Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bendennnnnn haberler......

Resim
Herkese merhaba, nasılsınız? Uzun zamandır uğrayamadım yazılarınıza, kendi sayfalarıma.... Bu aralar şiddetli baş ağrısı yaşıyorum ve genelde de yatıyorum. Ne kitap okuyabiliyorum, ne gezebiliyorum. Ara da 2 film izledim oda iyi olduğum zamanlar da.... Hiç bu şekilde baş ağrısı çekmemiştim. Allah kimseye vermesin. İnşallah yakın zamanda düzelicem... Filmlerden biri "Danton" . Özellikle baş rol oyuncusuna bayıldım.  Filmin konusu devrim sonrası her iki tarafın yaşadıkları, olaylara bakış açısı ve idam cezası.... Film bir çok dalda ödül almış, haketmiş. Diğer film de "Roma'dan Sevgiler" ... Eğlenceli bir izlenimlik film. Özellikle Woody Allen bir harikaydı. :)) Benden böyle.... Herkese iyi akşamlar.

Aylak Adam / Yusuf Atılgan

Bu ayki okuma grubumuzun kitabıydı Aylak Adam.  Kitabı çok sıkılarak okudum, zorunlu olmasam okumazdım diye düşündüm hatta. Ve şunun da kararına vardık ki; reklamı çok iyi yapılmış bir kitap ama anlatıldığı kadar da iyi bir kitap, başucu kitabı değil... Yazarın hayatını ve bu kitabı yazma sürecini okuduğunuzda neden bazı cümlelerin hava da kaldığını, sonunun neden öyle bittiğini anlıyorsunuz. Örneğin yazar bu kitabını çook uzun bir zaman diliminde yazmış. Devamlı düzeltmeler ve cümle çıkartmaları yapmış. Mesela " c." kim? Neden kahramanımız her şeye karşı ama kendisi de karşı olduğu kişiliklere yakın. Yusuf Atılgan yaşamının bir bölümünü çiftlikte geçirmiş ve bu kitabı da orada yazmış. İnsan analizleri ve bazı soru cümleler çok iyi ama diğer yazımlar vasat bence. Hiç bir aylak adam bu kadar entellektüel olmaz. Yada ben görmedim, duymadım.  Yalnız çektiği belli, kafasını birşeylere özellikle de toplumsal gözüksede bireysel olarak bir şeylere taktığı belli kahramanın.

İremce'nin mimi :)

Severek takip ettiğim İ.r.e.m.c.e irem'in bloğu burada   mimlemiş beni de . Cevaplamak bugüne kısmetmiş. Mim konusu "özlenenler ve özlemekle " ilgili. Aslında özlediğim çok şey var desem.... * Bu sene vefatının 2.yılı olan Nuran Teyzemi özledim. Onunla sohbet etmeyi, kahve içmeyi ve kısır yapmayı.... Farklı bir yeri vardı bende. Ve benim yerimde farklıydı onda. Bunu hem söylerdi hemde ben hissederdim.... *Çocuk olmayı özledim. Mahallece dışarda olurduk, sadece yemek yemek için hergün birimizin evine giderdik sonrası ver elini yine sokak..... :)) * Hiç tanımadığım ama tanımayı çok istediğim halamı özledim. Ben küçükken vefat etmiş. Ama hakkında anlatılan o kadar iyi anı var ki; halacım nur içinde yat. Seni hatırlamasam da içimde seninle konuşuyorum... *Lise de ki öğretmenleri mi özledim. * Eski komşuluklarımızı özledim. Çay ve sohbetler bir başkaydı bana göre.   Aslında çok var ama hepsini paylaşmak istemiyorum. Bana kalsın... :)

Nazım Hikmet, Benden kalanlar :))

Resim
 Dün kendimi sokaklara attım diyebilirim. Bilbordlar da gördüğüm "Nazım Hikmet 111 Yaşında Sergisi" ne gittim. Caddebostan Kültür Merkezindeydi sergi. Şiirleri gibi sergide ki resimler de güzeldi. Ve ne ülkeyiz dedim, hiç değer bilemiyoruz.... Duygu yüklü olduğu, memleket dertlerini kendi derdi haline getiren adam Nazım Hikmet... Aşık, sevdalı, içli adam Nazım Hikmet.... Sürgünde yaşayan, sürgünde ölen adam ve adam gibi adamın mezarı da ülkesinde olmayan şair, ressam........ Gezdim, baktım, düşündüm sergi de... Bol bol fotoğraf da çektim. Çıkınca yine kültür merkezi içinde ki kütüphaneye uğradım, üye olmak için. Yalnız dışarı kitap vermiyorlarmış o yüzden vazgeçtim ve danışmada ki kıza Kadıköy'de kütüphane sordum. O da hemen sokağın başında Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesi var dedi. Hemen yola koyuldum. :)) Çünkü uzun zaman olmuştu kütüphaneye gitmeyeli üye olmayalı.  Müdürü de çok tatlı bir bayandı, sohbet ettik. kadıköy'de bulunan ve Kültür Bakanlığına bağlı

Yeni bir haftaya başlangıç, biten kitap....

Herkese iyi haftalar.... Yeni bir haftaya başladık. Haftasonu yoğunluğundan sonra bugünüm gayet sakindi. Dün ki 1.yaş doğum günü kutlaması iyiydi. Allah sağlıklı ömür versin Simay bebeğimize. Ailesi ile uzun yılları olsun kuzumun. Cumartesi gecesi tekrardan izlemeye başladığımız "Yüzüklerin Efendisi" filminin "İki Kule" filmini izledik. Nasıl bir görsen şölendir bu böyle. Bu arada eşim yazarın tüm kitaplarını cuma günü itibari ile kitaplığımıza ekledi :))) Okunmayı bekliyorlar. Bugün pek bir şey yapmadım tembellik dışında. Yemeğim de vardı.Bu arada yazmayı unuttum; en büyük olay benim için 3,5 yıl aradan sonra ilk defa saçlarımı istediğim model kestirdim. Eşim uzun saç sevdiğinden kestirmiyordum ama bu sefer tabuları yıktım ve kestirdim. :)))))))) Artık uzun bir süre kestirmem.  Erkeklerin bu uzun saç takıntısı neden anlayamıyorum, anlayamayacağım da.... heheh... Bakalım bu hafta bizi neler bekliyor?  &&&&&&&&&&&&

Bu aralar....

Resim
3 gündür kardeşim ve ailesi :))) bizdeydi. Keyifli zaman dilimiydi. Şuan evde sessizlik var özledim bile onları. hele yeğenimin sesini, oyunlarını, gülüşünü :)))) Canım o canım. Kardeşimgillerle olmak iyi geliyor bana. :) Hamaratlığımız üzerimizdeydi karı koca. Ben yemek konusunda döktürmeye çalıştım beyim de meşhur kakolu kekini yaptı. Yedik, içtik, sohbet ettik güldük ve gün bitti.... Tabi can sıkıcı olaylar da var ama sıkıntılarımı anlatmayı sevmeyen ben yazmıyorum... EN yakınımla konuşmayı ve günlüğüme yazmayı tercih ediyorum.  Nedense sorunum olduğunda anlatma sorunu yaşıyorum. Anlatmayınca daha iyi geliyor sanki. Neyse güzel şeylerden bahsedeyim. Aslında güzel bir haber aldım ama sizinle buradan paylaşmam için biraz zaman var. Onun dışında yanda ki fotoğraftaki kitapları okumaya başlıyorum. Hz. Hatice kitabına başlamıştım. Diğer üçüne de başlıyorum. Yusuf Atılgan buayki okuma grubumuzun kitabı, Oblomov'da Şubat ayı kitabı ama biraz kalın olduğundan anca biter. Cemil İpe

Yeni bir blog açıldı; Kitaplık Kurdu..

Herkese merhaba. Severek takip ettiğim/iz Leylak dalı ve Atalet blog sahipleri yeni bir blog açmışlar. Kitaplık Kurdu adında blog için burdan http://kitaplikkurdu.blogspot.com/2013/01/merhaba.html tıklayabilirsiniz. Kütüphanenizin olabilir, okuduğunuz kitabın yada başka okuyan birinin karesi de olabilir. Tek şart kendimizin çektiği fotoğraf olması. Göz atın derim hatta fotoğraf paylaşın sizde ki bizde sizin karenizi paylaşalım. İyi akşamlar.

Yaşam İle Ölümün Akrabalığı ve Hoşgör Köftecisi

 Kitabı geçen sene almıştım. İndirimden. Arka kapak yazısı ilginç gelmişti. Okudukça daha da bir ilginçti kitap. Meğersem Antigone bayağı ünlü bir edermiş. Tiyatro oyunu da varmış ama izlemedim. Netten bakacağım. Özellikle kan bağı, akrabalık, ensest ilişki ve yasa bağlantılarını işliyor. Yalnız bu kitap daha çok yazarın bu eser hakkında vermiş olduğu konferanstan alıntı. Biraz anlatım dili sıkıcı ama konu güzel.  Açıklama Antigone´nin suçu, ağabeyinin cesedini, dayısı Kral Kreon´un yasağına rağmen gömmesidir. Kreon´un huzuruna çıktığında failin kendisi olduğunu inkar etmeyi reddeder, eyleminin arkasında durur. Yasaklanmış bir yası tutar Antigone. Bu nedenle başkaldırısı kendisini ölüme sürükleyen bir karakter olarak her zaman tartışma konusu olmuştur. Feminizm eksenli tartışmaların en önemli isimlerinden Judith Butler bu kitabında ´Antigone belirli bir feminist siyaset türünün temsilcisi haline getirilebilir mi'´ sorusunu irdeler. Butler´a göre Antigone temsil i

İyi haftalar....

Bu sabah kar var İstanbul'da... :)) Evdeki temizlik bitti, blog yazısı da yazılıyor, blog ziyaretlerimi de yaptım. :) Birazdan çay keyfi ile birlikte kar izleyeceğim. Dün yoğun bir kadıköy turundan sonra evde olmanın keyfini yaşamalıyım. İşe gidenleriniz var biliyorum imrendirmek için yazmadım valla.... Dün Eflatun 1 kitabım bitti. Felsefe severler bilecektir bu kitabı diye düşünüyorum. Sokrate'in Savunması, Euthyphron-Birinci Alkibiades-İkinci Alkibiades-İon ile diyalogları var.... Sadece çeviriyi beğenmedim sanırım  çok eski bir kitap olmasından kaynaklanıyor. Yeni çeviriler daha iyi olabilir diye düşünüyorum. Erdem, ahlak ve iyilik-kötülük kavramlarına ve hayata yansıtmaya ne kadar önem veriyormuş Sokrates. Hatta devletlerin bile bunu benimsemesini istiyor ama biraz imkansız gibi..... Şİmdi Eflatun 2 kitabına başladım. Bu kitap biraz daha detaylı.  Haftaya başladık bakalım, neler getirecek. Herkese iyi haftalar.

Güzel birgünden kalanlar....

Resim
Sabahtan kızlarla buluştuk.( Ayşegül, Didem, Natali ve Zeynep) Taksim'de buluşalım dedik, hem oraın havası da bir başka bence. Her çeşit kültür var.... İst. Beyoğlu Cafe'de çaylarımızı içtik, sohbet ettik. Blog açarken hiç aklıma gelmemişti yazılarını takip ettiğim kişilerle tanışacağım. Ve yine bugün dönüşte dedim ki kendime; iyi ki tanımışım sizleri. Eksiklerimiz vardı aramızda ama bir dahakine onlar da olur uygun olurlarsa.   Yemek yemek için Fransız Kültür Derneğine gittik. Çok beğendim. İlk defa gittiğim bir yerdi. Dışardan hep görürdüm ama cafesi olduğunu bilmiyordum. Tavsiye ederim. Güzel bir yer, bahçesi de var.  Yılbaşı için hediyeleşme kararı almıştık, hediyeleştik. Hepsi birbirinden güzel hediyelerdi. Burdan da teşekkür ederim kızlar, kesenize bereket.  Bu arada karşıya vapur ile geçeyimde keyif yapayım dedim. Öyle keyif alıyorum ki vapura binmekten. Yanıma yeni bir kitap aldım ve başladım. İçinde bir çok yabancı kelime olmasına rağmen akıcı bir dili var kitabı

Cuma gününün ardından ve biten kitap Mino'nun Siyah Gülü

Dün ve bugün yoğun birgündü. Dün bizim buranın pazarı vardı ve bende yüklendim pazar arabamı doğru pazara gittim. Bir sürü taze yeşillik aldım. :)) Bugün de eşimin halasıgiller, kayınvalidemler ve kuzengiller(karı koca buarada demişimdir belki benim kuzenle eşimin kuzen evli ve biz onların nişanında tanıştık. :)))  )   yemeğe geldiler. Akşamdan zeytinyağlı pırasamı pişirdim, dereotlu peynirli kekimi yaptım. Sabahtan da misss gibi tarhana çorbam, pilav-tavuk sote, bol yeşillikli salata, börülce salatası, bürüksel lahanası ve brokoli haşlaması üzerine sarmısaklı sos ile servisimizi yaptık. Sonrası da çay keyfi.... Seviyorum misafir ağırlamayı.... Bitirdik bugünüde. Yarında blogdan kızlarla buluşucaz Taksim'de.  Herkese keyifli haftasonu. &&&&&&&& Dün de kitabımı bitirdim hemen yeni kitabıma başladım. Bir dönem kitabı Mino'nun Siyah Gülü. İçinde hem asılan gencecik insanlar acıtasyon yapılmadan ki acıklı bir durum benc

Yeni bir günden merhaba....

Veeee beklenen yeni yılı dün karşıladık. :) Eşim çalıştığından oo.oo dan 5 dakika sonra evdeydi. Üst komşum Müge Abla yalnız olduğumu bildiğinden yemeğe davet etti. Şarap da açtı benim için. Sağolsunlar. Bu arada kuzenlerim, kardeşim de çağırdı ama planım tek başıma evde olmak vardı, şarap ta eşlikçim olacaktı. Ama Müge Abla hayırı kabul etmediğinden onlara çıktım. Keyifliydi sofraları, dolma sarmış, mezeler yapmış. Onlar rakı içtiler bende şarap. :)))) Dün öyle bitti. 2012'de güzel şeyler olduğu gibi üzüntüler de oldu bizim için. İnşallah bu sene uğurlu gelir.  Umutluyum her zamanki gibi :)  Yeni bir günde blog sayfamı da değiştirdim. Şimdilik böyle... belki arka plan resmi değişir zamanla :) Geçen yıl 83 kitap okumuşum bu yılki hedefim daha fazla...  ....................... Yeni yıl tekrardan hoşgeldin. Herkese iyi akşamlar, iyi haftalar...