Biten kitaplardan.....

Selam  😊

Bu aralar pek bi miskin panda modundayım .. Evde yapılmayı bekleyen işler var ve ben sadece "derler, topla, süpür-sil" modundayım .....
Bu da geçece elbet. Geçecek değil mi?

Her ne kadar miskin panda modunda olsa da ayarlarım kendimi "okumak" ile ödüllendiriyorum  🤗

Bir kaç ince ve nefes roman bitirdim

Bunlardan biri de;
 BİLDİĞİNİZ DÜNYANIN SONU/ERLEND LOE
🖋 Daha önce yazmıştım Türkçe'ye çevrilen ilk romanı Doppler'i çok sevmiştim
🖋 Bu kitabı ise tam bir hayal kırıklığı oldu benim için ...  Öyle zor bitirdim ki anlatamam ..
Tamam artık evine dönüyor fakat o belden aşağı cümleler, Hayata bakış açısı ve yorumlar derken.... Elbet beni rahatsızlık eden bu değildi .. Bunları anlatırken kullandığı yazım dili idi.
Okudum geçtim diyebilirim .....

Diğer kitabım ise; "YİRMİNCİ YÜZYIL FİLMİNİ ÜRETTİĞİM AKŞAM VE BAŞKA KÜÇÜK KEŞİFLER / KAZUO ISHİGURO"

🏆 Bu kitap yazarın ödül gecesi konuşmasını anlatıyor.
🏆 Hatta daha önce hiç Ishiguro okumadıysanız bununla başlayın ve yazarın nasıl bir yaşam tarzı, hayatsa bakış açısı ve romanlaeını yazarken nelerden beslendiğini anlayın.
Günden Kalanlar kitabını okumuş ve diğer kitapları hâlâ alıp okuyacağım listede yerini koruyor. Öncesi bunu okumak daha bir heveslendirdi beni

Ve arka kapak yazısı şöyledir :

“Büyük bir duygusal güce sahip romanlarında, dünyayla bir bağlantımız olduğu yanılsamasının altında yatan dipsiz uçurumu açığa çıkardığı” gerekçesiyle 2017 Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülen Kazuo Ishiguro, Nobel konuşmasında, yazarlık hayatının dönemeçlerini ve sihirli keşif anlarını romanlarından alıştığımız yalınlık ve vuruculukla, okurlarla paylaşıyor.
Çok yakın gelecekte –yoksa o an çoktan geldi mi?– bilimde, teknolojide ve tıpta çarpıcı buluşların yol açacağı zorluklar bizi bekliyor... Şimdi altmışlarında bir adamım, gözlerimi ovuşturup pusun içinden düne kadar varlığından bile haberdar olmadığım bu dünyanın anahatlarını seçmeye uğraşıyorum. Aklı yorgun bir kuşağın mensubu, yorgun bir yazar olan ben, bu yabancısı olduğum yere bakacak gücü bulabilir miyim?.. Yola devam etmek ve elimden geleni yapmak zorundayım. Çünkü hâlâ edebiyatın önemli olduğuna ve biz bu zorlu alanı geçerken bilhassa önemli olacağına inanıyorum. Ancak bize genç kuşaktan yazarların yol göstereceğine ve ilham vereceğine güveniyorum... Bu yüzden iyimserim.

Bir diğer kitabım :
"KIRIK KANATLAR /HALİL CİBRAN"
Novella tadın da bir roman. Kısa ve öz kelimelerle Sevgili HALİL Cibran bize aşkı, kadını ve çaresizliği anlatmış 
Tabi biz kendisinin genelde aforizmalarına yada kıssadan hikâyelerin alışkınız  Bu kitap da çok farklı değil aslında.
Döneminin ilk romanlarından sayılıyor.
En çok etkilendiğim romanın sonu ve bir anne lile evladının verdiği sınav ve kaybı oldu .......

Diğer son kitabım ise :
"TOLSTOY'UN YAŞAMI / ROMAİN ROLLAND"
Yazarımız tam bir Tolstoy hayranı ve biraz karışı bir kronoloji ile yaşamınk anlatıyor. Daha çok ruh hali diyebiliriz.
Biraz yavaş ve durağan ilerliyor eğer Tolstoy seviyorsanız bu kitabı okuyun.
Ama öyle çok aranız yoksa sizi sıkabilir 
Tolstoy'un Yaşamı, yazara büyük hayranlık duyan ve onun yazın yaşamını dönemlere ayırma gereği duymadan bütünü ile seven birinden, büyük romancı Romain Rolland'dan ona bir selam. Tolstoy, her dönemde olduğu gibi, on dokuzuncu yüzyıl sonrasında da herkesi eserleriyle birleştiriyor çünkü. Her kesim-den insan onun evrenselliğinde birleşiyor, onda ken-dini buluyor. Romain Rolland, Lev Nikolayeviç'in yaşamını anlatırken, ona yönelik iddiaları da ele alıyor: Tolstoy başkalarının fikirlerinden etkilendi mi, kriz öncesi ve sonrası diye iki kategoride değerlendirilebilir mi?.. 

Tolstoy düşüncenin ayrıcalıklı kişilerine seslenmez, sıradan kişilere, iyi niyetli insanlara seslenir. Bizim bilincimizdir. Bizim, biz orta halli insanların, düşündüğümüzü, kendi içimizde okumaktan korktuğumuzu söyler. Gururla dolup taşan bir önder değildir bizim için, insanlığın yukarısında, sanatlarının ve arılıklarının tahtında oturan, mağrur dehalardan değildir. Tolstoy -mektuplarında da kendini bu en güzel, en tatlı adla adlandırmaktan hoşlanırdı- bizim "kardeşimiz"dir.
(Tanıtım Bülteninden)

Sayfa Sayısı: 150

Baskı Yılı: 2015

Böyle işte dostlar. İnce kitaplar ile haftayı bitirdim  Gelsin yeni kitaplar  😊 

Selamlar. 

Yorumlar

  1. Erlend Loe'nun ikinci kitabı için birebir aynı şeyleri hissetmişiz. Tolstoy'da eserleri bilmek önem arz ediyor, ne kadar çok kitabını bilirseniz o kadar iyi oluyor. Elinize sağlık, keyifli okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yalnız olmamak güzel. 😊
      Tolstoy kitabı ile ilgili sizin yorumunuzu okuduktan sonra aldım Ve çok haklısınız Gül Hn. Eğer diğer eserlerini bilmezsek hava da kalıyor bazı detaylar.
      İyi akşamlar. 😊

      Sil
  2. Kırık Kanatlar ve Tolstoy’un Yaşamı ilgimi çekti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırık Kanatlar hüzünlü bir hikaye olmasına rağmen sürükleyici idi.
      İyi akşamlar

      Sil
  3. Halil Cibran merak ettiğim kalemlerden...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam. 😊
      Bakış açısı ileri biri bence Halil Cibran. Lakin bir çok kitabında cümleler tekrar gibi. O yüzden Ermiş ve tek romanı olan bu kita ı okusanız yeterli. Elbet karar sizin.

      Sil
  4. Ne güzel kitaplar okumuşsun, kendine zaman ayırmak için okumak gibisi yok :) Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam. 😊
      Çok teşekkür ederim. 😊 Gerçekten de kitapsız bir fğn düşünemiyorum kendimde.
      Sevgiler selamlar 🌼

      Sil
  5. Güzel okumalar olmuş Gülşahcım, keyifli okumaların bol olsun... İşler nasıl olsa bir gün ilham gelir ve yapılır ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim canım 🤗
      Hallolur ama yapacak olan yine ben olunca 😒
      Öperim çok 😘

      Sil
  6. Güzel öneriler. Tolstoy kitapları ilgimi çeker, bu kitabı daha önce okumamıştım. Teşekkürler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Teşekkürler.
      Tolstoy kitapları için bu kitap iyi bir başlangıç..

      Sil
  7. Merhabalar Gülşah Hanım,

    Yaklaşık bir hafta önce okumaya başladığım Kırık Kanatlar isimli romanı bitirdim. Hayatımda ilk kez bir Halil Cibran eseri okudum. Çok duygu yüklü bir romandı. Bazı satırları, gözlerim dolu dolu okuduğumu çekinmeden söyleyebilirim.

    Halil Cibran, bu eserinde; din adamlarının yozlaşması ve kadın hakları gibi toplumsal meselelerden bahseder. Doğulu kadının yüzyıllar boyu gelenek karşısındaki âcizliğine, eşya gibi oradan oraya sürüklenmesine yönelik eleştirel bir tavır ortaya koyar.

    Romanda en sevdiğim alıntı şu olmuştu:

    ‘’Onun ruhunu dolduran hüzün benim ruhuma da doluyordu; her birimiz kalbinde hissettiğini öbürünün yüzünde görebiliyor, göğsünde sakladığı şeyin yankısını öbürünün sesinde duyabiliyordu.’’

    Altını çizdiğim diğer alıntıları da buradan okuyabilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/halil-cibran-kirik-kanatlar-kitap-yorumu/

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, hos geldiniz sayfama.
      Benimde severek.okuduğum bir yazardır Halil Cibran.
      En yakın zamanda sayfaniza uğrayacağım.
      :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi