Marcel Proust Kayıp Zamanın İzinde Swann'ların Tarafı ...






Ve" Marcel Proust Kayıp Zamanın izinde" serisinin birinci kitabını 3 arkadaş okuduk.
Aslında tek kelime ile söyleyebileceğim "edebi bir şölendi" kitap.... ve bundan sonra ki kitap seçimleri hep bir üst seviye olması gerekecek.....
Kitap bitti ama Swann ve anlatıcının yaşamı, hayata bakışı hala beynimin içinde.
Nette çok fazla detaylandırmışlar. Ben kendi yazımda daha çok hissettiklerimi, bende bıraktığı izleri paylaşmak istiyorum açıkçası.

Aslında uzun zamandır okumak istediğim bir seri idi kitap. Sırada "Dante/İlahi Komedya, Tutunamayanlar, Niteliksiz Adam, Faust" var.... ve artık çok bekletmek istemiyorum.
Arkadaşım bu seriye başlayacağını paylaşınca "bende okumayı çok istiyorum aslında" deyince, "beraber okuyalım" dedi.
Bende hemen "oluuurrr" dedim.  :)

Okuması, okunması geçekten de zor bir kitap. Aslında yazar çok fazla yabancı kelime kullanmamış lakin öyle uzun cümleleri ve anlatımı var ki aklım hayran kaldı kendisine...... tabi böyle deyince gözünüz korkmasın.....tadı damağınızda kalacak bir seri kitap....

Örneğin büyük annenin an'ın tadını çıkarttığı sahnelerin anlatımı, anlatıcının bir çay ve bisküvi yerken ki anılarını ve kendisinde bıraktığı izleri anlatımı......

Tabi bunda Proust'un yaşamı da çok etkili sanıyorum. Sonuçta hastalık dolu günleri olmuş, ailesi köklü bir aile...babası bir çok başarıya imza atmış.....

Kitapta geniş aile modeli de yaygındır. Bir de o dönemin sanata bakışı, evler de piyano çalınması, sanattan, resimden ve müzikten konuşulması, davetler... bolcana var.
Tabi geriye döneüşler, zamanın değeri, anlık olaylar ve bazı detaylar hem satır arasına hem de detaylarca anlatılmış.
En çok dikkatimi çeken ailelerin kibri, kendilerini yüksek görmeleri....yargılamak deseniz "oooo" ama bunlar öyle bir anlatılmış ki, yazıya öyle bir dökmüş ki yazar aklınız hayret ediyor.

Böyle işte....çıktık bir yola...... :)

"1871 Temmuz'un da dünyaya gelen ve Kasım 1922'de geçirdiği zatürre sonucu akciğer apsesinden hayatını kaybeden, tam adı Marcel Valentin Eugene Georges olan Proust kimileri için parlak kimileri için ise okunması güç bir yazardır."
devamı için tıktık...bu sayfadan alıntıdır
zamanı-saçma-sapan-kullanmayın-listelist

Evet evet aynen böyle demiş. Gazetelerde iki cümleye sığdırılan intihar haberlerini hiç sevmezmiş. Kim bilir o intiharın arkasında ne tetikleyici sebepler vardır diye düşünüp, utanmasa her haber üzerine bir kitap yazacakmış. Proust için bir kurabiyenin ağızda dağılması bile bir hikaye olabilecekken bizler için bir intihar haberi iki cümlede son bulabiliyor ve biz mi zamanı iyi kullanan oluyoruz, bırak allasen. Proust’un deyimiyle “yaptıkları iş ne kadar aptalca olursa olsun, o işi yapmaya ‘hiç zamanları yok’muş gibi davranıp bundan tatmin olan ‘meşgul’ insanlar”ız. Ölümünün son anına kadar Kayıp Zamanın İzinde’yi yazmış ve bu kitabında (çetrefilli bir yolla olsa dahi) zamanı boşa harcamayı boşverip hayattan nasıl keyif alırız onu göstermeye çalışmıştır.

Kayıp zamanın izinde

kayıp-zamanın-izinde-listelist
20.yy’ın en önemli eserlerinden kabul edilen, dile kolay 17 senede yazılmış, yarı-otobiyografik, 7 ciltlik bir Proust şaheseri. Dünyanın en uzun mektubu diyebiliriz. Bir kurabiye yerken diliyle damağı arasındaki o hissiyattan yola çıkıp çocukluğundaki kahvaltılar üzerine ya da derin uykuya geçiş gibi hayatımızdaki küçük detaylar için sayfalar ayırmıştır. Kimine göre geçmiş zamanı kimine göre boşa geçmiş zamanı işler bu kitap. Proust, algı hafızası sayesinde çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılık dönemlerinden istediğine kendini ışınlayıp en ince detaylarına kadar o günlere geri dönebiliyor ve kayıp zamanı bize betimliyor. Proust tarafından bu koca kitabın okunmadığı da bir rivayettir.









Yorumlar

  1. Hiç Proust okumadım sanırım.

    YanıtlaSil
  2. Proust okumak zordur, bir fırın kitap yemek lazım:)
    ama tadına varınca da başka kitap beğenmezsiniz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En güzel özeti olmuş Pelin Pembesi. :)
      Günaydın sevgiler.

      Sil
  3. Ben de şu an nasıl heveslendim Proust okumak için.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın.
      Ne olur geiktirmeyin bu enfes seriyi.
      Sevgiler

      Sil
  4. Çok uzun zamandır Kayıp Zamanın İzinde serisi aklımda ama cesaret edemedim bir türlü. Öncesinde yukarıda resmini koyduğunuz Üst Kat Komşusuna Mektuplar'ı okudum belki şevk gelir diye ama daha kötü oldu. Proust'u hiç sevmedim (yazar olarak değil insan olarak), hani derler ya kahramanınızla tanışmayın diye tam öyle bir durum oldu. Yine de Swann'ların Tarafı'nı deneyeceğim, siz de beğenmişsiniz belki şansım döner. Elinize sağlık sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah Gül Hn ertelemeyin ve gözünüz korkmasın. İnanın bizde öyleydik lakin başlayınca öyle lezzetli geldi ki kelimeleri, bakış açısı. Evet kolay bir kitap değil ama bizler için bence tam zamanı.
      Selamlar sevgiler. ::)

      Sil
  5. Proust için okuması zor derlerdi... Kitaplarını bırak okumayı, hiç incelemediğimi de fark ettim şimdi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zor ama çok keyfili Şebboy, daha fazla geç kalmamak gerek ona göre. ;)

      Sil
  6. hocam tavsiye etmişti, o güne minnettarım çok büyük bi yazar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok selamlar hocanıza :) ben geç fark ettim lakin şimdi doğru zamanmış dedim. Okumak gerek böyle kitapları.
      Selamlar, sevgiler.

      Sil
  7. proust ve bu serinin hayranıyım. ah albertine :) swanın aşkının filmisini de kaçırma bi de işteee :)

    YanıtlaSil
  8. Emeğinize sağlık. Aylar önce yorumlarla bloguma katkı sağladığınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi