Nisan Okumalarım...

Deniz Gezgin
deniz gezgin

Sevgili Deniz Gezgin'i "Ahraz" kitabı ile tanıdım. Bence çok çok iyi bir kitaptı. 

Kitap ;
Toynakları kuru yapraklar kadar yüksüz hayvan, tuza yürü-yor. Gözleri aslında yüzü, güneş bir dağdan doğup diğerinden batıncaya kadar ışıkla sürmeli, ışığın içi derin bir boşluk, neye baksa kıpır kıpır, karanlık bir su gibi üzeri yaprak kaplı. Ço-cuklar kenarlarından tutunup içeri seslenince, yapraklar uçu-şup kaçışır, ses boşluktan aşağıya yuvarlanıp tortop bir dünya olur döner. İçinde ne var? Zamanı çıkarınca geriye kalan her şey. Bir hayvanın gözünden yanıt veren dünya bazı çocukları korkutup kaçırır, bazısı ateşlenip yatağa düşer, hasta çocuğun derisinde açan çiçekler solar, iz bırakırsa çiçek bozuğu derler.
Çiçekten kurtulamayanın büyüdükçe çocukluğu geri teper, il-leti bir tür yanıktır: Karanlıkta uyanan gece yanığı, etini dişle-yen cehennemin gül kemeri. Geceyi cana batıran bu eski sancı, vaktidir, der, sırtına yük olduğun hayvanın göz kenarlarına tutunup içeri seslenmenin."
📌 Diye başlıyor...... Kelimelerine resmen vurgunum. Bu kitap diğer romanı" Ahraz"a göre biraz daha durağan ve yavaş okunuyor. Masalsı ve fantastik bir anlatimla, bu sefer insanın gözünden değilde diğer canlıların gözünden bizi bize anlatıyor..
📍 Üzüldüğüm tek şey reklamının az yapılması ve az tanınması..... 😒

 

 

doğan cüceloğlu
doğan cüceloğlu

 İçim bi garip, hala yaşıyormus gibi hissediyorum Sevgili Doğan Cüceloğlu'nun... Ruhu şad olsun 🌸
Bu son kitabını geceleri pdf olarak, yavaş yavas okudum. Aceleye gerek yok zati....
Aslinda bu kitap diğer tüm kitapların toplamı gibi olmuş.
Bölüm bölüm, sohbet eşliğinde anlatmış Doğan Hoca.
Bazı bölümleri atladım, özellikle meslek seçimi olan kısımları 🙈
Onun dışında sanki karşımda anlatıyormus gibi hissederek okudum.
Özellikle vurguladığı bisey vardı; "BİZ OLMAK ve FARKINDA YAŞAMAK" uzun yıllardir hayatımda fark ettiğim, öğrendiğim kavramlari, üstatdan okumak bir başkaydı. Çok önemli çünkü toplumumuza bir olmak, o bilinci hissetmek. Kolay değil ama imkansız da değil......





soğuk deri

Shakespeare’in Fırtına’sında Prospero, kızıyla birlikte on iki yıl yaşamak zorunda kaldığı adadan ayrılırken sihirli asasını ve kitaplarını gömer. Prospero’nun kayıp kitaplarından mahrum kalan insanlığın kendi rüyalarını (ütopya), kâbuslarını (distopya), hayallerini (fantastik) ve geleceğini (bilimkurgu) yazmaktan başka çaresi kalmamıştır artık....diye yazıyor nette ve Jaguar Yayıncılıkta anladığım kadarı ile bundan yola çıkarak seri kitaplar dizisi.
📍 #sogukderi kitabına gelirsek.... Gerçekdışı görüntülerin de bulunduğu bir adada geçmektedir.
Hani derler ya bir adaya düşseniz yanınıza alacağınız üç şey nedir diye? Okurken aklıma geldi bu anket sorusu 🙈
📌 Her ne kadar kitap fantastik ögeler barındırsada alt metinler çok iyiydi. Arada ki o felsefi sorular sizi de düşündürüyor... Mesela sizden olmayana istediğiniz gibi davranmanız ve hor görme hakkını kendiniz de görmeniz gibi... Tabi bide işin psikolojik nedenleri de var.
Az, öz alt metinlerle duygu aktarımı yapan kitapları seviyorum.  ⛰️⛰️⛰️⛰️

Vel hasıl güzel bir seriye başladım... 😊 Ve Çevirmen Yıldız Ersoy Canpolat hanfendiye de teşekkür ederim. Çeviri çok iyiydi.

Arka kapak şöyle;


Birinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra Antarktika yakınlarındaki küçük bir adaya, bir yıllığına yeni bir meteoroloji uzmanı gelir. Haritada bile zor görülen bu küçük adada bir kişi daha yaşamaktadır: Fenerin ketum görevlisi. Fakat iki kişilik bu ada, hiç de göründüğü kadar sakin değildir. Adanın gizemi ancak karanlık çöktüğünde ortaya çıkar. Soğuk Deri, imgelem gücü ve felsefi sorgulamalarıyla, insanın ”öteki” ile kurduğu ilişkiye dair unutulmaz bir roman.

 

 
Kalan Sağlar kızlar grubumuzun nisan ayı kıtabı idi "TOPLANTI" Anne Enright'a ait 2007 Man Booker Ödüllü bir kitap.İrlandalı yazar hakkında bulabildiğim sadece;
Anne Teresa Enright FRSL (doğmuş 11 Ekim 1962) İrlandalı bir yazardır. İki çocuğunun doğumuyla ilgili yarım düzine roman, birçok kısa öykü ve Making Babies: Stumbling into Motherhood adlı kurgusal olmayan bir çalışma yayınladı. Yazıları, aile, aşk, kimlik ve annelik gibi temaları araştırıyor.

Enright dördüncü romanı The Gathering ile 2007 Booker Ödülü kazandı . İkinci romanı What Are You Like?, 2000 Whitbread Ödülleri . Wikipedia  
budur...

 
Kendi yorumuma gelirsek; beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Aslında ben Yeşil Yol kitabını okumak istiyordum. Bu kitap ile yazım dilini tanımış oldum.  Aslında kısa, öz anlatan anlatımları severim. Lakin bu kitapta sayfalar ilerlemedi. 100 sayfalık kitabı neredeyse 10 günde okudum. Elbet anlatmak istediği bir şey var ama o okurken bana geçmedi.  Travma var içinde ama o kadar az bir cümle ile geçiyor ki neredeyse siz sona gelmiş oluyorsunuz. 
Arka kapak yazısı şöyle;
 
Ölumun, her seyin bitisi olmasinin ve onemli oldugunu dusundugun her turlu seyin, artik biraz bile onemli olmamasinin harika bir tarafi var. Kocan, cocuklarin karnini doyurabilir, yeni firini calistirabilir, ayrica buzdolabindaki sosisleri de bulabilir. Ve muhim toplantisi aslinda muhim degildi, azicik bile...Erkek kardesime ihanet ettigim noktayi ariyorsam o da burasi olmali. Yanagindaki ete baktim ve ona inanmamaya karar verdim, eger “inanmak” gerekiyorsa. Hepsi buydu. Onun inanilmayi hak etmedigine karar verdim. “Bu kadar aptallasma!” dedim. Baska mi?Pantolonlu sade bir takim ve inanilmaz derecede aptal bir topuklu ayakkabi giyecegim ve ciplak panolarin onunden cakkidi cukkudu gecerken ona sari tavani ve yapis yapis duvarlari sokmesini; on odaya giden antreyi yikmasini ama kucuk mutfaktaki, hayal kurmayi ustundeki pencereden bakarken ogrendigim lavaboyu birakmasini soyleyecegim.Fark etmedigimiz, onemsemedigimiz, anlamak istemedigimiz zamanlarda; kolay olanin, siradanligin guvenli kollarini sectigimiz yasamlarimizda bizi gecmise donduren, oldugumuz kisiyi sorgulatan karanlik bir roman...Size uzanmis bir el var, siz baskalarina uzanirken...
 
 
Ve serinin son kitabı bitti. Uzun bir zamana yayarak okudum Proust'u.
Çünkü aceleye gelmiyor, eğer okuyayım bitsin diye düşünerek okursanız hem kendinize hem kitaba haksızlık etmiş olurdunuz... Bir de yer yer duraganlasan anlatım zorlasa da sabırla devam etmek istiyor anlatım.
📍 Tek kelime ile bu son kitap çok, çok, çok güzeldi.
Zaman ve haz olgusunun nasıl da kararlarımızı etkilediğini, bedensel değişimin zamanla nasıl kayıp zamana yenildiğini bu son kitap ile daha bir hissediyorsunuz.
Birde bu son kitap ile sosyetenin o şaşalı dönemin nasıl da yaşlandığını, savaşın özellikle 1.Dünya Savaşının, sosyetenin belirli kesimlerin de nasıl da karşılandığını anlatan bölümler de düşündürücü idi.
Vel hasıl bu son kitap çok etkileyici idi.........
 
 

kısa ama alt metni çok olan kitaplardan biri. Özellikle yazıldığı dönem de Henry James'in memleketi olan Amerika'da yasaklanmış. Sebebi de Amerikalı kızları küçük, basit gösteriyor düşüncesi ile.
Okurken konunun bildik ve sıradan olması sizi yanıltmasın, altta yatan cümleler daha bir derin. Özellikle Avrupalilasma - Amerikalılaşma üzerine durumlar ve anlatımlar çok fazla.
Baktığınız da kızımız Daisy Miller güzelliğine güvenen, o dönemin kızlarına görede bayağı cesur bir kız. Çok rahat iletişim kurması, istediği saatte dışarı çıkması ve erkeklerle arkadaş olması bir çok sosyetik çevreyi rahatsız etmektedir... Malum arkadan yapılan dedikodular da cabası.....
Daha fazla anlatmayayım 😁 yazarı tanıma adına güzel bir kitap oldu

Yorumlar

  1. Şahane kitaplar Gülşah’cım bakacağım, ayrıca grubunuzun ismi manidar:) sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)) Sorma grup ismimizin hikayesi de pek manidardır :)
      Selamlar sevgilerrrr :)))

      Sil
  2. deniz gezgini merak ettim , daha önce duymadım ama yazınız sonrasında merak ettim , sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kalemi kuvvetli yazarlardan. Bir gün yolunuz kesişsin isterim.
      Selamlar, sevgiler. :)

      Sil
  3. Anne Enright iyi bir yazar gerçekten ama okuduğum tek kitabı (Yeşil Yol) bana pek uymamıştı. Kitap iyiydi de belki benim zamanlamam kötüydü. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de siz de görmüştüm sanırım "Yeşil Yol" kitabını ve listeme eklemiştim. Evet hakkında ki yazıları okuyunca iyi yazarlardan. Ama anladım ki iyi bir yazar olmak yetmiyo. O duyguları aktarmak da önemli. Okuduğuma sevindim ama bir süre okuyamayacağım bir yazar.
      Selamlar sevgiler. :)

      Sil
  4. Ahraz çok beğeniliyor. Hakkındaki olumlu yorumları okudukça benim de merakım arttı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tek kelime ile al ve oku derim Şule'cim.
      İyi geceler :)

      Sil
  5. Hepsi birbirinden çok güzel. Bu ay da keyifli okumalar dilerim. Yarın gazetede!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, çok teşekkür ederim. :)
      Selamlar sevgiler :)

      Sil
  6. Proust hariç diğerleri okumadığım yazarlar henüz ☺️

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi