Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaşar Kemal'li Anılar Arif Keskiner , Ev halimiz....

Resim
 On beş tatil gelsin şöyle yaparız böyle yaparız, şuraya gideriz derken biz çok az dışarı çıkarak tatili yarıladık bile... Hatta Ocak ayını bitirdik yahu.. :) Tabi bunda havaların soğuk olması, kimle konuşsam; "aman sakın çocuğu çıkartma salgın var herkes hasta" muhabbeti. Vallahi korktum çıkartmaktan. Evet elbet hasta da olacak ama biraz daha geç tanışsın bazı hastalıklarla. Yine kafam da bir sürü planla yazıyorum yazımı ama buraya o kadar azını aktarabiliyorum ki..... Bu hafta " Arif Keskiner/ Binbir Renk Binbir Çiçek  Yaşar Kemal'li Anılar"  bitirdim. Eee tabi konu ve anılar Yaşar Kemal olunca kitap da güzel oluyor. ::) Arif Bey anılarından, birlikte yaşadıklarından, hayattan, Yaşar Kemal'in yakın çevresinden olan anılarını yazmış. Yer yer sıkıldım. Anladım ki bu kitabı okuyacaksanız benim gibi roman okur gibi okumayın. Ara ara açıp bölüm bölüm okuyun... Anılarını yazarken Arif Keskiner; yer yer Yaşar Kemal'in çevresinde olan, dostlarından

Hepsi Alev Selim İleri ve bende ki zamanaızlıktan haberler.

Resim
Yok yok ben bu zamanı bir türlü etkin,  programlı kullanamıyorum.... Bir kaç gündür kız erken uyuyor. Ben de o erken saatleri değerlendirmek istiyorum ama bir türlü beceremiyorum... Mesela bugün de erken yattı,  aldım elime tabletimi; dedim ki kendime,  önce blogda ki yeni yazıları oku sonra da kendim yazayım... Ama bu saat oldu ben anca yazabiliyorum. Evet evet okudum yeni yazıları  ama bu aralar tableti yada telefonumu hangi amaç için alıyorsam ben tam tersini yaparken buluyorum kendimi.... Ya İnstagram'a bakıyorum ya Facebook'a  fotoğraf ekliyorum ya kitaplara bakıyorum. Yapacağım şeyi en son yapıyorum ve o arada ya kız memeye uyanmış oluyor yada benim enerjim tükenmiş oluyor. Çünkü bide kitap okumayı istiyorum ve kitabıma kalan zaman bu aralar çok az oluyor..... Bide akşamları belirli saatten sonra başlayan ve takip ettiğim tartışma programları var,  onları da etkin dinleyemiyorum çünkü aklımın bir köşesi sessizlikte de oturmak istiyor.. Yani anlayacağınız bu aralar a

Emzirme, anne ve bebeği hakkında birkaç kelam...

Bu aralar nette,  Bloglar da o kadar çok emzirme ile ilgili yazılar görüyorum ki (sanırım benim ki biraz da algıda seçicilik oluyor)....  Özellikle yorumları okuduğumda bazen okuduğum yoruma inanamıyorum..... Emzirmek çok çok çok önemli, hele de sütünün geliyorsa kesinlikle anne bebek bağı açısından harika bir duygu. Ben şanslı annelerdenim. Bir de ben  gebeliğim süresince çok fazla olumlama  yaptım. Doktoruma konuştuğumuzda da bir kaç hastasının da yaptığını ve geri dönüşlerin gayet iyi olduğunu söyledi. Mesela nasıl mı? Otururken,  yatarken uyku öncesi hep hayalimde Umay'ı emziririm,  sütümün geldiğini,  yettiğini hayal ederdim, sakin bebek olduğunu,  uyku sorunu yaşamadığımızı hayal eder ve mutlu olurdum. Gerçekten de Umay sakin bir bebek ve biz aşı dönemleri dışında uykusuzluk hiç çekmedik. Tabi bunda Umay'ın da yaradılışının da,  günlerinin de payı büyük.  Umay ilk altı ay hiçbir ek gıda,  mama almadı. Hatta biz ek gıdaya başladığımız da muhallebi tarzı mamaları da ka

Okudum Bitti;3 / İNci Aral Kendi Gecesinde...

Resim
Kendi Gecesinde /İnci Aral kitabı bitti. Kesinlikle kalemi kuvvetli kadın yazarlarımızdan. Hem bir kadının hem bir erkeğin gözünden yazmayı, kelimelere dökmeyi ve harika düşündürücü cümleler kurmayı çok iyi biliyor.  Ben yazarı bundan 3-4 sene evvel bir derginin yıl sonu verdiği "Unutmak" isimli kitabı ile tanımıştım. Bu kitabında hayatına dair nehir söyleşiler vardı yanlış hatırlamıyorsam. Sonra da Taş Ve Ten kitabını okudum ki, en en beğendiğim kitaplarından biridir. Okumadıysanız tavsiye ederim....... Konu olarak bir aileyi,  aile içindeki sadakati, düzeni, cinselliği, aile bağlarını sorgulamış. Özellikle Hayal Ali'nin gözünden olayları aktarması, yorumlaması... Hem bir çocuk olarak hem de yetişkin olarak yorumlarını okuyoruz.  Usta kalem İnci Aral, eşcinsel ilişkiyi, nefret ve sevgi çemberi altında baba-oğul ilişkisini, batısından doğusuna bir Türkiye resmini mükemmel bir şekilde anlatmış bu romanında. Bir insanın kendini keşfetmesi ve olgunlaşma sür

Alışveriş Koliklik üzerine....

Resim
Günlerden pazar olunca biraz daha rahat takılıyorum/uz evin içinde. Birkaç rutin toparlama dışında oturmaya çalışıyorum/uz. :) Özellikle haftasonu sabah denk geldiğimiz bir program var TRT HD kanalında. Daha önceleri "Temizlik Hastaları" üzerine program vardı. Çok titiz olan kişiyle dağınık evinin temizlenmeye ihtiyacı olan kişiyi eşleştiriyorlardı. Bu sefer de "alışveriş hastalarının" programını yapmışlar. Elbette satın alma isteği, devamlı alışveriş isteği zamanla sınırları zorlamaya da başlar. Ve hastlaık olarak kabul ediyorlar. Bugün bizim denk geldiğimiz program da 21 yaşında ve işsiz, bir oğlu olan bayanın evine gittiler. Şuan için devlet yardımı ile geçindiğini ve çok borcu olduğunu söyledi. Bütçe Uzmanı iki bayan da bu kişiye "parasını nasıl değerlendirmesi gerektiğini, harcamalarında nasıl bir kısıtlamaya gitmesi gerektiğine " dair bir program, düzenleme yaptılar ve 12 ayda borcunu ödeyeceği bir çizelge hazırladılar. Programa katılan bayanın i

Ev Hali, Vahşetin Çağrısı Jack London

Resim
 Yine uzun bir ara vermişim yazmaya.Bu hafta  sakin, evde geçti sayılır. Zaten Umay ile zaman nasıl geçiyor bende anlamıyorum. Birde artık havalardan mıdır yoksa ruhumdan mıdır; daralmış vaziyetteyim. Birçok şeye zaman yetiremiyorum.... Kafam da bir sürü şey dolanıyor ama yaptıklarıma baktığınız da elle tutulur çok az şey var. Tek tesellim ve huzurum kızım. Bu aralar 2 yaş sendromu yaşıyoruz. Her şeye "anne ben yaaa" diyip el atmalar mı dersiniz, daha yaklaşmadan bakışırken bile çığlık atmalar mı dersiniz.... Anam ne çok yaş sendromları varmış çocukların da biz bilmiyormuşuz.  Hatta ara ara durup dururken gözlerimin içine bakıp ufak bir çığlık atıp sonra da gülüyor. Tabi bende çoğunlukla sessizce gözlerinin çine bakıp izliyorum. Eee tabi arada kızdığım, " bağırmana gerek yok Umay" dediğim durumlar da yok değil. Evet sabırlıyım ama insanım da aynı zamanda. :) Yine bu aralar çekirdeğe sarmış durumdayım, oturuyoruz ana kız çekirdek çitlediyoruz. Umay'da ufakt

Yeni yıl ertesi Yazısı, Ve Alaçatı Muhallebicisi, Contesse Mağazası Hak......

Resim
Veee güzel bir yılbaşından sonra hele birde kar yağınca daha bir güzel yılbaşı ertesi olabilir mi? Tüm aile toplandık ve keyifle yemek yedik. Bence en güzel yanı bu yeni yıla girerken sevdiklerinin yanın da olması. Yeni karalar mı... almam mı karar almak benim işim esprisini de yapayım.. :))))) Bu sene henüz yazılı kararlar almadım, her sene ajandama not eder yapabildiklerimi fosforlu kalemle çizerdim ki çok büyük bir keyiftir benim için... Her ne kadar evde mahsur kalsak da, ki bizim sokak bir de yokuş olunca birde çocuk olunca evde kalmak bizim için bir fazrdı. :) Bizde karın tadını tülleri açıp, pencereden dışarıyı seyrederek çıkarttık. Eşim "madem Umay'ı şuan çıkaramıyoruz dedi, o zaman ben kar getireyim diyerekten bir kova kar getirdi bizim kıza. Umay çok mutlu oldu tabi. Pencereden sokakata kayan çocukları gördükçe " bende ya bende" diye diye bir hal oldu. Neden çıkartmadın diyecek olursanız, geniz akıntısı vardı ve ilerlemesini istemedik. :) Tabi uzun za