Meleğin Çürüyüşü / Yukio Mişima

Serinin son kitabı Meleğin Çürüyüşü / Yukio Mişima bitmiştir. Aslında anlatım dilinin sadeliği ile çabuk biten bir seri ama malumunuz 4 aylık tatlı kız annesi olarak okumam bir haftayı buldu. Bazen kitabımı birkaç gün elime alamadığım oluyor. Aslında geceleri aynı saatte yatıyor ve bize de zaman kalıyor. Bizde ya balkonda oluyoruz, ya film izliyoruz. Yazın balkonun tadını çıkartmak gerek.
Neyse, ben bu seriye bittim diyebilirim.
Yazarı ilk Dalgaların Sesi kitabı ile tanıdım ve hayal gücüne, betimlemesine hayran kalmıştım. Sonra biraz araştırdım ve bayağı ünlü bir yazarmış kendisi.
Kitaplarında gelenekçi yapısının izlerine rastlarken Japonya'nın, Tokyo'nun nasıl batılılaştığına da tanıklık ediyorsunuz.
Mişima; genç ölmekten yana olduğundan Bereket Denizi serisini tamamladıktan sonra 1970'lerde sanırım intihar ederek yaşamına son veriyor.
Biyografisini okurken düşündüm de; nasıl bir duygudur genç ölmek istediğine karar vermek ve bunu gerçekleştirmek. Hele de böyle bir iyi yazarsanız. Zordur sanırım......

Kitaba gelirsek eğer her bir kitapta anlatılanlar ve kişi analizleri çok iyiydi. Özellikle her karakterinin özelliklerini anlatırken sanki sizde ordaymışsınız ve o duyguyu yaşıyormuşsunuz gibi oluyor.
Özellikle bu seride yazar; dini ritüllere, inanışlara ve yaşam biçimlerine değinmiş karakterlerimizin. Okurken düşünüyorsunuz sorguluyorsunuz duygularınızı.
Çok fazla detay yazmayacağım çünkü iyi bir yazar ve iyi seri; okuyun derim.

Kitap Özeti: "Meleğin Çürüyüşü" ile birlikte "Yukio Mişima"nın dünyaca ünlü "Bereket Denizi" dörtlemesi tamamlanıyor. Japonya'nın yirminci yüzyıl deneyiminin bir özeti olarak nitelenen dörtlemenin, eleştirmenler, bir epik, toplumsal bir belge, bir sızlanma, bir ağıt olduğu kanısındalar. "Bahar Karları"ndaki genç öğrenci, "Kaçak Atlar"ın saygın hakimi, "Şafak Tapınağı"ndaki filozof Honda, son roman olan "Meleğin Çürüyüşü"nde 1960'lı yıllarda yaşamının sonuna yaklaşmış yaşlı ve zengin bir adamdır. Dörtlemeyi noktalayan son sahnede Honda, Geşu Tapınağına tırmanırken "Bereket Denizi" dörtlemesi de son eğretilemesel anlatımını bulur: Yalnızca Honda'nın ölümünü değil Mişima'nın kendisinin intiharını haber veren çırılçıplak güneş ışığı seli bir boşluğu aydınlatmaktadır. Bütün düşüncelerini, duygularını bu dörtlemeye aktardıktan sonra kendini bomboş hissettiğini dostlarına söyleyen Mişima, dörtlünün son sözcüğünü yazdığı 25 Kasım 1970 sabahı intihar etmişti.



Not: Can Yayınları'nın çevirileri hep mi kötü ve eksik olur. En iyi çevirileri bence YapıKredi Yayınları ve İş Bankası Yayınları yapıyor. Kitapta oldukça hata vardı.....



Yorumlar

  1. Güzel bir seriye benziyor Gülşah 'cım, hemen listeme ekledim canım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pişman olmayacağın bir seri Gonca'cım. :)
      İyi tatiller.

      Sil
  2. bak ama sana ödül verdim kiiii :)

    YanıtlaSil
  3. Oyy minişinden arta kalan zamanda kitapta okurmuş güzel anne... Sarıldım sana kocamannn.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bizde sana sarıldık kocaman kocaman Vuslat Abla. İyi pazarlar.
      :)))

      Sil
  4. mişima iyi yazmış, anlatımı güzel, intihar etmiş hem de çok olaylı , intiharından sonra onun için iki kitap yazılmış...Bu serisini okumadım ama okurum aklımda...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya; erken ölmek istediğinden intihar etmiş kendisi. Ölüm heleki intihar s-zor bir tercihtir diye düşünüyorum...
      İyi bir yazar erken ayrılmış aramızdan.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi