Hah, Hippi Ve Kızıl Kitaplarına Dair....

Haziran Ayı okumaları dolu dolu geçiyor diyebilirim. 😊 Tabi bunda ince kitaplar okumam da etken.


🖋 "HAH/ BİRGÜL OĞUZ"

Okuduğum ilk kitabı yazarın. İnstagram'da çok gördüm bu kitabı ve yorumlarına inandığım  güvendiğim kişilerin de önerisi ile aldım.
  Öykü kitabı ki aslın da ben pek öykü sevmem. Sevdiğim öykü kitapları çok azdır ve bu kitap da sevdiklerim arasına girdi. İçinde ki öyküler aslında acı... Okurken içim sızladı diyebilirim. Ama önemli olan bana göre;  yazarın  acıyı,  özlemi anlatırken acıtasyon yapmaması...duyguları ön plan da tutması. Tavsiye edeceğim kitaplardan oldu benim için.

Arka kapak yazısında şöyle yazıyor;

Sayfa Sayısı: 88
Baskı Yılı: 2015
Dili: Türkçe
Yayınevi: Metis Yayıncılık İlk Baskı Yılı : 2012

"Çünkü onlar 'annelerini erken, babalarını ölümlerine yakın seviyor'. Onlar en çok bunu biliyor. Babalarsa sevilmeye gelmiyor. Babalar bir kere sevildi mi hemen kısalıp ölüyor. Buna önce yas, sonra yasa deniyor. Böyle oluyor: Çocuk tüfeği eline alıyor. Namlunun ucunda: okunaksız bir baba. Sonra korkunç şeyler oluyor. Kırık cıncık ve leke. Saçma ve kül. Ve bir de bakmışsın, baba gökte soluk bir amblem. Tedavülden kalkmış delik para."

Birgül Oğuz'un kitabı yas üzerine. Ancak yalnızca kişisel bir kaybın yasını tutmuyor Hah. Hafızalardan silindi silinecek "yılbindokuzyüzeylül" devrini şimdiye fırlatmak arzusunu da duyuyor. Temsil, telafi ve idrak edilemez olanı temsil, telafi ve idrak etmeye çalışıyor. Zamanın yas'a müdahalesi, halden hale geçen öykülerin dilinde buluyor karşılığını."
 📌📌📌 Bir diğer kitabım ise;

"HİPPİ/ PAULO COELHO"



HİPPİ
Paulo Coelho
Çeviren: Emrah İmre
Can Yayınları, 2018
264 sayfa, 25 TL.

 Gerçekten de ne yazsa okurum dediğim yazarlardan biri benim için P.C.
Özellikle Simyacı'dan sonra en sevdiğim ve ben de etkisi büyük olan "Portebella Cadısı ve Beşinci Dağ" kitaplarıdır ve okumadıysanız öneririm.

Bu kitabını farklı renkler de basılmış. Sanırım son seneler de bu akım moda oluyor. Hatırlarsanız Murakami'de "Karanlıktan Sonra" kitabında öyle bir basıma gitmişlerdi.

Hayatına dair çok fazla kesit var bu kitapta.
1970 ve o dönemler de pek bir moda olan bir akım vardır "Hippi" diye anılırlar.
Sırtlarında çantaları, rahat kıyafetler, neresi olsa uyurlar vs.. ve özgürlük tabi... kiminin gıpta ile baktığı kiminin "ıyyy" dediği bir akım.
Ben ise televizyondan ve filmlerden hatırlıyorum Hippi tarzını...

Yazarımız isr aslında kendi yolculuğu için çıkar bu yola ve bu yolda yaşdıklarını anlatır kitabın da.
Okurken bir bakmışsınız sona gelmişsiniz öyle akıcı bir kitaptı.

📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌📌

 Aslında ara vermiştim S. Zweig kitapları okumaya.
En son okuduğum Bir Kadının Hayatından 24 Saat adlı kitabıydı yanlış hatırlamıyorsam, çok sıkılmıştım ve bazı cümleler hep tekrar gibi gelmişti.
O yüzden ara vermiştim.
Sonra bu kitabını gördüm. Aslında yazarın ilk gençlik yıllarında yazdığı bir eser ama bizde yeni basılmış bir kitap.
Konusuna gelince taşradan şehre üniversite de doktorluk okumak için gelen, sönük , kendine güveni az olan bir gencin serüveni.
Elbet yine yazarın kişilik analizler ve akıcılık çok iyiydi.
Sonu hüzünle bitse de güzel bir kitaptı.
Arka Kapak yazısı;


 
Zweig gençlik dönemi yapıtlarından Kızıl’da öğrenim için Viyana’ya giden genç bir tıp öğrencisinin büyük kentin gerçekliğine uyum sağlama ve yetişkinliğe adım atma sürecini anlatır. Kendini birdenbire ailesinden uzakta soğuk bir odada yapyalnız bulan bu “çocuksu” genç adam, zamanla girdiği bunalımın etkisiyle hayallerinden, başlangıçta büyük bir hevesle sarıldığı tıp eğitiminden vazgeçme noktasına gelmiştir. Tam da o günlerde kızıla yakalanan ve yardımına ihtiyaç duyan bir kız çocuğu onu hayata geri çağırır… 1908 yılına ait bu anlatı, Zweig’ın daha o zamanlar çoktan bir novella üstadı olup çıktığının kanıtıdır adeta. Üstelik, yazarın sonraki yapıtlarında sıklıkla karşılaştığımız bir temanın peşine henüz kariyerinin başındayken düştüğünü; gaddar bir dünyada varoluşunu sürdüremeyecek kadar kırılgan insanların acılarını baştan beri dert edindiğini ortaya koyar


Böyle işte a dostlar.

Selamlarrr :)

Yorumlar

  1. Hippi alışveriş listemde.Paulo Coelho okumayı seviyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende çoook seviyorum Mehtap Hn. 😊
      Keyifli okumalar selamlar.

      Sil
  2. Birgül Oğuz'u İzmir Öykü günlerinde dinlemiş, o dönem yeni çıkmış ve ödül almış bu kitabını not etmiştim. Başlamıştım ama sonra araya başka kitaplar girdi... Şimdi de ben bir yastayım, belki de okumalıyım şimdi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam. Bazen bazı kitaplar da böyle oluyor. 😊
      Bir de "yastayım" demişsiniz ya belki acınız daha fazla acır bu kitabı okurken.
      Hüzünlü bir kitap.....
      Selam ve sevgiyle

      Sil
  3. süpersin Gülşah'cım, Hah'ı ben de çok beğenmiştim, Hippi'yi ise çok merak ediyorum, portabello cadısı'nı okumamıştım onu da listeye ekledim sayende, teşekkürler, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağollll canımmmmm. 😊
      "HAH" gerçkten de iyi bir kitaptı değil mi? Sevdiğim kitapları ön görüsüne güvendiğim kişilerin sevmesi de beni ayrı bir mutlu ediyor. 😊
      Paulo Coelho... Ne desem az gibi geliyor bana.
      Öperim çok iyi haftalar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi