Kısa kısa benden...






Bir haftayı da filmli, kitap okumalı, gezmeli olarak bitirdim. :)  Hamileliğimde 21.haftayı da bitiriyorum. Ve artık göbüşüm epey bir çıktı. :))) Hatta kızım tekme bile atmaya başladı. Bazen konuşmalarımıza tepki veriyor. Çok güzel, heyecanlı bir  duygu. Ve Allah isteyen herkese nasip etsin. Kilo alımımda artış olmadığından hala dolabımda olan üst giysilerimi giyiyorum. Sadece alt olarak genelde elbise ve gebe taytı giyebiliyorum. Çünkü karnıma baskı olduğunda midem çooook bulanıyor. Doktorum ve çevremde ki gebelik geçirmiş olan annelerin yorumu şöyle; 7.aydan sonra kilo artışı oluyor dikkat et diye. Elbette olacaktır ama sorun değil benim için yeter ki gebeliğim sağlıklı devam etsin ve zamanında yavrum doğsun. Her şeyin bir bedeli var ve seçimlerin de bir sonucu vardır diye düşünüyorum.
Yarın 2.düzey USG çekimi için doktor randevumuz var. Her bir şeyine 3 boyutlu bakacaklar kızımızın. Çok heyecanlıyım çünkü kızımızı görücez bizde :))))))
Pazartesi günü de tetanos aşısı vurulacağım. Sağlık Bakanlığı ve Aile Hekimliği bu konuda çok iyi çalışıyor. Arayıp hangi hafta ne yapılması gerekiyor takip edip bilgilendiriyorlar. Hatta bazı tahlilleri hekimlikte yaptırıyorum.
Bu arada hatırlarsanız bir önceki yazımda doktorum Akdeniz Anemisi taşıyıcılığından şüpheleniyordu. Doğru tahmin etmiş. Taşıyıcısıymışım ve gebe kalınca da tüm depolarım boşalmış. Bu sebeple önce 5 adet B12 aşısı vurulacağım, sonrasında da her ay takip sonucu olacağım aşı. Bu yüzdenmiş halsizliğim, yorgunluğum ve kalp çarpıntım. İnşallah tedavi sonucu rahata kavuşacağım.  Eğer Kadın Doğum Dr.um farkına varmasa yıllarca böyle çekecektim. Her doktor işini iyi şekilde yapmıyor bir kez daha anladık....

Henüz biz bebek için alışverişe başlamadık. Kardeşim battaniyesini aldı, üst komşum 4 adet hırka ve battaniye örmüş  birde pembe ayakkabı almış. :) Öyle tatlılar ki. Emeğine sağlık Müge Ablam. Ellerin dert görmesin. Bizde artık yavaş yavaş başlayacağız. Son dakikaya bırakmamak gerek değil mi?


Okuyup bitirdiğim kitaplardan da bahsetmek isterim size. Can Yayınlarının 5 TL kampayasından Mayıs ayında aldığım bir kitap Kadersizlik.
 Konusu:  
Çağdaş Macar edebiyatının en önemli adlarından biri olan İmre Kertesz, ilk kez Türkçede, Yazıldığında, Macaristan Devlet Bakanlığı'nın basmayı reddettiği Kadersizlik, daha sonra Almancaya çevrilip basılınca, okurlar ve eleştirmenlerin büyük ilgisiyle karşılanmıştı. Kadersizlik, on altı yaşındaki Yahudi asıllı bir Macar gencinin, babasını çalışma kampına yolcu etmesiyle başlar. Bir süre sonra, çalıştığı yere giderken, arkadaşlarıyla birlikte o da yolda polisçe yakalanıp Auschwitz toplama kampına giden bir trene bindirilir. O andan başlayarak gencin ağzından, gördüğü, duyduğu, tattığı , dokunduğu her şey, tüm ayrıntıları ve canlılığıyla dile getirilir. Genç, hiçbir yorum, hiçbir değerlendirme yapmadan, hiç abartıya kaçmadan, karamsarlığa kapılmadan, tanık olduğu her şeyi, ince bir mizahla anlatır. 'Oradaki bacalarda bile dumanların kesildiği anlarda mutluluğa benzeyen bir şeyler vardı. Belki de asıl bu deneyim benim için unutulmuş kalacak, ama herkesin öğrenmek istediği, yalnızca kötü olan, yalnızca 'dehşet'. Evet, bir daha soracak olurlarsa, onlara bunu, toplama kampındaki bu mutluluğu anlatmalıyım. Soracak olurlarsa. Kendim bile unutmuş olmazsam. 'Kendisi de toplama kampında kalmış olan Imre Kertesz'in bu çarpıcı romanı, otobiyografik özellikler taşıyor.

Çok beğendim kitabı. Bir çocuğun gözünden acıtasyon yapılmadan anlatılmış bir roman.....



Diğer kitabım; Kardeşimin Hikayesi. Yazarı çok severim ve takip ederim. Ama bu kitap biraz yavan geldi bana. Serenad'ı çağrıştırcak çok detay vardı. Sanki bir önceki kitabın devamı gibi olmuş. Ve konusuna ve yazım diline göre sayfa sayısını fazla buldum. Onun dışında yazım dili akıcı ve kullandığı kelimeler yalın, sade.




Böyle işte bloggerlar. Haftayı bu akşam toz alarak ve blog yazısı ile bitirdim sayılır. Keyifli haftasonunuz olsun.














Yorumlar

  1. Macar yazarları okumayı seviyorum ben. Magda Szabo mesela çok severek okuduğum bir yazardır. Kardeşimin Hikayesi'ni de yazın okudum,, konu psikolojikti bende de biraz Murakami vari bir hava bıraktı. Murakami'nin kitaplarında konuşan kediler vardır, bunda da köpek falan. Neyse senin kitabını daha postaya veremedim, yoğunluktan en kısa zamanda göndereceğim, canım benim, hamileliğin güzel geçsin, çok sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım. Ne zaman uygunsan o zaman verirsin Hayat İzlerimmm. Şimdiden teşekkürler.
      İyi akşamlar, iyi pazarlar.

      Sil
  2. Sanirim kiz bebek olunca cevredekiler daha heyecanlı oluyor galiba :) dayanamayip bir sürü ciciler
    aliyorlar :) Sağlıkla gelsinler insallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım evet Nesrin. Gerçi bebek ürünleri satan mağazalara bakınca kız çocukları için daha süslü şeyler var; sebep bundan olsa gerek. :)))
      İnşallah amin.
      Sevgiler.

      Sil
  3. Oyy oyyy masallah kız erkek farketmez hayırlı evlat olsun derler inşallah da haırlı sağlıklı bir bebiş olur bıcır bıcır olur annesi gibi. Allah sağlıkla kucağa almak nasip etsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aminnnnnn Donkisot.
      Valla olsun benim gibi olsun. :))
      Sevgiler.

      Sil
  4. Allah sağ salim hayırlısı ile doğumunu nasip etsin Gülşahcığım..Minik prenses dünyanıza daha da sevgi katsın..
    Acıklı hikayeleri severim. Bende alıp okumalıyım o zaman. İyi hafta sonları. Cumhuriyet Bayramımız şimdiden kutlu olsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Vuslat Ablacım. Doğan her çocuk ülkemize, dünyaya sevgi ve barış katsın.
      Sevgilerimle, ve Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi