Virginia Woolf üzerine... Kendine Ait Bir Oda ve Mrs. Dalloway

1 Şubat günü Kazım Karabekir Kitap Kulübümüz'ün birinci yılını kutladık. Aralarına geç dahil oldum ama sanki daha önceden varmışım gibi hisettim hep. Hala da öyle.

O kadar keyifle ve istekle gidiyorum ki her ayın çarşamba gecesi... Ve o kadar çok şey öğreniyor ve bilgiyle dönüyorum ki eve.
Yeni yazarlar, yeni kitaplar, filmler not ediyorum/uz. 
Bide yanın da bir o kadar keyifli sohbetlerimiz oluyor... Değmeyin keyfimize.
Şubat ayı kitabımız "Virgina Woolf / Kendine Ait Bir Oda" idi. 

Ben bu kitabı ve Mrs.Dalloway kitabını geçen sene DR kampanyasından almış fakat henüz okumaya başlamamıştım.
İyi de oldu. Her iki kitabı da peşpeşe okudum.
Kesinlikle Kendine Ait Bir Oda ile başlayan yazarın kitaplarına okumaya.
Erkek egemen bir dünya da kadın yazar olarak çok iyi bir kaleme sahip.
Hayatını okuduğumda ki bu kitabında da bahsediyor yer yer; kadınlar küçük yaşlar da evlendiriliyor ve ev işleri ile meşgul oluyorlar. Okumak, yazmak hak getire...
Feminist yazarların arasında önemli bir yere de sahiptır yazar.
Bence yaşadığı döneme bakılırsa öyle olması normal.
Bir kere hayat ile derdi var, kadınların ikinci sınıf görülmesi ile derdi var.. erklerin iyi yazar olabilecekleri düşüncesi ile derdi var..vs.. Bu kitap için bir araştırma yapıyor ve bir döneme kadar kadın yazarların olmadığını görüyor. Hep erkek yazarlar var.
İyi ki de varmış ki biz kendisini kitaplarından tanıyor olduk.
Tabi sonu hüzün dolu çünkü hayatının bir döneminde daha fazla dayanamıyor ve intihar ediyor....

(Çok fazla alıntı yapmak istemiyorum çünkü nete bakınca o kadar çok sayfa var ki...  )

virginia woolf
Kitapta ki en anlamlı cümlelerden biri de:  Ve şöyle sesleniyor kadınlara: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!

Düşündüğünüz de evin için de kendize ait bir odanın olması çok önemli. Kadın olarak görevimiz sadece ev işleri, yemek yapmak, çocuk doğurup bakmak değil. Aile ise hepimizin görevi... 

Mrs.Dalloway kitabını gelirsek. Başlar da biraz zor ilerledi kitap. Ama sonra bir açıldı kitap...
Elbet yine bir kadının aşkı, hayatı, evliliği, sorguları, soruları, duyguları, yaşamı var. Ve bu kadını yazarken de öyle güçsüz göstermiyor. Tersine güçlü bir kadın portresi var karşımız da.

Bir de bilinç akışı yöntemi ile yazıyor kitaplarını. Bu biraz zorlayıcı oluyor biz okuyucu için. Ama sizi korkutmasın diline alışınca çok akıcı oluyor kitap.

Bilinç akışı karakterin düşünme eylemini olduğu gibi aktarmaya çalışan bir edebi tekniktir. Yapıtlarda iç diyalog şeklinde göze çarpar. Bilinç akışı tekniğini kullanan yazarlara örnek olarak James Joyce, William Faulkner ve Virginia Woolf gösterilebilir. Bilinç akışsal yazın modernist hareketle yakından ilişkilidir. Psikolojiden edebiyata girişi May Sinclair sayesinde olmuştur.

Bilinç akışsal yazın genellikle bir iç monolog halindedir ve metnin takibini zorlaştıran, karakterin parça parça olan düşüncelerini veya anlık duygularını yansıtan çeşitli anlam ve noktalama hatalarıyla biçimlenir. Bilinç akışı ve iç diyalog, konuşmacının bir dinleyici veya 3. şahsa hitap ettiği ve genelde şiir veya dramalarda görülen dramatik monologlardan ayrılmaktadır. Bilinç akışında, konuşmacının düşünce süreci kişinin kendisine yönelmiştir ve biz buna sadece kulak misafiri oluruz. Bu iç monologlar, öncelikli olarak kurgusal bir araçtır.

not: Wikipedia'dan alıntıdır.

bu linkten daha detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Kesinlikle bu kadını okuyun, okutun ve kendizie ait bir oda yapın evin bir köşesine...
                                                                                    
      

Yorumlar

  1. Kendine ait bir oda....
    Sevdim ben bu fikri :)

    Henüz Woolf'un hiçbir kitabını okumadım ama bu sene okunacaklar listeme aldım...
    Farkettim de şimdi ben genelde yerli yazar okuyorum son zamanlarda...
    Mutlu okumalar olsun hepimize

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya çok güzel bir fikir Şebnem. Her insanın bence olmalı böyle bir alanı. :))
      Bende yeni yeni başladım okumaya yazarı.
      Yerli yazarlardan Ayla Kutlu ve Erendiz Atasu favorimdir.
      İyi geceler. Sevgiler. :)

      Sil
  2. Ya Gülşah ben Mrs.Dalloway'i çok zor okumuştum. O yüzden Bir daha Virginia Wolf okumaya cesaret edemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında zor bir yazarmış bende okuyunca anladım ama Kendine Ait Bir Oda'yı okuyunca neden böyle yazdığını daha bir anlıyorsun Gamze'cim. Bir şans daha ver istersen. :)
      İyi geceler canım.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi