Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİR YILBAŞI ÖYKÜSÜ/ CHARLES DİCKENS

Resim
Bayramın birinci günü ziyaretler bitti. Hepi topu iki komşu, kayınvalidemler tamam. Kardeşimgillerde geldi gitti. Bugün bizim için normal günlerden birgün oldu. Aslında akraba olarak kalabalığız ama sıkı bir bağ olmadığından, anca düğün dernek, cenaze de görüyoruz birbirimizi... Üzücü..hemde çok çünkü kalabalık sofralar, kuzen buluşmaları çok keyiflendiriyor beni. Bu bayram çok da keyfim yok... ilk bayramımız demiştim size diğer yazımda... içim hep daralmış vaziyette.......aklımda hep anılar... Öyle işte efenim... konuyu dağıtmayayım.... BİR YILBAŞI ÖYKÜSÜ/ CHARLES DİCKENS daha öncesi animasyon filmini izlemiştim. Hatta her sene sinema kanallarında denk gelirsem yine aynı keyfile izliyorum hatta neredeyse tüm noel filmleri keyiflendiriyor beni. Orada ki renkli hazırlıklar, yeni bir yılın getirdiği heyecanlar bir umut veriyor....bana göre tabi... Kitabını da Carrefour'da gezinirken kitap standına bakarken gördüm ve birkaç tane daha böyle kısaltılmamış, çocuk klas

İyi Bayramlar...

Resim
  Ramazan Bayramınız Mübarek olsun... Şeker bayramı diyince aklıma birçoğumuzun çocukluğunda olduğu gibi kapı kapı dolaşıp şeker topladığımız anılar geliyor.. Bu ailecek bizim ilk annemsiz bayramımız... İçim buruk, kırık, yaralı... Ama ne yapıcaz işte biz yaşayanlar için hayat devam ediyor.... Bir hafta öncesinden bayram temizliği yapılırdı. Sonrası kadayıf tatlısı.. Baklava ve yaprak sarması babaannemin evinde olurdu bide babanem sağouk ayran çorbası yapardı her bayram. Şimdi hepsi anılar da kaldı. Ruhları şad olsun... Anılar, anılar, anılar... İyi bayramlar efenim tekrardan...

Hatıra Defteri ve Anılar...

Resim
Kutuda kalan kitaplarım/ız vardı ve kitaplık alınca düzenlemeye başladık. Arada elediğim kitaplar da oldu. Sonra hatıra defterim çıktı hatta eşiminde hatıra defteri çıktı. :) Şöyle bir karıştırdım içini; aman Allah'ım taaa o günlere gittim. Öğretmenlerimin yazdıkları, arkadaşlarımın yazdıkları, maniler... Aranızda günlüğü olmayan çok azdır diye düşünüyorum; ortaokul ve lise de çok önemli idi günlük ve hatıra defteri. Hele o anketler ve sorular. Bide kimseye göstermeden cevaplardık. 😊 En klasik soru; "bir adaya düşseydin yanına alacağın üç şey?" " Sevdiğin kişinin adı" vb..... 😬 Arkadaşlarımız zaten yazardı hatıra defterine ama en önemlisi öğretmenlerimize yazdırmaktı. Hatırlıyorum da aman Allah'ım daha "öğretmenim hatıra defterime yazar mısınız?" diye eden heyecan basardı. Söyledikmi de" acaba ne yazıcak, ne zaman geri verecek" telaşı düşerdi aklımıza, içimize. Güzel günlerdi be. 😊 İşte böyle nerden nerelere

Beş Sevim Apartmanı Rüya Tabirli Cinperi Yalanları / Mine Söğüt

Resim
Yazarın ikinci romanını da bir solukta okudum. Ve bu romanı ilk kitabı imiş Mine Söğüt'ün. Bu kitap enteresandı. Bittikten sonra bir süre düşündüm.. Anladım ki çocukları ve onların hayatlarını, çalınan hayatlarını çok önemsiyor yazarımız... Zaten bana göre hayatı da çok önemsiyor ki severim hayatını önemseyen insanları. Bir kez geliyoruz bu dünyaya ve boşuna da gelmiyoruz bana göre... & Konu olarak "cinperilere" karışmış Doktor Samimi'nin tezi üzerine bir kitap. & Günlüğüne yazdıkları, çocukken yaşadıkları ve dokor olduktan sonra tezini kanıtlamak için , hastaneden anlaştığı arkadaşı ile kimsesiz olan beş hasta seçmesi ki bu hastalarında dosyasında cinlerle görüştüğü, tedavi edilemeyen ve arayanı soranı olmayan hastaları seçerek başlıyor işe.. & Sonrasında beş katlı bir binayı tutuyor ve gece yarısı hastalarını bu apartmanın her bir katına birini yerleştiriyor. Kendisi de en alt kata yerleşiyor. Aslında kitabı okurken yer yer hatta

Big Little Lies Dizisi...

Resim
Bu dizinin tanıtımını Sevgili Şebnem'in bloğunda ( OytunlaHayat bloğu ) gördüm. Oyuncu kadrosunda ki bu üç kadını da çok beğeniyorum ve mini dizi olması da cazip geldi. Şebnemmm iyi ki paylaşmışsın, geceleri keyifle ve merakla izledim diziyi... Müzikleri ve sahil kasabasında geçmesi sebebi ile görsellikleri bir harikaydı. Konusu çok trakedik ve izlerken biraz da bildik... Kitabı da varmış bu dizinin biraz bakındım ama türkçeye çevrilip çevrilmediğini bilmiyorum, bilen varsa paylaşsın lütfen. Konusuna gelince; bir sahil kasabası, özellikle ebeveynler devlet okulunun iyi olamsı sebebi ile burayı seçmişler. Zengin, süsülü ve sanki mükemellermiş gibi bir hayat gösterisi. İçeriden bakıldığında mükemmel olmayan, sorgulayan aileler... Bol dedikodu, yüze gelince herkes muck muck...  Özellikle sarışın olan kızı hep komedi tarzında izlemiştim, burda ki karakteri ve oyunculuğu ile şaşırttı  beni. Bence Nicole Kıdman hiç yaşlanmıyor, devamlı genç, dinamik ve güzel ve çek

Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal/ Zülfü Lİvaneli

Resim
Yaşar Kemal... Zülfü Livaneli.... Kırk yıllık dostluklarını, sevgili koca çınarın vefatından sonra kendisine gelen yoğun istek üzerine bir kitap olarak toparlamış Zülfü Livaneli. Düşünsenize hergün telefonlaşıp konuşuyorlarmış. Çoğunluk edebiyat üzerineymiş sohbetlerinin... Tabi zamanında, ilk gençlik yıllarında ve ilk yazı hayatına başladığında birlikte çok şey yaşamışlar. Aranmışlar, tutuklanmışlar, işkencelere tanık olmuşlar, yurtdışında sürgün hayatı bile paylaşmışlar.... Kitapta çok fazla altını çizdiğim cümlem oldu. Daha önce okul yıllarında okumuştum kitaplarından  bazılarını ama aklımda hiçbiri yok. Bence bazı kitaplar büyüyünce okumalı, okutulmalı. Geçtiğimiz seneler de her Kadıköy'e indiğimde uğradığım YKY Yayınlarından bir iki kitabını aldım. Daha alacaklarım çok. Özellikle İnce Memed serisini okumak istiyorum ama öyle hemen değil sindire sindire. Aslında bu kitap bir ön okuma kitabı gibi olmuş. Çünkü hayatına ve yazıma başlayışı ile ilgili harika bi

Tedavi (The Great Hypnotist)

Resim
Geçen gün televizyonun sinema kanalların da gezinirken "Tedavi (The Great Hypnotist) " filmine denk geldim. Film 2014 Çin Yapımı psikolojik, gerilim, dram türünde idi. Aslında ben açtığımda bi beş dakka olmuştu başlayalı. Nedense bi takıntım var illa ki izleyeceğim film baştan başlamalı yoksa izlemek istemiyorum. O günde kitap okumaya biraz ara vereyim zorlamayan, yormayan bir film izleyeyim dedim ama ters köşe bir film izledim. Sizde de var mıdır böyle bir takıntı? Sanırım bende ki nedeni; ya filmin başında önemli bir cümle varsa ben kaçırdıysam........ Bu duygu zor bir duygu aslında, bunu da başka bir yazıda anlatayım en iyisi.... Konusuda gelince; Doktorumuz hastalarını üzerinde hipnoz ederek tedavi etmektedir. Biraz da ukala, sivri dilli bir doktordur... sonra bir gün okuldayken öğretmeni olan Prf. Doktoru kendisine bir hasta önerir.. Yalnız bu hasta zor biridir ve birçok psikolog, psikayatr gezmiştir bir türlü tedavi olamamıştır.

İftar Sofarsı... J.J. Rosseau Söylev Kitabı Hak...

Resim
Bizim evde orucu bir ben birde bir ara kardeşim ile tutardık. Annem hem tansiyon hastası olduğundan hem astımından dolayı tutmazdı. Biz öyle bilirdik en azından. Ama yine de nedense ezan vakti soframız kurulur, babam muhakkak her akşam tatlı ile gelirdi eve. Birde tabi iftarda ağırlanan misafirler olurdu. Oldum olası çok severim kalabalık sofraları ve sofra hazırlamayı. Ama öyle aceleye gelmeyecek eğer ben kuracaksam sofrayı. Yavaş yavaş herşey tam olarak hazırlamayı seviyorum. Her ne kadar bazı günler hızlı olsa da kurduğum sofralar, nisafirim geleceği zaman hazırlanmayı sevenlerdenim. Öyle mutfakta hamarat değilimdir, bildiğim yemeklerden kurarım soframı. Bu aralar değişik şeyler denemeyi istiyorum o ayrı :)  Bu ramazan ayı hep biz dışardaydık daha kısmet olmadı misafir ağırlamak. Ama öyle keyifli oluyor ki sevdiklerinle masanın etrafında oturmak, yediğini paylaşmak, sohbet etmek.... Sofralarınız hep kalabalık olur İnşAllah daha doğrusu sevdiklerinizle kalabalık olsun...

Sona Ermek Selim İleri Kitabı Üzerine...

Resim
 Perşembe günü neredeyse bizim için artık gelenekleşen Kitap Kulübü toplantımızı iftar eşliğinde yaptık. Hepimiz bir şeyler yapıp yada alıp geldik, soframızı kurduk, çayımızı demledik ve sohbete daldık. Geçen sene kitabı çok beğendiğimiz için fazla kitaptan konuşmamıştık, bu seferde çoğumuz kitabı yarıda bırakmış ya da okumamıştı. Ben deniz sonuna kadar okudum yahu :))))) SONA ERMEK / SELİM İLERİ idi kitabımız. Daha önce hiçbir kitabını okumamış da olsam televizyondan, haftada bir yaptığı programdan bilirim kendisini. Hatta engin bilgisine, kültürüne, saygınlığına bir o kadar da hayranımdır. Bu kitapla da başlangıç yapayım diğerlerini de alır okurum diyordum ama... yanlış başlangıç bu kitap. Sizde benim gibi yazarın başka bir kitabını okumadıysanız bu kitapla başlamayın. Çünkü bu kitabı biraz da anılarından yola çıkılarak yazılmış yarı biyografik bir roman. Ama anlatım dili, konuların akışı o kadar durağan ki... bir bakıyorsunuz aşık olduğu kadını anlatıyor, hop ord

Ian McEwan Çocuk Yasası Kitabı Hakkında.

Resim
Bu ara ince kitaplar okuyorum ve çabuk bitiyor. Yeni kitaba başlamak heyecanlandırıyor beni, okuma hızımın düştüğünü göz önüne alınca ince kitaplar iyi oluyor. Bu kitap ile sanıyorum ilk Sevgili Leylak Dalı bloğunun yazarı Nurşen Ablanın yorumu ile tanışmış ve kitabı almıştım. Okumak bugüneymiş... Kitap sizi sıkmadan, doğru bakış açısı ile hem karı-koca hem anne-baba hemde çocuk gözüyle duyguları dile getirmiş bana göre. Bu kısa roman 59 yaşında ki Fiona'nın Aile Mahkemesinde ki yasalarla ve çocukların sorunlarına dair verdiği kararlarla, kendi aile hayatına ilişkin bir kitap. Okurken sık sık kendime "ben olsam nasıl karar verirdim?" diye sorarken buldum. Örneğin bir gün kocası Fioana'ya: ------ artık cinsel hayatlarının tutkulu olmadığını ve kendisinin bunu yaşamak istediğini söyler ve bir nevi izin alır. Ve sadece cinsel tatmin için başkasıyla olacağını, aslında kendisini çok sevdiğini, evli kalmak istediğini vs. anlatır. Düşünsenize sizin beklentilerin

Carlos María Domínguez - Kağıt Ev

Resim
Şimdi efenim bu kitabı İnsatgram'da paylaşımlarda çok görüyordum, yorumlar deseniz herkes yere göğe sığdıramıyor bu kitabı. Benimde hep aklımdaydı almak niyeyse almamışım. Kitap fuarına gidince bide karşıma çıkınca "alayım ben bunu burdan yoksa yine kalacak" dedim ve attım çantama. :) & Evet kitap Novella (  Novella , Avrupa'da öykü ve romanın gelişimini etkileyen, gerçekçi ve yergili bir anlatımla yazılmış sağlam yapılı kısa anlatı. Novella terimi bazen, öyküden uzun ama romandan kısa bir anlatı türü olan “kısa roman” ya da novelette'yi belirtmek için de kullanılır.)  tarzında yazılmış bir kitap. && Evet bir kaç yerinde altını çizdiğim ve biz kitap severlere ait yerinde cümleler var. Özellikle Marquez gibi birçok kalemi kuvvetli yazarlara da ucundan değinmiş. &&& Evet ince kitaplar ve ara kitap olarak iyi ama o kadar. Tabi bu benim görüşüm. Çünkü dediğim gibi nette biraz bakındım da hiç olumsuz yorum yok. Okuyan herkes ç

Kadıköy Belediyesi Kitap Günleri ...

Resim
Selam iyi pazarlar herkese. Dün 9.Kadıköy ama Haydarpaşa Garı'nda ise 2.si düzenlenen kitap fuarına gittik. Aslında haftaiçi arakdaşımla gidecektim, planlarda değişiklik olunca beyimde "hadi gel kızı da alalım gidelim" deyince asla ama aslaaaaaaaa hayır diyemezdim :)) Bide üstüne çok sevdiğim, beğenerek ilgiyle takip ettiğim İclal Aydın'ın da imza gününe denk gelmek ayrıca mutlu etti beni. Bide sevgili Banu'da Dut Ağacı kitabını imzalamak için oradaydı selam vermeden, hatır sormadan geçemezdim. Gerçekten de sizi o kadar içten, samimi karşılıyor ki ister istemez sarılıp selam vermek istiyorsunuz. Birde burdan da tebrik etmek isterim ki kitabı 3.baskıya geçti. Yolu açık okuyucusu bol olsun.  Birde instagram sayesinde tanıdığım, tanıştığım arkadşlarla da orada karşılaştık, öyle güzel oldu ki... Bazen bir sürü şey çıkıyor sosyal medya ile ilgili ama bence iyi kullanıldığında o kadar güzel arakadaşlıklar, dostluklar kuruluyor ki. Bazen sanal ortamda k

Umay'lı Hayat. Park güncesi 😊

Havalar iyicene güzelleşti. Bizim de bi sabah bi akşam park sezonumuz açılmıştır. 😊 Umay için iyi oluyor ( gerçi parklar biz anneler için çok İyi oluyor, bütün gün koşturan, oynayan çocuklar enerjileride atmış oluyorlar) Büyüdükçe daha çok arkadaş ister oldu. 3 yaş 3ay oldu bile... Zaman nasıl geçiyor bilemiyorum. Hani diyorlar ya "aman büyümesin büyüdükçe dertleri de büyüyor" diye... Valla kardeşim diyesim geliyor. Geldim 37 yaşına o dertler bende de hâlâ bitmiyor. 😬 Sonuçta insanız çocuk da bi birey elbet dertleri olacak. Hatta ben büyüdükçe daha memnun olan, keyif alan ve daha da büyüsün isteyen annelerdenim (var  mı böyle bir grup bilemiyorum ama. 😊) Yani diyeceğim çocuk bunlar elbet bi laf dinliyorlarsa bi dinlemeyecekler, arada atar yapacakları hepimiz geçtik yahu bugünleden. Zaten çocuk demek "sabır" demek.... Neyse efenim nerden nereye geldim yine ben. 😊 Büyümesi hoşuma gidiyor, artık daha bilinçli ve ne desem dediğim şeklinde algılayıp cevap v

Madam Arthur Bey Ve Hayatındaki Her Şey/ Mine Söğüt

Resim
  Kitap bitti inanın benim duygularım da bitti....  Daha önce hiç Mine Söğüt kitabı okumamıştım. Ne büyük bir kayıpmış bu kitabı okuyunca anladım. Kelimleri bu kadar anlamlı ve özgür kullanabilen, yazdığı duyguyu size hissettirebilen bir yazar bence ve bu kitap çok fena. O kadar garip ki... nasıl yazacağımı bilmiyorum. Son sayfayı okudum, kapağını kapattım ve tüylerim diken diken oturdum düşündüm... Aslında hikaye kötü masallar gibi...Ama bu kötülük masalsı değil... bildiğiniz, duyduğunuz, okuduğunuz ve belki de sizin de başınıza gelen yaşanmışlıklara dair. Zaman olgusu çok önemli kitapta aslında ve yazar zamana yaymış bir çok şeyi.... Madam Arthur Bey "kadınadam" ve antikahraman. Kurduğu hayallerde insanları öldürüyor ve  fotoğraflarını çektiriyor sevdiği adama. Birçok karakter de aslında " iktidar ve kimliği " sorguluyor yazar. Ve zaman olgusu üzerinden ilerliyor. Duyguları ifade edişi ve az kelimelerle cümlelerini bitirmes