Ev Halleri, Kitaplığım...

 Devamlı evde olunca aklım hep bir yerleri derleme, toplama, silme modunda.

Bayadır da aklımda camları silmek vardı. Bugün yine camlara bakarken; kalk kalk Gülşah aklına düşmüşken sil dedim 😬

Saat 15:30 gibiydi, giriştim camları silmeye... Sorun şu ki ev sanırsın camdan ibaret... Balkonlarda kapalı olunca....... 

Neyse efenim yoruldum ama değdi.... 😊 

Kız babanesinde kaldı dün, oysa ki aklımda full dizi, film izlemek, kitap okumak vardı ammaaaa... Ertelemekten vazgeçmek adına harekete geçtim. 

Dün gece "Bridgerton" dizisini izledim, kaldı 3 bölüm. Ara dizi olarak iyi gidiyor. :))

Bugün "Lupin" dizisine başladık. Arsen Lupen'den uyarlama... Çok da tutmadım diziyi, her şey çok hızlı geçiyor.....

Birde "Fran Lebowitz Belgeseli" ne denk geldim. Çok keyifli ve komik hem de çok akıcı. Kadın tam bir entelektüel ve bilgili. İnce esprilerle hem kendini, hem yaşadıklarını, hem yaşadığı şehri, günümüzü değerlendiriyor. Yazar ve aktörmüs kendisi.

Nette arattırdığım da şöyle diyor ;

-Frances Ann Lebowitz, Amerikalı bir yazar, konuşmacı ve ara sıra aktör. New York Şehri duyarlılığından süzülen Amerikan yaşamı üzerine alaycı sosyal yorumlarıyla tanınır. Bazı eleştirmenler ona modern Dorothy Parker adını verdi. Wikipedia (İngilizce



Bugün aklıma Hat geldi. Birden sesi soluğu kesildi, Twitter'da falan da yorumlar yok. Acaba "ne oldu?" diye düşündüm. Çünkü duyduklarıma çok üzülmüştüm. Sevdiğim, kelimelerine hayran olduğum bir yazar Hasan Ali Toptaş... Gündem nasıl da hızlı değişiyor... Bir iki gün yer yerinden oynuyor sonrada hopppp başka konuya geçiyor.... Gerçektende her şey teknoloji oldu ve bizde tüketici olduk.....

Bazı değerleri, bazı duyguları yitiriyormuşuz gibi hissediyorum..... 

Sanal alem çok korkutuyor beni... Fazla bağlanıyoruz gibime geliyor ve kopuyoruz, yalnızlaşıyoruz... O yüzden sanırım bazı duyguları hala içinde taşıyanlarımız küçük kasabalara kaçıyor, orada yaşamak istiyoruz.... 

Hadi birazda okuduğum kitaplardan bahsedeyim, sıkmayayım sizi... 

'Salka Valka'  Halldor Laxness'e ait bir eser. İzlanda Edebiyatı'ndan bir kitap.  Soğuk ve küçük bir kasabada geçiyor olaylar. Yalnız etten biraz Oseyr kasabasıni araştırınca, gördüğüm manzara süperdi 😳

📍 Özellikle anlatımı, kelimelerin akıcıligi çok iyiydi. Kitaba isminide veren #salkavalka o kadar cesur, yiğit bir kadındı ki... Hiç unutmiycam seni dedim kitap bittiğinde....

📍 Özellikle politik olayları aktarımı, küçük bir kasabanın sendikaya bakış açısı, kadına, hayata bakış açısını anlatan bir kitap. Ve bu anlatımda her ne kadar annesi tarafından bile yara alan Salka'nın ne olursa olsun dik duruşunu anlatan bir kitap.


📍 Arka kapak yazısı ;

Salka Valka, İzlanda edebiyatında yeni bir sayfa açan canlı, destansı edebî yaratıcılığından ötürü, 1955 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Halldór Laxness’in başyapıtıdır. Laxness bu romanında okuru, İzlanda’nın dondurucu soğuğunda titreyen küçük bir balıkçı kasabasında, ahlak anlayışları çökmüş, ama dinî duygularla şişirilmiş balıkçıların acı dolu hayatlarıyla yüz yüze getirir, güçlü bir kadının zorlu hayat şartlarını ve mücadelesini gözler önüne serer. Çocukluğunu yaşayamadan büyümek zorunda kalan Salka adlı genç kızın merkezinde yer aldığı romanda, yoksulluk, sömürü ve çaresizlik çok çarpıcı bir tarzda tasvir edilir. Salka, annesi Sigurlina’yla birlikte, kuzeydeki evlerini terk edip İzlanda’nın güneyine, daha iyi bir hayat özlemiyle yola çıkar. Ama Oseyri adındaki küçük bir köyde mola vermek zorunda kalırlar ve bir daha da oradan ayrılamazlar. Sigurlina ne kadar iradesiz biriyse, kızı da o kadar güçlüdür. Güçlü iradesi, yoksulluğa karşı başkaldırının ön saflarına taşır Salka’yı.


Salka Valka, yalnızlığın, umutsuzluğun, umut olarak sosyalizme sarılışın hikâyesidir.


Sonracığıma Proust'un 6.kitabını bitirdim; Albertine Kayıp... 


Bu bölümde, hem duygularını hem ilişkisini sorguluyor Marcel. Hatta adının gectigi cümle var. Bu kitap daha akıcı idi ya da ben alıştım artık.

Çevresinde ki ilişkileri de sorguluyor. Ve gerçektende düşündüğünüz de ayrılık sonrası duyguları nasılda en ince detayına kadar anlatabiliyor.... Size o duyguları veriyor. 

Öyle işte, selam ederim okuyana... 😊 

Yorumlar

  1. Evde hayat iyice monotonlaştıartık. Sil süpür, yemek yap (ben de 2 erkek ergen var. Gıda olayı epey yükün tutuyor) bulaşık, yeniden akşam yemeği....hiç bitmeyen kısır döngü gibi. Araya ben de günlük spor, yürüyüş, kitap, dizi falan katıyorum. Ama gün yetmiyor işte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah kolaylık versin 2 erkek ile 😬
      Yürüyüşü katsam bana da iyi gelecek. Şu günleri uzatsalar, biz annelere ne büyük iyilik ederler :)
      Selamlar, sevgiler 🌸

      Sil
  2. Vakti yine iyi değerlendirmişsiniz öneriler için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elimden geldiğince. :)
      Bende teşekkür ederim, selamlar.

      Sil
  3. o camları bir de ben temizlemeye başlasam fena olmayacak:)
    bu ara dizi izleyemiyorum arada filme ancak yetişiyorum, İzlanda edebiyatı hımm kitap dikkatimi çekti:)
    kolaylıklar diliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üstüne yine silmem gerekiyor 😬
      Artık bahar temizliğine kaldı. Hepimize kolay gelsin.
      İzlanda, İskandinav Edebiyatlari güzel oluyor,tavsiye ederim.
      Selamlar. :)

      Sil
  4. Okumaya ayırdığınız zaman çok kıymetli... emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 🙏🏻 İnanın öyle. Zamanı verimli kullanmak gerek.
      İyi akşamlar.

      Sil
  5. Dediğiniz gibi sanal alem bizi gerçek dünyadan kopartıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fazlası hem de nasıl Turgay Bey.
      İyi akşamlar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi