Kayıtlar

Mayıs, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biten Kitaplardan...bizden....yazılar.

Resim
 Günler nasıl çabuk geçiyor anlamıyorum bile. Yine bir haftanın daha sonuna gelmişiz... Bu haftayı yine Umay Hn. :) hava alsın diye Kadıköy sokaklarında geçirdik. Moda Parkı da uğrak yerimiz. Mis gibi ağaçların altında dinlenmek, kuş sesleri eşliğinde bir harika oluyor. Kızım birkaç gün sonra 3 aylık olacak. Ve hergün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Örneğin emerken altta kalan parmaklarıyla etimi sıkıştırıyor ve yüzüme bakıyor. Birde eğer karnı doyduysa oyun yapıyor ve bir emiyor bi başını çeviriyor. Tabiiii kiiii takipçi bir anne olarak ben bu numaraları yermiyim yememmmmm :)))))  Ama arada yer numarası da yapıyorum çünkü doyamıyorum kendisineee :) 3.ayda Rota Virüsü için iğne olması gerekiyor ve bu iğne isteğe bağlı. Bizde biraz kararsız kaldık. Çünkü kimi kişiler yaptırmayın derken kimileri de yaptırın diyor. Aile Hekimliğindeki sorumlu hemşire de; " bence yaptırın, çünkü zamane çocukları sonbaharda bu virüse yakalanabiliyorlar" dedi. Bizde doktora gidi

Mim'lenmişim...... Hadi bakalım cevaplara :)

Sevgili Neslihan ( Neslihan'la Hayat ) beni de "mim"lemiş. Hazır bizim kızçe uyuyorken cevaplayayım.                                                             1) Telefonun nerede? Yanımda. Ev telefonumuz da olmadığından hep yanımda taşırım. Bide şimdi yeni depremi atlattık hiç ayırmamak gerek.... 2) Partnerin? eşim 3) Saclarin? Uzun, siyah ve ince telli 4) Annen?                                                                              canım   5) Baban? oda canım 6) En sevdigin eşya? çantalarım ve cüzdanlarım :) 7) En son gördügün rüya?   ....... 8) Hayalindeki araba? Station arabaları beğenirim 9) Icinde bulundugun oda? Çalışma Odası 10) Korkun?                                                                   Zamansız ölmek...   11) On sene icinde ne olmak istiyorsun?                                                            İyi bir anne olmak...   12) Sen ne degi

Kısa kısa bizden...

Resim
Soma ile ilgili bir sürü haberler çıkıyor. En çok da kanıma dokunan; enkazdan kurtarılan bir maden işçisinin; ---abi baretimi kaybetmeyin, maaşımdan keserler." cümlesi oldu. Öyle bir göçük faciasında bile nasıl bir düzendir ki baretini kaybetmekten korkuyor. Korkuyor çünkü yine o madende çalışacak. Başka seçeneği var mı ki?!.... Ve nasıl bir ülkeyiz ki, başbakan çıkıp; KADER diyebiliyor bu yaşananlara. Doğru bizim gibi 3.Dünya Ülkelerinin kaderi bu; tedbir alma ama facia olduğunda da Yaradana yükle olayı...... ........... ............................ Bizim evde analı kızlı keyifler yerinde. Sabah kalk emzir, alt değiştir, gaz çıkart yatır moduna devam. Tabi artık 2,5 aylık olan kızım sesli gülmelere ve bebek dilince konuşmaya başladı. :)) Birde ellerini keşfettiğinden beri açıkınca direk eller ağzında. Birde öyle bir emiyor ki; cok cok cok seler bile geliyor kendisinden. Biraz araştırdık, emme refleksi güçlü olan bebekler ellerini de emerlermiş. Bizde fark ettiğimizde

Soma...İlk Anneler günü...

Resim
İlk anneler günümü kutlamış bulunuyorum. Her ne kadar böyle günleri kutlamasam da ilk olmuş olmanın verdiği mutluluk başkaydı. Hem kızımla olmanın verdiği mutluluk hemde Toprak Cem'in ilk kutlayışı anneler günümü. Sabahtan telefon açıp; hala anneler günün kutlu olsun. Size gelebilir miyiz?" demesi beni benden aldı.  Çok güzel birgün geçirmiş oldum. Ve kuzumla oynarken aklımdan arkadaşlarımın dedikleri geçti. ---- Kendi çocuğun olsun Toprak Cem daha geride kalıcak bak göreceksin... evladının sevgisi daha ağır basacak... v.s... gibi Oysa ki blog biliyor musun hiç de öyle değil. Hatta daha da bir arttı sevgim anne olunca kuzuma. Sonuçta Toprak benim canımın canı. Ve benimde canım. Toprak Cem ile aramızda acayip bir bağ var bunu hissedebiliyorum. Diyeceksin ki normaldir. Hayır öyle değil... nasıl tarif ederim bilmiyorum. Bakışlarından, konuşmasından anlıyorum kuzumun.  Öyle dillendi ki öyle güzel cümleler kuruyor ki balım.  Üstünü giydirirken "ablacım gel&q

Soma...Maden İşçiliği...Ölüm....

Resim

Yağmur, ölüm,istanbul....

Bu sabah yağmur var İstanbul'da... şarkısı gibi kendide güzel yağmurun, doğanın... Özlemişim böyle yağmuru, cama vuruşunu, toprağa karışmasını ve sonrası toprak kokusunu. Bugün ve yarın hava yağmurlu olacağından Umay'ımızı dün dışarı çıkardık. Hem ben hava almış oldum hemde kızım. Tüm annleirn bildiği gibi dışarda mışıl mışıl uyudu :)) Bugünde sabahtan yıkadım balımı. Sonra da emzir ve yatır modundaydık. Şİmdi de mışıl mışıl uyuyor. Aslında bahar temizliğine kalkışmam lazım ama bizim kız büyüdükçe uyuma saatleri de değiştiğinden bakalım kısa aralıklara neler sığdırcam. Artık yavaş yavaş yaparım. Bu sabaha hüzünlü bir haber ile başladık. Çok sevdiğimiz bir abimizin kızı vefat etmiş. Aslında son günlerde yoğun bakımdaymış ve birkaç kez de kalbi durmuş. Biraz da beklenen bir son olmuş gibi.... Gün boyu gözlerim dolu dolu oldu. Hele kızımı her kucağıma aldığımda empati kurdum Melek Ablamla. Ne zordur dedim evlat acısı anne-baba için.... Allah kimseye yaşatmasın........ Hel

Bizim evden haberler :))))

Resim
Veeee Verem/ Karma aşımızı cuma günü olduk. Muayenemiz de tamam. Umay Hn. kilo almış, boyu uzamış... Kuzum iğne yapılırken hiç ağlamadı, sadece kollarını tuttuklarında ağlıyor çünkü küçük hanım elinin ayağının kısıtlanmasından hiç ama hiç hoşlanmıyor. :) Hemşiremiz aşı sonrası biraz ateş olabilir korkma dedi. Gündüz birşeyimiz yoktu. Akşam olunca (her hastalık ve ağrılarda hep akşamları başlar ya)  ateşi çıktı bizim kızın. Hemen memeye tabi... emdikçe düştü ateş ama huysuzdu doğal olarak. Sabah 07.35 di biraz yattık. Öyle uyumak değilde kestirmek diyeyim. Cumartesi de hafif ateşi vardı ama uyumadı gündüz. Gece 01.30 dan sonra sabah 11.00 e kadar bizim kız pert bi şekilde deliksiz uyudu. Tabi bizdeeeee :))) aralarda zorla kaldırıp emzirdim hepten de uyumak olmaz dimi ama. Tabi deliksiz uyuyunca bizde uykumuzu alınca gün güzel geçti :) Aman yeter ki kızımızın keyfi yerinde olsun uykusuzluğa razıyım. Hergün ona; bizi seçtiği için, hayatımıza katıldığı için teşekkür ediyorum ve elleri

1 Mayıs.... Regaib Kandili...

Resim
Bizim için hızlı geçen günlerden merhaba. Zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Bir bakıyorum sabah, bir bakıyorum akşam,  o da ne; ertesi gün olmuş bile :) Kızım iki gün sonra 2 aylık oluyor. Gün geçtikçe büyüyor ve huylarıda yavaş yavaş değişmeye başladı. Örneğin; 3-4 saat uyurdu gündüzleri, şimdi ise ya birer saat uyuyor yada iki saat. Çok şükür ki akşam uykuları derin ve sabahları dinç uyanıyoruz. İnşallah ilerleyen günlerde değişmez. ;) Çocuk sabır işiymiş bir kez daha anladım. Biliyordum ama tecrübe etmek ayrı bir mesele vesselam. Artık hayatımıza dair birçok şeyi Umay'ıma göre ayarlıyoruz. Allah'tan huysuz bir bebek değil de bizde rahatız. Hatta geçtiğimiz hafta Kumburgaz'a bile gittik arkadaşlara. Huysuz olsa, devamlı ağlasa işimiz zordu tabi. Bunların dışında bize yaşattığı duygunun tarifi yok. Emzirmek hele öyle güzel bir duyguymuş ki... Elleri tenime temas ettiğinde, gözlerimin içine baktığında eriyorum resmen. Annelik başka birşeymiş anladım. Artık tepkide verm