Kayıtlar

Temmuz, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşkname / İskender Pala

Veeee bir solukta Aşkname kitaı bitti. Bir yazar aşkı bu kadar mı güzel anlatır. İçerisinde yine birkaç öykü var ve her öyküyü öyle bir anlatıyor insan aşka aşık oluyor bence. :)) Bu kitabı bana mayıs ayı kitaplaşalım mı etkinliğinden Asis Biberist 'ten gelmişti. :) Bloguma bakıp bu kitabı seçmişti benim için ve tekrar teşekkürler Asis.  Bence İskender Bey bu konuda tam hakkını veriyor Divan Edebiyatının ve konuyla ilgili kitaplarının... Herbir kitabını ayrı bir zevkle okuyorum. Hele bir Leyla ile Mecnunu anlatışı var ki. :) Bu arada şunu da eklemeliyim ki sadece sevgiliye olan aşkı değil ilahi aşkı da yazıyor. Kitap hakkında fazla detay vermek istemiyorum okumalısınız bence. :) Kitaptan altı çizilen cümleler..... "Sevgi merhametin adı olmalı!"... "Ey sevgili! Yüzünü görmek benim için uğruna ölünecek bir hasret iken, o şerefi postacıya mı bağışlasaydım?!.."   "Bir an bile işin sonunu düşünesi değildir aşık, hiçbir şeyi umursam

Haberler, haberler, haberler... :)

 Selamlar nasılsınız? Nasıl gidiyor ramazan ayınız? Sıcaklarla birçoğunuz gibi başım hoş değil. İnanır mısınız eşim daha bir of demiş değil!  Mevsim normalleri diyor. Tamam nevsim normalleri ama sabaha kadar sucuk gibi oluyoruz be kardeşim. :))))) Ananemizi hastaneye yatırdık. Vücudu mikrop kapmış ve ateş yaptı. Bu sebeple tek kişilik odaya yatırdılar, antibiyotik ve serum tedavisi yapıyorlar. Haftaya jadar yatacak. Ama maşallahı var yince dekendini bırakmıyor. Allah anane ile birlikte tüm hastalara şifa versin...............  Her zamanki gibi Kadıköy'e inmişken Kabalcı kitapevine uğradım ve 1 TL olan kitaplardan aldım. Artık sıralarını bekleyecekler okunmak için yada öne çıkacaklar, kendilerine bağlı. Öhüü öheee :)) Uzun zamandır yandaki fotodaki gibi orta boylarda kahve fincanı arıyordum ve Tepe Home'da buldum, birde indirimde olunca hemen 6 tane aldım. Nasıl keyifle içiyorum/z kahvemizi anlatamam. Ada keyfimize devam ediyoruz. Arada bir sabahlara kadar sahur keyfi yapıyor

Saatleri Ayarlama Enstitüsü / Ahmet Hamdi Tanpınar

Ve uzun zamandır okumak istediğim kitabı okuyup bitirdim. Biraz uzun sürdü okuması ama en son elime aldığımda kitabı bir kaç saatte bitirdim. Eski bir yayın olduğundan kelime hataları fazlaca idi ama konusu ve dili öyle akıcıydı ki es geçiyorsunuz. Birde şunu demek istiyorum yeni basımlarda ki kapak tasarımı daha güzel. :) Konu olarak dönemini düşünürsek " kişi psikolojisinden toplum psikolojine geçişler, felsefi tarafları " çok iyiydi. Kişinin nasıl da başka birinin kıyafetini giydiğinde değiştiğini hele bu kişi zayıf karakterli biriyse daha güçlüler tarafından nasıl etkilendiğini ve o şekilde davrandığını anlatan harika bir kitap. Günümüzde kullanılmayan kelimeler fazlaydı ama cümle içinde ne anlam ifade ettiğini anladığınızdan hiç sizi duraksatmıyor. Eğer kitaplığınızda varsa muhakkak okuyun derim. Not: aşağıdaki bölüm alıntıdır.  BİRİNCİ BÖLÜM: BÜYÜK ÜMİTLER Hayri İRDALbaşından geçen olayları ve hayatını anlatmak istemiş.müessese ve Halit AYAR

Ada keyfine devam. :)))

Resim
Selamlar nasılsınız?   Sıcaklar çok şükür yerini esen rüzgara ve parçalı bulutlu bir havaya bıraktı. Hiç şikayetçi değilim. Uzun zamandır evi temizlemek istiyordum, balkon ve bilgisayar odasının da toparlanması gerekiyordu. Bugün eşcağızımla kalkıştık işe. Bitirdik sonunda ama epey bir yorulduk. :))  Sırada gardırop ve banyo kaldı. Gezmekten ve misafir ağırlamaktan fırsatımız olmuyor ki. Arada ki boşluklarda da kendi keyif aldığımız şeyleri yapıyoruz; evde film izliyoruz yada sinemaya gidiyoruz... Yarın da arkadaşlarla BüyükAda'ya plaja gidiyoruz. İlkokula giden oğlu çok istemiş denize gitmek, bizde evden birşeyler yapalım dedik, hem piknik yaparız hem denize gireriz diye konuştuk. Üstüme düşeni yaptım; kızartma yaptım aynı zamanda keki verdim fırına, sabahta çayı yapıcam ohhh mis gibi birgün bizi bekliyor.   Dün Aşkname kitabına başladım. Mayıs ayı etkinliğinde eşleşdiğim blogger göndermişti bu kitabı, anca fırsat buldum başlamak için. İskender Pala'nın aşk&

Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi

Resim
 Şuan yayınladığım bu fantastik bilim kurgu filminin Beşi Bir Yerde kitabını okuyorum ve filmini izlemek en azından bazı karakterlerin oturmasına yardımcı oldu. Film 2005 yılı yapımı. Öyle fazla bir şey yoktu filmde. Görsellikte vasattı. Ama dediğim gibi bir sürü karakter ve yan tipleme var kitapta, onların yerine oturması açısından izlenebilir bir filmdi. :))

Şampiyon Secretariat

Resim
 2010 yılı yapımı bir film. Konusu gerçek olaydan alınma olan filmde oyuncular da çok iyiydi.  izlerken yer yer heyecanlandığınız, "hadi oğlum" dediğiniz kısımlar oluyor. Biyografik olması da filmi çekici kılıyor. Ve konusunun gerçek olması daha bir etkili. İzlemediyseniz izleyin derim. Filmde inanç, aile bağları, bir kadının verdiği mücadele..... Filmin Özeti At yarışlarıyla ilgili hiçbir bilgisi olmayan ev hanımı Penny Chenery (Diane Lane)’nin sahip olduğu yarış atı Secretariat’ın, 1973 yılında üç kez üst üste şampiyon olmasını konu alan filmde, John Malkovich emekli at yetiştiricisi Lucien Laurin rolünde.Tamamen gerçek bir öyküden uyarlanan film, erkek egemen at yarışı sektöründe, bir kadının başarı öyküsünü ve 25 yıldır kırılamayan rekoru anlatıyor. Oyuncular: John Malkovich, Diane Lane, James Cromwell, Dylan Walsh, Amanda Michalka, Nelsan Ellis, Kevin Connolly, Scott Glenn, Graham McTavish, Drew Roy, Matthew W. Allen, Claude Miles, Toni Sp

Sıcak çok sıcak... :)))

Resim
 Bu üç kitabı Alkım Kitapevinden aldım. Her bir yazarın ilk kitapları. Beğenerek okudum. Yeni yazarlar tanımak güzel. :) Selamlar nasılsınız? Son iki gün dışında bu sıcaklar beni de mahvetti. Vantilatörsüz duramıyorum resmen. Neyseki birkaç gündür hava esiyorda rahatız. Bu haftaya yoğun başladık. Kardeşim, eşi ve tatlı mı tatlı yeğenim geldi kalmaya, peşinden arkadaşlar geldi, sabahladık, sohbet muhabbet vs... Bu arada 2 tane film izledik onları da paylaşacağım sizinle. Her yıl izlediğimiz gibi bu yıl da geç de olsa başladık Star Wars izlemeye... Ritüel gibi bir şey oldu bizde, muhakkak her yaz izliyoruz eşimle. :))) Bu aralar kitap okumalarım azaldı, gezmekten, misafir ağırlamaktan. Arada iyi oluyormuş :)) Bu arada kitaplaşalım mı etkinliğinden eşleşdiğim Vildan'ın gnderdiği kargo bugün elime ulaştı. Selanik'te Sonbahar kitabı ve yanında Amasya magneti ile hediyesini göndermiş. Tekrardan çok teşekkür ederim Vildan. En kısa zamanda okuyacağım kitabı. Ağusto

Semaver / Sait Faik Abasıyanık

Türk Edebiyatı yazarlarımızı ortaokul ve lise döneminde okumuştum ve aklımda isimlerinin dışında pek bir şey kalmamıştı. Bende yavaş yavaş tekrar okumaya başladım bazı yazarlarımızı. Sabahattin Ali'den sonra S.F.Abasıyanık'ı okudum ve öykü kitabı, kullanılan kelimeler, özellikle türkçe kelimeler iyiydi. SEMAVER Eser, Sait Faik Abasıyanık’ın 1936’ da yazdığı hikaye kitabıdır.Toplam on dokuz ayrı hikayeden oluşmuştur. Kitaba adını veren ilk hikaye, İstanbul’da Halıcıoğlu’ndaki bir fabrikada işçi Ali’nin ,annesiyle geçirdiği mutlu günleri anlatır.Annesinin her gün , sabah ezanıyla kaldırdığı Ali,kızarmış ekmek kokan odada semaverin kaynayışına dalar. Semaver onu her sabah hayata yeniden bağlayan, evlerinin saadeti, büyük bir moral kaynağı haline gelmiştir.Semaver, onun dünyasında içinde ne ıstırap, ne grev, ne de patron olan bir fabrika olarak canlanırdı. Ali’nin annesine ölüm, bir misafir,bir başörtülü, namazında niyazında bir komşu hanım gelir gibi gelir. Ali an

Pedro Páramo / Juan Rulfo

 Bu ayki okuma grubumuzda ki kitabımız Pedro Paramo'ydu. Çok enteresan yazarın 2 kitabı var ve bu kitabı ile nerdeyse yok satmış. Hala da iyi bir okuyucuya sahip. :) Kitabın sayfa tasarımı bir harika, alırken eğlenceli bir kitap okuyacağınızı düşünüyorsunuz ama içerik öyle değil.  Okurken biraz sıkıldım çünkü içiçe geçmiş olaylarla anlatılıyor hikaye. Hatta o kadar çok yan karakter ve tipleme var ki "o kimdi? bu kim şimdi?" gibi bölünmeler yaşıyorsunuz. Tartışırken şı kanıya vardık; kitap bir kaç kez okunmalı anlamak çin ince detayları. Hatta gruptan bir arkadaş 2 kez okumuş ve ikincisinde daha iyi oturmuş konular ve verilmek istenen mesaj.   Susan Sontag’a göre Marquez, Pedro Paramo’yu ezbere bilir.  Pedro Paramo’nun hayaletlerle dolu kasabası Comala, Marquez’in Yüzyıllık Yalnızlık eserindeki Macondo kasabası için bir esin kaynağı olmuştur. Kitap ölüler kasabasında geçiyor ve bunu kitabın ortalarında anlıyorsunuz. Kitapta işlenen konu feodal düze

Sylvia

Resim
Uzun zamandır hemde çok uzun zamandır izlemek istiyordum bu filmi.  susmakguzel.blogspot.com'dan Pınar'cım önermişti bu filmi. Kısmet düneyniş.  Bu aralar kimden duysam Sylvia Plath kitabı okuyor. Merak da ediyordum ve eşimle izledik. Film biyografi filmi ama yorumlardan okuduğum kadarı ile ( yorumlardan diyorum çünkü yazarın henüz hiç bir şiirini yada romanını okumadım) film pasif kalmış. Tabi biz bazı detayları bilmediğimizden tanımak için ilk adım oldu. Şairimiz çocukluğundan beri korkuları olan, depresif, bir kaç kez intihara kalkışmış biri. Daha sonra başka bir ödüllü şair-yazar ile evlenir, çocukları olur. Ama fark ederki eskisi gibi yazamıyordur.... Gerisi yok. :)))) Belki izleyecek olanlarınız olabilir. :) Filmin Özeti Yetenekli bir şair oolan Sylvia Plath, edebiyatçı Ted Hughes'la tanışır ve aralarında bir yakınlaşma başlar. Sylvia ile Ted bu birlikteliklerini evliliğe taşır. Ancak evliliğin ardından Ted'in hırs ve arzuları, Sylvia'nın

Ada Keyfi, biz... ada... deniz, kum, güneş, kitaplarımız. :)

Resim
 Selamlar nasılsınız? Bizde havalar iyi :))) Bu sene tatile gidemiyoruz bir yerlere ama sorun değil izim için. Çünkü keyifli zaman geçirmeyi iyi biliyoruz aşkımla. :)) İkidir Kartal Belediyesinin geçtiğimiz sene açtığı Büyük Ada Kartal Belediye Plajına gidiyoruz ve çok memnun kaldık. Tek sorun motor sadece Kartal'dan kalkıyor. Plajı bir harika. Taş ve yosunu temizlemişler. Keyifli zamanlar geçirdik. Haftaya da kardeşim, kuzenler gitmeyi planlıyoruz bakalım. yalnız ben esmer tenime güvenip ilkgün malak gibi yattım"nasıl olsa kızarmıyorum" du.... artık öyle değilmiş. İlkgün kızardım, kollarım, sırtım yandı acıdı. Bugün de güneşlendim ama bu sefer koruyucu sürdüm. Çok güzel denizin kokusu, sesi... yanımıza kitpalarımızı da aldık. fala okuyamadık bu sefer. Ben genelde güneşlenmeyi sevenlerdenimdir. Ve babam hep kızardı bana; çünkü babam kaptandı ve be denizi fazla sevmediğimden "bari kaptan kzıyım deme" diye dalga geçerdi benimle. Çünkü yüzmeyi bile kendime k

Piruze Ve İncir Kuşları / Sinan Akyüz

Uzun zamandır ne çok OrtaDoğu'da ki kadınları anlatan kitaplar okumuşum. Ve bu son okuduğum iki kitapla içim daha bir acıdı, daha bir incindim onlar adına. Ve bu iki kitapta da konu ve olaylar gerçek olaylardan alıntı. Piruze'de kızımızın babası diplomat ve gittiği Şam'da oranın erkeğine aşık olur ve evlenirler. Sonrası öğrenir ki Şam'da erkeklerin birçok karısı vardır. Yaşadıkları, direnişi, savaş ve ve verdiği mücadele.... kadın olmak ne kadar zor diye tekrardan düşündürüyor kitap. Ama en çok da yılmaması güzeldi. Yalnız yazarın anlatım dili, hikayeleştirmesi iyi fakat sonunu bağlaası kötüydü, sanki devam edecek gibi bitti. Birde konuyu anlatırken iki eski arkadaş karşılaşıyorlar ve kahramanımız olayı arkadaşına anlatıyor. Bir yerden sonra arkadaşı ile diyalog konuşmalar kesiliyor ama kesildiğine dair hiçbir ipucu yok, ne oldu, neden birden hikayenin gidişatı kesildi anlamıyorsunuz ve sorularla başbaşa kalıyorsunuz. Onun dışında iyi bir kitap....

İnanılmaz Örümcek Adam The Amazing Spider-Man [3D

Resim
 Cumartesi günü Spider-Man filmini izledik. Yine görsellik bir harikaydı. Ve filmde bir çok diğer filmlere göndermeler de vardı. Bu sefer Örümcek Adamı oynayan farklı biriydi ama başarılıydı. Konu olarak bu filmde Kertenkele-Doktor da var. Ve örümcek adam daha güçlü gösterilmiş. Biz izlerken çoook keyif aldık. Yalnız şu fikre vardık; 3d olmayabilirmiş. Çünkü fazla bir detay yoktu. Derinlik dışında. Seviyorsanız Örümcek Adamı ve imkanınız varsa muhakkak sinema da izleyin.

Üstün Dökmen demiş ki....

Resim

Bence doğru. :))

"Düşünceleriniz pozitif olsun, çünkü; Düşünceleriniz sözleriniz olur. Sözleriniz pozitif olsun, çünkü; Sözleriniz davranışlarınız olur. Alışkanlıklarınız pozitif olsun, çünkü; Alışkanlıklarınız değerleriniz olur." Gandhi

Perşembeeeee :))

Resim
Selam, nasılsınız?  Bu model eşimin tasarımı, beni nasıl şebek hale dönüştürdü görüyorsunuz değil mi? :)))  İkea'ya gittik dün, sabahtan gidip kahvaltımızı ettik ve kimseler doluşmadan sessizlikte gezdik, bir kaç bir şey alıp eve döndük. Öğleden sonra da İrem ile buluştuk. Biz dün İrem  http://iremsungur.blogspot.com/ ile buluştuk. İstanbul'a arkadaşlarını ziyarete gelmiş. Kadıköy'e geçtiklerinde bende kendilerine eşlik ettim. Sanki daha önceden tanışmış gibiydik. Arkadaşı Reyyan'da çok şeker bir kızdı. Blogdan paylaşınca bazı şeyleri, yanyana gelince bir çok şeyi konuştuk.. Kitaplardan, kendimizden bahsettik. Keyifli bir gündü. :) Akşamına da kandil diye helva kavurduk, kuzen ve eşini çağırdık. Buarada eşimin halasının oğlu ile benim amcamın kızı evli. Biz onların nişanında tanıştık. :)))))) Hep birlikte vakit geçirdik, kandil özel programı seyrettik. Keyifli bir gündü. Bu yazıyı yazdıktan sonra yine sokaklardayım :)))) Cuma günü Spiderman geliyor viz

Ice Age 4 ve bizden alıntılar. :))

Resim
Bu aralar gezmelerdeyiz. Fırsatları değerlendirelim diyoruz. Daha İstanbul turumuz var, müzeler, geziler, sokaklar... :)) Sabahtan Optimum'a gittik, anadolu yakasında oturuyorsanız Optimum'da sinema biletleri çook uygun. İlk seanslar fiks 6 TL. Üç boyutlular da aynı fiyat.   1-2-3'ü sevdiyseniz 4 de keyifli ve komikti. Hele kızları Şeftali'yi bir harika çizmişler. Güzel bir gündü. Yarın da İkea'dayız, :)))) Gündüz gezmekten işleri akşam yapıyorum. Gerçi serinlikte iyi de oluyor. Yarın denize gitmeyi düşünüyorduk ama hava parçalı bulutluymuş bizde İkea'ya gidelim bari aradan çıksın dedik. Bu arada Lale Ablanın bahsetti Ayın Biri Kilisesine bakıp oraya da gitmek istiyorum. Birde Karanlık Gölgeler filmi de gelmiş sinemalara. İrem tanıtmıştı, güzel diye de belirtmişti. Sonuçta John Deep olurda kötü olur mu değil mi? Sıra da o film de var...  İyi geceler, keyifli günler. :)

Günden kalanlar....

Resim
İyi akşamlar. nasılsınız? Çok sevdiğim yüzüğüm... Bende keyifler yerinde... :)) 28.Haziran günü evliliğimizde 3.yılımızı doldurduk. Dışarda ufak bir kutlama yapalım dedik ve Kadıköy Rakı&Balık 2 Evinde keyif yaptık. Sonrası  Moda'ya yürüdük ve Dondurmacı Ali Usta'dan dondurmamızı yedik. Keyifli, bol kahkalı bir gündü. Dünde arkadaşım düğününe gittim. Güzeldi, oynadık, zıpladık, sohbet ettik. Her ne kadar düğün sezonunu kapattım dediysemde buna gitmeyi istedim. Çünkü gelin kızımızı seviyorum. Allah mesut etsin tekrardan. :))) Game Of Throns'un 2.sezonu izleyip bitirdik. nasıl muhteşem bir dizi. Herhalde bizde böyle bir şey çekilmiş olsa, kanalı kapatırlardı. Göörsellik, çekim ve Taht Oyunlarının anlatımı iyi bir dizi..... Bir göz atın derim. Kitap okumalarım her ne kadar yavaşlasa da hızlanacağım yakında. Yarında bir aksilik çıkmazsa sabahtan eşimle ŞarkHan-Çin Pazarına gideceğiz. :))) Salı günü de blog sahibi İrem ile buluşucaz. :))) Benden böyle, zam