Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

James Joyce ve Dante ve R. Gary...

Resim
Joyce'un Kızı'ndan sonra elimde olan yine James Joyce ait "SÜRGÜNLER" kitabını okudum. Yazarın ilk ve tek tiyatro oyunu kitabı. Hatta bu kitabını,  Ulyess yazarken,  ara kitap olarak yazmış. Bu kitapla iyice anladım ki; Joyce kelimeleri ve kelimelerle oyunu seviyor. En büyük yetenekkerinden biride bu. Bu oyun eserinde konu; bor süre kendini sürgüne gönderen yazarımız tekrar memleketi Dublin'e döner. Evli ve bir çocuğu vardır. Yalnız aile ilişkileri biraz çarpıktır. Toplumsal ahlakı,  kişisel ahlakı sorguladığı analizler vardır kitapta. Ve hem karısının hem kendisinin aşığı vardır. Karı koca haberdardır bunlardan. Sonrası rahatsızlanmalari başlar bu durumdan..... Kitabın arka kapağında bu eserin aynı zamanda otobiyografik özelliği de yapmaktadır... Özellikle Dublin'den gitmesi, bu yöreyi ara ara eleştirmesi sanırım..... Birde iki  sene önce "Dublinler" kitabını okumuştum ama fark ettim ki sadece okumuşum. Şimdi ki aklımla daha bir farklı gözle okuyoru

Çocuklar için Zor Zeka Sorularının Önemi

Resim
 Selam Arkadaşlar. Okuduğum bir yazıyı sizinle de paylaşmak istedim.     Özellikle çocuklarda ve gençlerde zor sorular için üretilen kolay cevaplar bir zeka belirtisi olarak görülmektedir. Zekayı genel olarak tanımlamak gerekirse çevreye uyum sağlayabilme ve problem çözebilme yeteneği denebilir. Bir insanın zekası onun yaptıkları ile değerlendirilir. Zeka sayesinde insanlar yeni durumlara ayak uydurabilirler, olaylar arasında neden-sonuç ilişkisi kurabilir, problemleri çözebilir. Zekanın çeşitli boyutları vardır. Her ne kadar günümüzde matematiksel işlemler yapabilmek sadece zeka ürünü gibi görünse de aslında zeka çok boyutudur. Bunlar el becerileri, sanatsal ürünler ortaya koyabilme, dilsel beceriler, soyut kavramlardan yetenekler, sözcükleri ve kavramları iyi tanıma ve bunlar üzerinde hakimiyet sahibi olma, yaratıcı yazılar yazabilme, resim çizebilme olarak adlandırılabilir... Çocuklarda Zeka Gelişimi Eğitimi Zihni eğitmeyi bilmek , nasıl bileceğini öğrenmek ve elde

Gunluk Haller, Biten Kitap...

Resim
Tam normalleşemeyenlerdenim.... Dün zorunlu semt polokliniğe gittim. Talesemi taşıyıcısıyım. Ara kan değerlerim düşüyor ve bu da beni halsiz bırakıyor. Tabi birde mevsim alerjimde olunca son  2 aydır çok kalitesiz geçti... Doktora gitmek 😷 rahatsız ediciydi.... Bide üstüne ertesi gün sonuç göstermek için bir daha gitmek...daha da yorucu. Hadi Kadikoy'e inmişken Umay'a da alışveriş yaptık. Velhasıl bir kaç gündür sokaklardayız ve kalabalıktayız..... Kendimi o kadar rahatsız hissettim ki anlatamam..... Eşime dediğim bir şeyde "uzun süre dışarı çıkmamalıyız".... Şimdi de haberleri izliyorum ve tekrar veriler yükselmeye başladığını anlatıyor... Yani çok hızlı " normalleştiğimizi"anlatıyorlar... Ve zamanında "domuz gribi" bile bir yılı aşkın sürmüştü ki aşısı vardı.... O zamanda dikkate fazla alınmadığını ve bu virüsün daha tehlikeli olduğunu anlatıyor doktorlar.... Gerçekten de bakıyorum da ki sizinde gözlemleriniz vardır... Bir kısım grup çok rahat..

Deniz \John Banville

Resim
Selam... Aralık sonuydu sanırım ya da ocak başı,  Kırmızı Kedi Yayınevi kendi yayınlarında %50 indirim yapmıştı. Bende o indirimden almak istediğim üç beş kitabı almıştım. Bu kitapta onlardan biri. 😊 Hatta bu kitabı yorumlarına güvendiğim arkadaşım tavsiye etmişti. İlk kez okuduğum bir yazar "John Banville" "Deniz" kitabı ile aynı zamanda 2015 yılında Man Booker Ödülünü almış bir yazar. İrlandalı bir yazar. Bu aralar cok sık İrlandalı yazarlara denk geldim. Ve anladım ki bu yörenin yazarları eski ile bağ kurmayı,  yazılarında sık sık geri dönüşler yapmayı seviyorlar. Konusuna gelirsek.... Deniz, özlemler ve geçmişle yüzleşme kitabı gibiydi benim için. Max'ın eşi hastalanır  ve ölür... Sonrası ise kızı ile eskiden annesi ile yaz tatilini geçirdiğini kasabaya döner. Ve yaşadıklarını, anılarını dinleriz kendi gözünden. Tabi aynı zamanda sanat tarihçisi ve betimlemeler yaparken,  dönemin ünlü tablolarından yola çıkıyor. Arka kapak yazısı şöyle; Max Morden, karısını

Bulantı/ Sartre

Resim
Bulantı , XX. yüzyılın en etkili düşünürlerinden Jean-Paul Sartre’ın ilk romanı. Bireyin kökten özgürlüğünü vurgulayan varoluşçu akımın sözcülüğünü üstlenen Sartre, adını 1938’de yayımlanan bu romanıyla duyurmuştu. Günlük biçiminde yazdığı bu kitabında, romanın kahramanı Roquentin’in dünya karşısında duyduğu tiksintiyi anlatıyordu. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Roquentin’in kendi bedenine de yönelikti. Kimi eleştirmenler romanı hastalıklı bir durumun, bir tür nevrotik kaçışın ifadesi olarak değerlendirdilerse de,  Bulantı , yansıttığı güçlü bireyci ve toplum karşıtı düşüncelerle, sonradan Sartre’ın felsefesinin temellerini oluşturacak birçok konuya yer veren özgün bir yapıttı. “Varoluş”la yüz yüze gelen Roquentin’in geçirdiği değişimi anlatan  Bulantı , varoluşçuluğun kült kitaplarından biri oldu. XX. yüzyıl roman sanatında da önemli bir yeri olan bu kitabı, Selâhattin Hilâv’ın usta işi çevirisiyle sunuyoruz. Arka kapak yazısı böyle... . Benim yorumuma gelirsek..

Biten Kitaplarım...

Resim
  Doğum Lekesi/   Elif Hümeyra Aydın Yine bir öykü kitabı idi. Bir Kutu Kitap'tan gelen. Yazarın ilk kitabı imiş. Bu yüzden haksızlık da etmek istemem. İlk bir kaç öyküyü çok sevdim. Sonrası tekrar gibi geldi. Konusu itibari ile kadın, toplumda kadın ve baskılar üzerine idi. Belki de öykü severler sever bu kitabı.... Nette şöyle yazıyor;  yazar ile söyleşi   burada ki sitede yazar ile söyleşi var. Okumak isterseniz tıktık... :) Elif Hümeyra AYDIN: 1994 yılında İstanbul’da doğdu. Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji ve sinema-televizyon bölümlerinden mezun oldu. Öyküleri Dergah ve Sarnıç Öykü dergilerinde yayımlandı. İstanbulda yaşıyor. DOĞUM LEKESİ Elif Hümeyra AYDIN’ın ilk hikâye kitabıdır Diğer kitabım;  YARIM AY / HARUN CANDAN Bu kitabı İg'den Damla önermişti. Hem de çok önerdi :) Sonra aldım listeye. İyi ki almışım. Hep heyecan dorukta okudum.     Konusuna gelirsek; Sahafsa çalışan Can, aşık olduğu kız Selene.... Cinayet öyküsü...ve takip derken...İstanbul'un o sokakların