Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Günlük düşüncelerim.....

Resim
Bu aralar Netflix dizilerine sarmış durumdayız. Özellikle Blac Mirror... Diğer dizilere de baktığım da çoğunluk hep "yapay zeka" ile. Sanırım bizi yavaştan hazırlıyorlar. Nede olsa göz gördüğüne alışırmış. Her biri ayrı bir konudan oluşuyor bölümler de lakin tema hep aynı nedense. Akıllı telefonlar,  vücuda yerleştirilen çipler. Çok tehlikeli geliyor bana. Belki ileri de normalleşecek bu gibi şeyler ama ben çok yadırgıyorum. Örneğin dün izlediğimiz bölüm de kulak arkasına yerleştirilen çip ile anılarınıza ulaşıyorsunuz ve istediğiniz ânı başa sarıp her bir detayını ekrana yansıtıp izliyorsunuz. Ve bir kocanın eşinin bazı davranışlarından şüphelenmesi üzerine başlıyor olaylar. Benim takıldığım nokta ise.... Düşünsenize artık çok da beynimizi kullanmamıza gerek yok. Aklına bişey mi takıldı sar geri izle....istersen hiç durmadan izle... Oysa ki bize  fıtrat  olarak ters. Bazen unutmak iyi gelir bedene, ruha, zihnimize.... Bazen bilmemek iyidir diye düşünüyorum. Herşey

Kün Sezgin Kaymaz ve Mine Söğüt kitaplarım....

Resim
 Bir kaç sene evvel listeme eklemiştim "KÜN SEZGİN KAYMAZ" kitabını. Hatta Handan Abla da önermiş baktım geçmiş yorumlara  😊 Sonra okuma grubumuzun Nisan ayı kitabı idi. Ve bu vesile ile kitabı alıp okudum   Tabi listede bir tık daha atmanın keyfi de başka oluyor. Liste uzun daha alınıp  okunacak kitap çooook .....  Bakele "Öykü" kitabını okumuş ve kitaba ismini veren öykü dışında sevmemiştim. Tabi bunda benim öykü okuyamama durumumda etkili. Nasıl anlatsam nereden başlasam ... Kitap grubunile okuduk ve herkes çok sevdi kitabı. Geçen gün arkadaşımla konuşurken dedi ki ; kapak fotoğrafı ve ismi aslında çok da konuyu anlatmıyor  Gerçekten de düşünce öyle. Çünkü biraz araştırma yaptığın da "KÜN" birçok anlama geliyor dedi. Benim fikrime gelince..... Kitabı çok beğendim. Hele o şive ve konuşmalar yok mu? Hele o başlangıçtan ki o sperm ve döllenmeye dair anlatım, okurken kelimeleri iğreltmeden anlatması Evet kitapta bolca küfür, belden aşağı

Biten Kitaplarım....

Resim
Yağmurlu, soğuk bir günden selam. :) Bu aralar ev, okul arası mekik dokuyoruz. Tabi bir de okul sonrası park. Akşam 5'e kadar parktayız. Nasıl keyifli mutlu bizim kız anlatamam. Elbet bende. Biraz yorucu oluyor elbet, bank üzerinde oturup gözlerle devamlı kontrol... Her ne kadar geçen seneye göre daha bilinçli olsa da bırakamıyorum. Onun dışında da evde işlerim biter bitmez kitabıma gömülüyorum. Çünkü son bir kaç aydır okuma hızım çok düştü....Sanıyorum bunda İg'de fazla zaman geçirmem de sebep oluyor. Şöyle bir bakayım diyerek bir açıyorum sayfayı bir bakıyorum saatler geçmiş...Onu oku, ona yorum yaz derken....ohooo.... Mart ayını " Anne Frank'ın Hatıra Defteri " ve " Dağ Yolunda Karanlık Birikiyor / Yaşamak - Bir Çaba Hüseyin Kıran" ile kapattım. Vikipedi'de şöyle yazıyor;    Anne Frank'in Hatıra Defteri, iki yıl boyunca Hollanda'nın Nazilerce işgali sırasında ailesiyle birlikte saklanıyorken Anne Frank tarafından tutulan