Kayıtlar

Mayıs, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Akıllı Telefonların bizdeki bağımlılığı ve Fathers And Daughters Filmi...

Resim
Sabahtan kahvaltı haberlerini izliyorduk ki bir haber hem dikkatimi çekti hemde düşündürdü... Araştırmalara göre; günümüz insanında yeni bir kaygı durumu yaşanıyormuş.  Oda "Şarjım bitiyor,  biterse"  kaygısymış ve durum bildiğimizden de ciddiymiş.Sokak röportajında soruyorlar; ----------Şarjınız biterse naparsınız?   "Hemen eve giderim, bitmeden şaj ediyorum, fulluyorum" vs... diyenler çoğunluktaydı. Ve artık psikologlar bunun üzerine çalışıyormuş... Bağımlılık helede aşırısı olan bağımlılığın her türlüsü kişinin kendi yaşamından çalınan bir şey.... Hakikaten de düşününce o kadar bizim, bedenimizin bir uzvu gibi oldu ki şu cep telefonları.... Aradığımız kişi biraz geç açsa yada o an cevap veremese... telaşlanıyoruz, aklımıza binbir türlü şeyler geliyor yada acaba bir şey oldu bak hala dönüş yapmadı polemiğine bile girenler oluyor.... Kendimden biliyorum, ailemden biri aradığından geç açıyorsam yada o an müsait değilsem meşgüle veriyorsam hemen bir tel

Taşların Çığlığı Kitabına dair...

Resim
Bu havalar beni mahvetti, bir gün alerji hapı içmeyeyim dedim... aman Allah'ım ... olanları yazmak bile eziyet. Neyse efenim sonrasında içtim ve iki gündür gündüzleri pert bir şekilde uyuyorum. Üstüne bizim kız sabahın yedisinde ayakta ama ben ruh gibiyim. Eşim kalkıyorda ben nerdeyse öğlene kadar uyuyorum, hatta bir ara kalkıp kahvaltı edip sonrası tekrar yatıyorum.. İnanın kendime inanamıyorum benim gibi uykuyu sevmeyen biri için tam bir işkence kafayı kaldıramamak... Bende bu gece yarım aldım alerji hapını yarına Allah Kerim artık.... :)) Hani bu kadar uykuya bide geceleri oturabilsem oda yok... yine yastık beni çağırıyor modunda oluyorum.. Ama neyseki az kaldı havalarınaçmasına ve benim de normal hayatıma dönmeme.... Gece oturmayı< gece kitap okumayı< gece müzik dinlemeyi daha doğrusu GECE'yi sevenlerdenim efenim... Gündüzleri pek sevmiyorum. Elimde olsa sabahlarım o kadar  yani...gecenin sessizliğini ve maneviyatını bana hissettirdiklerini sevenlerdenim. Siz?

Cengiz Aytmatov ve Günce...

Resim
Bir kitap daha bitti. Okunacak kitap listeme baktığımda 28 kitabım var ve bu sefer elimdeki kitapları okuyana kadar kitap almamaya yine yeniden karar verdim... Söz veremiyorum kendime çünkü her kitap sever gibi tutamayacağımı da biliyorum. 😊 bu sefer böyle bir karar vermeme sebep, bazı yazarların birkaç kitabını okumuşum yada hiç okumamışım. Bu açığımı kapatmak için sevdiğim yazarların kitaplarını toplu alıp okumak istemem. Tabi araya başka Kitaplar her zaman girecektir. Ki keyfi de bu oluyor sanırım. 😊 örneğin Cengiz Aytmatov'un bir iki kitabını okumuşumdur. Sevdiğim bir yazardır, çünkü ülkesine, memleketinr dair yaşananları acıtasyon yapmadan ama canınızı yakarak anlatması çok etkiliyor beni. Acıyı da hüznü de ve sevinci de biz okuyucuya çok iyi aktarıyor. Bu kitabı biraz daha hüzün yüklü. 3 hikayeden oluşuyor, her hikaye de muhakkak bir kültürüne ait destan niteliğinde kısa öyküler de anlatıyor. cengiz aytmatov Derken epey bir zaman önce İnstagram'da Sevilay ile

Biraz film biraz müzik albümü derken....

Resim
X-Men Bu haftayı da bitirdik. Biz bu hafta da bir sinema yapalım dedik beyimle ve X-Men Filmine gittik. Baştan söyleyeyim bence/izce sinema da izlebencek türden değildi bu serisi filmin. Ve sanki çekilmiş olmak için yapılmış bir filmdi. Zorlama olmuş anlayacağınız...........Hani gitmeyniniz varsa ve gidecek olursa beklentisini en azda tutusun... Siz de farkındamısınız bilmiyorum ama son on-on beş yıldır fantastik, bilim kurgu filmlerinde hep bi dünyanın sonunun geleceğinden, başka gezegen arayışlarından bahsediliyor ve işleniyor, sanırım bizi buna hazırlıyorlar...   transcendence  evrim Evrim filmini izlemiş miyidiniz bilmiyorum? Ama izlemediyseniz mutlaka ama mutlaka bir izleyin... ora da bu nano teknoloji ve evrim ve dünyanın gidişatı o kadar güzel anlatılmış ki... İzledikten sonra "neden olmasın" diyorsunuz... Bence açıklanmayan bir çok şey var ve bu da onlardan biri..... İnternet ağı hem çok faydalı hem de çok tehlikeli... Artık birçok savaş düşünsenize

Nükseden Alerji, Biten Kitap, Fatma Akerson, Ölümle Başbaşa...

Resim
Cumartesi günü sinemya gidelim dedik beyimle, her şey çok iyiydi. Hah tamam ben bu sene alrjimi böyle azıcık ucundan atlatıyorum derken hopppp hoplayırvedi alerji bünyede....  Bu arada Kaptan America Filmine gittik ve ben her zaman ki gibi yine çook beğendim. ÖZellikle Akasya Avm'de ki İmax salonunda izleyin derim. Ses ve görüntü kalitesi muhteşemdi. Neyse efenim araya reklamı da aldım :) Captan America Çıktık biz ve bennn nefes nefese.... alerjim nüksetmişti... eve geldim ama halimi görseniz zor nefes alıyorum sanırsınız Koa hastasıyım. Tabi hemen koştum eczacımıza; 3 yıl önce kullandığım alerji hapını aldım. Hemen içtim. Biraz rahatlattı ama ara ara öksürük ve tıkanmalarım devam ediyor. Sanırım daha kuvvetli bir ilaç kullanmam gerek. Tabi birde uyku yapması yanında bonusu... sabahları öyle zor kalkıyorum ki... genelde Umay öğlenleri uyuyunca bende onunla birlikte yatıyor ve kalkıyorum yoksa başımı yastıktan zor kaldırıyorum..... Zor azizim zor bu durumlar an

Müzik ruhun gıdasıdır...

Resim
Bu enfes parçayı gözleriniz kapalı dinleyin derim... Çünkü öyle bişey ki müzüiğin içinde ki kederi, üzüntüyü ve aşkı öyle güzel aktarıyorlar ki........

The Girl On The Train, Trendeki Kız, Kütüphaneci filmi derken...

Resim
Yarın anneler günü. Her ne kadar ben "anneler, babalar ve sevgililer gününü" kutlamasam da yakında benim için de kaçınılmaz bir son olacak sanırım. :)) Olsun be , olsunda kızımdan olsun dimi ama :)) desemde  büyüdüğünde ona da anlatırım böyle günleri pek kutlamadığımı.... Beni anlayacağını umuyorum.  Trendeki Kız/ Paula Hawkins kitabı bir solukta bitti. Başlar da sıkılır gibi oldum çünkü çok sıradan gelmişti. Ama konusu ilerledikçe sanki yanı başımda geçiyordu olaylar. Sanırım yazarın ilk kitabı olmasına ve çok satmasının sebebi bu. Hep derim kitap için anlatım dili önemlidir. Sizi peşinden sayfalara sürüklemelidir... İşte bu kitap da öyle. Hani edebi bir anlatım, konu beklemeyin. Okurken kendim geldi aklıma. Gerçi trenle seyahat etmeyi sevenler bilirler; camdan bakarken ister istemez tren istasyonuna yakın evlerin pencerelerine bakmadan geçmezsiniz. Tabi eğer kitp okumuyorsanız yada yanınızda ki ile sohbet etmiyorsanız. Uzun zamandır terne binmiyorum çünkü SöğütlüÇ

Kitap yorumlarına dair....

Resim
Eğer bir yazarın daha önce kitabını okumadıysam yada sevdiğim bir yazarsa arada internetten taratır, kitaplarının yorumlarına bakmak isterim. Bazen kitabı okumadan önce bazen de okuduktan sonra.... Beni burdan sayfamı takip edenler bilir, kitap yorumu yaparken içindeki detaylardan fazlaca bahsetmem yada başka sayfalardan kitabın tamamının özetini copypes yapmam. Sonuçta okuyacak olanlar vardır ve kitabın büyüsü kaçsın istemem. Bunları niye mi yazdım... Geçenler de okuyacağım bir kitap için ön araştırma yapayım dedim ve hemen hemen okuyan bir çok kişi kitabın öyle mi bir özetini vermiş ki... İnanın kitabı alıp okumasanız da olur, o kadar detaylı yani.... Hani kitabı "okunmuş kitaplar" rafına kaldırsam hiç de kendime ayıp etmiş olmam.... Öyle olunca düşündüm bende gece gece.... Hani kitap yorumu denilince aklıma direk kopyala yapıştır gelmiyor, daha çok o kitap ile size hissettirdikleri yada beklentilerinizi karşıladı mı? cümleleri nasıl vs....gib

İskender Pala , Yalçın Tosun ve Mirac Kandilimiz Mübarek Olsun

Resim
Mirac Kandilimiz Mübarek olsun. Ben duanın gücüne inanlardanım. O yüzden size de, bana da dua edenlerimiz olur inşallah. Ama şuna da inanıyorum ki duanın dili, dini, ırkı olmaz. Gönülden geçen, kalple açılan ellerin duası... işte o çok önemli bir detay bana göre.... Nerde gönlü sıkılan varsa, hasta olan varsa, yada sadece iyi bir niyet bekleyen varsa kabul olur İnşallah.... Geçtiğimiz haftalardan bir gece bu kitabı bitirdim.. Enteresan bir çekim gücü var bence kitaplarının Yalçın Tosun'un. Tabi bunda çocuklara ve özgürlüğe dikkat çekmesi de olabilir. Diğer kitabında olduğu gibi bunda da yine bir ötekileştirme, eşcinselliğe dair ve çocukluğun getirdiklerine dair öyküler bulacaksınız.... Yeni ve genç bir yazar ama ödüle layık bir yazar ki bu kitabı da ödül almış bir kitap... Bazen okurken konular çok sıradan gibi geliyor ama öyle bir cümleler kuruyor ki sizi ters köşe yapıyor, sanırım en büyük sırrı bu kitaplarının... Yolu açık olsun, hep kalemi yazsın...

Emzirmeyi Bırakma, Çocuğum Büyüyor... Annelik....

Resim
Veeee 25 ayın sonunda artık Umay'ı emzirmeyi bıraktım. Bu süreç benim için çok zor oldu. Hala ara ara gözlerim doluyor ve emzirmek istiyorum...... Çünkü bir anne için bebeği ile iletişime geçtiği en kutsal anlardan biri bence... Evet biliyorum önemli olan ilk 6 aydı ve çok şükür ki Umay hiç bir ek gıda ve besine ihtiyaç duymadan sadece anne sütü ile beslendi. Ama gelin siz içime anlatın. Bir başkası bana sorsa belki bende aynı şeyleri söylerdim ama yaşayınca bir garip oluyorum. Sanırım Umay değil de ben hazır değildim emzirmeyi bırakmaya..... Çünkü gerçekten de onunla o temas  kızımı mutlu ettiği, güvende hissettirdiği kadar bana da çok iyi geliyordu. Bazı anneler büyüdükçe zor oluyor diyorlar ya hani, tersine o kadra zevkli geliyordu ki bana, onun o nefesini hissetmek, gözlerinin içine bakmak ve sevgi mesajları yollamak... çok keyifliydi çokkkk... Bayağı bir araştırma yaptı eşim ve okuduklarını bana aktardı.. Çünkü Umay'ın yanında elime telefon alamıyorum o da istiyor. A