Şirin Devrim ve bir dönem anı kitabı...

 Cuma günleri Tarihi Salı Pazarı kuruluyor. Bu sefer yiyecekten çok ikinci el eşya, giysi, elektronik ve kitaplar vs.. oluyor. Benim önceliğim eski kitaplara ulaşmak. :))
Ve kendime de epey kitap bulup alıyorum. Çoğu zaman satan kişi kitabın değerini bilmediğinden, kalın veya ince kitaba göre fiyat veriyor. Ve bu fiyatlar da genel de 1 ,2,3 veya 5 Tl oluyor ki 5 Tl olan kitap çok  çok çok az...

Şakir Paşa Ailesi/ Şirin Devrim kitabını bu şekilde pazardan almıştım.
2003 yılında da Şirin kitabını almış ve okumuştum. İkinci kitap ile daha bir pekişti bilgilerim.
 Bir aile düşünün. II.Abdülhamit döneminde sadrazamlık ve paşalık yapmış amca; yine yüksek askeri rütbelere ulaşmış olan baba; Atatürk'ün yakın silah arkadaşları olan damatları; Türkiye'nin ilk kadın sanatçılarından olan kızları: yine sanat dünyasının ünlü isimlerinden olan torunlar; resim, gravür, heykel, tiyatro,edebiyatla dolu hayatlar ve bol bol skandal...cinayet, keder, hüzün...çocukluk anıları ve bitiş...

Tabi okurken şaşırdığım yerler de oldu... Nasıl bir aile dediğim de...
Ama bir gerçek varki sanat dünyasına ilkler kazandırmış bir aile. Kızların o dönemde cesurça yaşayışları ve verdikleri kararlar...

Hem hüzün hem merakla okudum. 
Eğer anı kitabı okumayı seviyorsanız okuyun...



Anılar Akın Akın kitabını da eş zamanlı okudum. Bu kitabı bana Twitter'dan tanıştığım; yaklaşık bi 4 yıl olmuştur tanışıklığımız ama yüzyüze sohbet bu seneye nasip oldu; Canan'ın hediyesi.. Bu kadar mı denk gelir dedim kendi kendime..
Çünkü Halikarnas Balıkçısı olarak bilinen Cevat Bey'da Şakir Paşa Ailesinden.....

Babasını öldürmesi sebebi ile hapis yatan sonrası Bodrum'a sürgün edilen ve aileinde ki birkaç kızkardeşi tarafından red edilen, annesi tarafından hiçbir zaman terk edilmeyen biri... ve doğa, deniz, balık ve insan tutkunu biri... kitapları da bu şekilde hayat buluyor.
Kızı da yaşadıkları hayatı anılar kitabı ile ölümsüzleştiriyor...

Anlatım dili biraz ilerlemiyordu, okudum ama ... okuyacak olanlarınız vardır fazlasını yazmayayım...



Yorumlar

  1. Salı pazarına yıllar olmuştur gitmeyeli. Çocukluğumda annem sürükler götürürdü. Kalabalığı başımı döndürürdü her seferinde. İtiş, kakış. O zamanlar çok kıymetliydi tabii o pazar. Böyle ortamlarda nefes alamıyorum ben. Pazarları çok sevsem de içine girince nasıl çıkarım buradan diye hemen yolun sonuna bakmaya başlıyorum. Ama cuma günü kurulan halini merak ettim açıkçası. Ne güzel İstanbul'un her halinin keyfini çıkarıyorsun Gülşah. Bravo sana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pazarların öyle bir sorunu oluyor Özlem'cim. Hele eskiden daha bir revaçtaydı Salı Pazarı. Birkaç kez yer değiştirdiğinden eski kalabalığı yok pazarın.
      Son cümleni okuyunca aklıma şu geldi özlem; sanırım farkında yaşamya başladığımdan beri hem hayatın hem İstanbul'un tadını çıkartıyorum. :))
      Görmediğim, gitmediğim daha o kadar çok yer var ki İstanbul'da.
      İyi geceler öpüyorum seni canım.

      Sil
  2. Yıllar evvel severek okumuştum ben de. Ayşe Kulin'in Füreya'sını okudun mu? Bu kitap da aynı aile ile ilgili.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okudum canım bayağı bir sene evvel. Hatta Bir Dinozor'un Anıları Mina Urgan kitabı da çok güzeldir

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi