendi. Sonrası açılsa da bizim kız için bu sene bitti... Nasıl olsa Okul Öncesi Kreş'e gidiyordu. Tabi daha büyük sınıflar ve sınavlara hazırlananlar için bu tarihler sıkıntı.
Şöyle bir şey de var eğitimin gerçektende telafisi yapılır kimse geride kalmaz...
İnşallah bugünler geçsin bitsin....
İg hesabımda paylaştım lakin burada da paylaşmak istiyorum.....
Twitter'da özellikle akşam yatsı ezanından sonra okunan dualar ile dalga geçenler oluyor.....

Bildiğiniz üzülüyorum...
Tamam "içim kararıyor, korkuyorum" dersiniz anlarım, ianancınız gereği size doğru gelmiyordur yine anlarım... hiç inanmıyorsunuzdur, gereksiz geliyordur yine anlarım...
Ama ne olursa olsun "dalga geçilmesini" anlamıyor ve saygı duymuyorum.

Çünkü artık bilimin ve ilimin bahsettiği, kabul ettiği bir şey var....
Yer gök enerji, dua üzerine.... ağzımızdan çıkan her kelimenin öneminden bahsedildiğini anlatsam...ki bence çoğumuz bunları biliyoruz...
Kuntum, meditasyon, Budist inancı derken her ne şekilde ibadet ediyorsanız edin saygım sonsuz... ve iyiyi çağırırsak iyi şeyler olur diye inanıyorum....

Bunların dışında evde bolcana etknlik yapıyoruz kızçe ile.
Dikkat kitaplarımız vardı, onları babası ile yapıyor, hep beraber kutu oyunları oynuyor, hamurdan şekiller yapıyoruz.
Arada da tek takılıyoruz.
Arada tabletten oyunlar oynuyor, hiç sokağa çıkmıyor yaklaşık 20 gündür lakin tek kelime şikayet etmedi.
Ara ara durumun ciddiyetini anlatıyoruz... haberleri izlerken oda seyrediyor bizimle.
İleride bugünler geçtiğinde üzerimizde nasıl bir ruhsal etki bırakacak bilemiyorum, merak da ediyorum....👀

Bu arada üçleme olan "Figen Şakacı " kitaplarını bitirdim.

İkinci kitap olan "PALA HAYRİYE" ile yazar bize Hayriye'nin üniversite yıllarını, gençliğin, aşklarını, arkadaşlıklarını, hoyratlığını, o dönemin siyasi olaylarını anlatıyor..... Yine yalın ve akıcı bir dille...
Arka kapak yazısı şöyle;

Böreğe pudra şekeri ister misin? Ertürk Yöndem, Lenin'i döver mi? Kim otlu peynir kokuyor? "Bekâret esaret", yarım yarım hatıralar, öğrenciler, gazeteciler... Kim dans eder ki komparsitayla? Şehrin yokuşları, çıkmaz sokakları... Yalnız mısın sen oralarda? Genç bir kadın evden kaçıyor, kalın fitilli kadifesi kirden üzerine yapışmış, kaşı-bıyığı gür Pala Hayriye bu... Figen Şakacı, doksanlı yıllarda üniversiteye başlayan Hayriye'nin kırklı yaşlara kadar yaşadıklarını anlatıyor.Pala Hayriye, neşeli, meydan okuyan, direnen bir kadının hikâyesi... Figen Şakacı, Bitirgen'le başladığı büyüme hikâyesine Pala Hayriye'yle devam ediyor.
(Tanıtım Bülteninden)


Üçüncü kitapla son buluyor...
Bu biraz daha içe dönük bir kitap.... Artık hayriye belirli bir yaşa gelmiştir....O kanının deli aktığı zamanlar durulmuştur..... Yakon arkadaşı bir gün süpriz yapar ziyarete gelir lakin Hayriye yoktur....
Defterlerini bulur..... biraz okur ve aslında ne kadar çok şeyi içine attığını görür arkadaşının.
Bu kısımları okurken aklıma hep kendim ve yakın arkadaşlarım geldi.
Bazen sanıyoruz ki en yakınımızın, dostumuzun bazen anne babamızın, eşimizin "HER ŞEYİNİ, HER DUYGUSUNU, DAVRANIŞINI" biliyoruz zannediyoruz...

                                        Arka kapak yazısı şöyle... 

Kitap Açıklaması

Azar azar azalan zaman. Adına yaşlılık dedikleri yavaşlık… Aksayan, sakatlayan, eğri büğrü bir hal. Yere doğru, öne doğru, gittikçe toprağa doğru kapanan, büyüdükçe küçülmeyi, buruşmayı, titremeyi, üşümeyi, elde tutamamayı, önündekini görememeyi, unutmayı, unutturmayı sinsice belleten beden…

Sana ne oldu, sana ne oldu, hadi çık sokağa aldırma diyordun ne oldu diye durmadan başına kakan, yıldıran...

Şimdi kimim ben diye soran, susan, susan, sustuğuna suçlanan aynalar…

Usul usul çoğalan hüzün. Hayriye’yi arayan Rüya. Yüzleşmeler, eksik kalan mevsimler, pencere önündeki koltuk, yangınlar, çaresiz kaynaşmalar… Kısacık aşkları şehrin.

Figen Şakacı, Bitirgen’le başlayan Pala Hayriye ile süren üçlemesini Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? ile tamamlıyor. Bir ömrü anlatıyor, bir kadının varlığını, yokluğunu, izlerini, cümlelerini, gürültüsünü…

Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? Aşkların, yenilgilerin, solgunluğun, neşeli ve dirençli kahkahanın romanı…

(Tanıtım Bülteninden)


Bana göre güzel bir üçleme idi.
Yazarı Lale Ablanın tavsiyesi üzerine almıştım. Sevgili "Lalenin Bloğu" uzun zamandır sık yazmıyor ama İg'den takip edebilirsiniz. Kendine has paylaşımları ve yorumları vardır.

Böyle işte!





Yorumlar

  1. Hep tartışma programları açık...
    İçimiz dışımız korona oldu...
    Bakalım nasıl kurtulacağız bu durumdan, bu paranoyadan, bu koronoyadan :)
    Kitap okuyup yazarak geçiyor benim de korona günlerim...
    sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hep aynıyız dimi!.... Geçecek ve sonrası olacak.... Yapı itibari ile umutluyum, iyi senoryadan yana ılmak istiyorum...
      İyi ki kitaplar var.
      İyi geceler Mert. :)

      Sil
  2. Pala Hayriye serisini ben de Oytun'la Hayat bloğundan duymuştum. O da çok sever bu seriyi.

    Kızın dışarı çıkmadığı için şikayet etmiyorsa çok şanslısın. Ben ve tanıdığım birçok kişi çocuklarımızı evde oyalamakta zorluk çekiyoruz. İnşallah bu günler en kısa zamanda ve en az hasarla atlatılır da onlar da sokaklarda özgürce oynayabilirler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanıyorum Lale Abla'da Şebboy'un okuduğu dönem aynıydı sanırım. Ben taaa o dönemler eklemiştim listeye :)
      Sanıyorum yaşının küçük olmasından dolayı şikayet etmiyor. Birde beraber takılıyoruz. Biz şikayet edersek onda eder düşüncesiyle hareket ediyorum. İyi geceler 🎈

      Sil
  3. Egitim telafi edilir rabbim saglıgımızı elimizden almasın

    YanıtlaSil
  4. Maalesef durum hepimiz için çok kötü ablacım,bizler biraz daha şanslıyız en azından arabamızla dağa bayıra çıkıp hava alabiliyoruz,hava sıcak balkonda oturabiliyoruz.Dilerim tüm olumsuzluklar bitecek :( biraz da hak ettik artık doğa,diğer canlılar insanoğluna olan nefretini kusmaya başladı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet canımın içi.... Maalesef hak ettik. Sizin adınıza öyle mutluyum ki ve tam zamanında gittiniz. Öpüyorum sizi kocaman 😘

      Sil
  5. Twitter kullanmıyorum ama sosyal medyada dönen geyikleri arkadaşlardan öğreniyorum. Yazık ki selalar ile de dalga geçer olduk. Allah sonumuzu hayretsin. İyi insanların yüzü suyu hürmetine Allah yine bize iyi ekmek veriyor. Allah'ım hepimizin yardımcısı olsun.

    YanıtlaSil
  6. Yazarın kitaplarını okumadım ve senin paylaşımlarında gördüm ilk defa . Benim çocuklar üniversiteler. Sene sonuna kadar uzaktan eğitim dediler ancak kitapların çoğu yurtta kaldı . Bir şekilde idare edeceğiz artık .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalemi güçlü kadın yazarlarımızdan Nilüfer. Ne güzel büyümüş çocuklar darısı bana 😁
      Selamlar, sevgiler.

      Sil
  7. Gülşahcım tavsiyen üzerine kitapları not aldım. Keyifli okumalar ve güzel haftalar diliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi