Dün kendimi sokaklara attım diyebilirim. Bilbordlar da gördüğüm "Nazım
Hikmet 111 Yaşında Sergisi" ne gittim. Caddebostan Kültür Merkezindeydi
sergi. Şiirleri gibi sergide ki resimler de güzeldi. Ve ne ülkeyiz
dedim, hiç değer bilemiyoruz....
Duygu yüklü olduğu, memleket dertlerini kendi derdi haline getiren adam Nazım Hikmet...
Aşık, sevdalı, içli adam Nazım Hikmet.... Sürgünde yaşayan, sürgünde ölen adam ve adam gibi adamın mezarı da ülkesinde olmayan şair, ressam........
Gezdim, baktım, düşündüm sergi de... Bol bol fotoğraf da çektim.
Çıkınca yine kültür merkezi içinde ki kütüphaneye uğradım, üye olmak için. Yalnız dışarı kitap vermiyorlarmış o yüzden vazgeçtim ve danışmada ki kıza Kadıköy'de kütüphane sordum. O da hemen sokağın başında Muhtar Özkaya Halk Kütüphanesi var dedi. Hemen yola koyuldum. :)) Çünkü uzun zaman olmuştu kütüphaneye gitmeyeli üye olmayalı. Müdürü de çok tatlı bir bayandı, sohbet ettik. kadıköy'de bulunan ve Kültür Bakanlığına bağlı Aziz Berker Kütüphanesinden dert yandım. Çünkü görünüş, içerisi ve kitap dizaynı çok kötüydü Aziz Berkek Kütüphanesinin. Ve birçok kitap ta yoktu. Yaklaşık 3 ay önce gittiğimde hüsrana uğramıştım.
Ama dün gittiğim kütüphane çok nezihti. Ama en önemlisi güncel kitaplar da vardı. Bir tek eski, okunmayan değil her tür kitap vardı. Çok sevdim orayı. Üye de oldum. Elimdekileri biraz hafifleteyim kitap almaya gidicem.
Bugün pek bir hamarattım, bozulmaya başlamış kabak ve patlıcana patates de ilave edip kızarttım, salçalı sos üzerine, tarhana çorbamı yaptım. Bide biber doldurdum. Hop yarın ki yemeklerim hazır. Yarın bir film, biraz kitap okur, ütümü yaparım. :)))))) Biraz dinleneyim dimi, yeni etkinliklere dinç gitmek lazım.
Herkese iyi akşamlar. Hop kaçtım ben.
Ben bir insan, ben bir Türk şairi Nazım
Hikmet ben tepeden tırnağa insan tepeden tırnağa kavga, hasret ve
ümitten ibaret… Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem
bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler. Hem bir tek elmadan,
hem süpürülen topraktan, hem zindandan dönen insan ruhundan, hem
kitlelerin daha güzel günler için savaşından, hem bir tek insanın sevda
kederlerinden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem ölüm korkusundan,
hem ölümden korkmamaktan bahseden şiirler yazmak istiyorum. demiş Nazım
Hikmet memleketinden uzakta Moskova’da yaşarken. O hep şiirler yazdı
ve tepeden tırnağa insandı. Memleket hasretiyle yanıyordu yüreği dünya
şairinin. O ideolojik kimliğinin yanı sıra bu ülkenin yakın tarihini de
anlattı şiirlerinde. Davasının yanı sıra aşklarını, duygularını,
özgürlüğü ve birey olmayı da anlattı şiirlerle. Yaşamının 17 yılını
hapishanelerde geçirdi Nazım Hikmet. Muhalif duruşuyla göze battı.
Silahı sadece şiirleriydi. O şiirler dünyanın bütün dillerinde okundu,
bilindi. Çok sevdiği ülkesi 1951 yılında vatandaşlıktan çıkardı onu
çünkü o bir vatan haini idi. İlkelerinden sapmamıştı, ödün vermemişti.
2009 yılında ise tekrar iade-i itibar yapıldı. Hapislerde sürgünlerde
kavga ve hasretlerle geçen ömrü 49 yıl önce, 3 Haziran 1963 de yine
Moskova’da bir kalp krizi ile son buldu. Yorulan kalbi birden bire
duruverdi. Mezarı hala Moskova’dadır. Oysa o Anadolu’ya gömülmek
istiyordu. Anadolu’da her hangi bir yere. Başında bir çınar ağacı olsun
yeterdi koca Nazım’a. Sırf muhalif kimliğinden dolayı vasiyeti yerine
getirilmedi. Koskoca Anadolu topraklarında bir yer bulunamadı. İşte
vasiyeti; Vasiyet Yoldaşlar, nasip olmazsa görmek o günü, ölürsem
kurtuluştan önce yani, alıp götürün Anadolu’da bir köy mezarlığına gömün
beni. Hasan beyin vurdurduğu ırgat Osman yatsın bir yanımda
ve çavdarın dibinde toprağa çocuklayıp kırkı çıkmadan ölen şehit Ayşe
öbür yanımda. Traktörlerle türküler geçsin altbaşından mezarlığın,
seher aydınlığında taze insan, yanık benzin kokusu, tarlalar orta malı,
kanallarda su, ne kuraklık, ne candarma korkusu. Biz bu türküleri
elbette işitecek değiliz, toprağın altında yatar upuzun,
çürür kara dallar gibi ölüler, toprağın altında sağır, kör, dilsiz. Ama
bu türküleri söylemişim ben daha onlar düzülmeden,
duymuşum yanık benzin kokusunu traktörlerin resmi bile çizilmeden.
Benim sessiz komşulara gelince, şehit Ayşe’yle ırgat Osman çektiler
büyük hasreti sağlıklarında belki de farkında bile olmadan. Yoldaşlar,
ölürsem o günden önce yani, - öyle gibi de görünüyor - Anadolu’da bir
köy mezarlığına gömün beni ve de uyarına gelirse, tepemde bir de çınar
olursa taş maş da istemez hani… Nazım Hikmet
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Gerileyiş ve Çöküş Evelyn Waugh
"İyi ki kitaplar var" sözü o kadar kıymetli ki....🙏🏻 Can'ım Ferda sayesinde, yeni bir yazar ve kitap ile tanıştım. Normald...

-
Çok uzun bir zamandan sonra "merhaba" Bu sene bir çok şey oldu hayatım/ızda.... Can sıkıcı olaylar silsilesi yaşandı.... Bitmes...
-
Yeni yıl öncesi Kadıköy'de gezerkene :) hemen Bahariye'nin girişinde, sağ kolda pasaj vardır, çantacılar ve ayakkabıcıların olduğu ...
-
Selam.... Uzun çok uzun bir aradan sonra "merhaba" demek de zormuş. Hayatımızda çok şey oldu bu süreçte. Bizi üzen olaylar yanı...
iyiki gitmişsin, iyiki yazmışsın, teşekkür ederim ayrıca, okurken çok etkilendim..
YanıtlaSilEmeğine, ayaklarına sağlık..
Sağol İlknur'cum. Valla senden esinlendim, hep görüyordum ama. :)
SilSende sağol.
çok güzelmiş sergi, umarım ankara'ya da gelir. pek şiir sevmem aslında ama nazım hikmet'inkilerin yeri çok ayrı, herkes böyle yazabilse hep şiir okurdum :)
YanıtlaSilUmarım gelir Fermina.
SilDiğer sanatçıların gözünden yapılmış resimler ve yer yer şiirleri... gezmek güzeldi.
Sevgilerimle.
Ne güzelmiş... Bir de Kadıköy'de Nazım Hikmet Kültür Merkezi var sanırım... Sırf bu yüzden Anadolu yakasında oturuyor olmak isterdim...
YanıtlaSilNe kadar kaliteli sosyal aktivitelerde bulunuyorsun kuzum, buluşalım artık :))
Evet canım var ve bahçeside harika. :))) Anadolu yakasını seviyorum. Bekleriz seni de bu tarafa gezmelere.
SilKültürel faaliyetleri seviyorum canım.
Buluşalım, ayarlayalım uygun birgün buluşalım canım. :)
Nazım yerine hiç kimseyi koyamadığım şair, şiiri sevdiren değil ama vazgeçmemeyi sağlayan kişilik , çok severim.Kütüphaneleri hep güzel bulalım istiyorum , hep gidilesi yerler olsun istiyorum , o sebepten Çorlu kütüphanesine 1 yıldır gidemiyorum:((
YanıtlaSilSormayın kütüphanelerin hali nolacak bilemiyorum.......
SilNazım Hikmet dediğin gibi kıymeti bilinememiş, felsefesi anlaşılamamış bir güzel insandı...
YanıtlaSilÇok iyi bir etkinlik yapmışsın Gülşahcım ve iyi ki paylaşmışsın:)
Sağol Nataili'cim.
Silİlgiyle okudum Gülşah çok teşekkür ederim. Ne iyi yapmışsın.
YanıtlaSilBazı insanlar kaybedildikten sonra değere biner ya? Nazım Hikmet'te öyle işte. Neden yaşarken hakettiği değeri vermeyiz bilmiyorum.
Şiirlerini çok severim, hayatı zaten bir roman gibi.
Sağol Aslı.
SilYaşarken değer vermemekle ilgili bazı tezlerim var benim kendimce....
:)