Eylül Ayı biten kitaplar... 📚

Veeeee Ekim ayına giriş yaptık. Günler ne çabuk geçiyor
Dün kasırga gelecek diye neredeyse eve kapanacaktım ki can arkadaşım sayesinde soluğu Akasya AVM'de aldık. Kahve eşliğinde de bol bol sohbetimizi de ettik. Haftaya iyi bir başlangıç oldu benim için. 😊




Eylül son haftasını dört kitap ile bitirdim. Tabi bunda ince kitaplar olmasının da etkisi var. 
Bu aralar İş Kültür Yayınları Klasiklerine takmış durumdayım  😊 
Okuduğum kitaplara gelirsek;

✅ MELİSA KESMEZ/ ATLARI BAĞLAYIN

Cesaretimiz var mı her şeyi bir anda öylece bırakıp gitmeye? İnsan her nereye giderse gitsin kendini de beraberinde götürmez mi? Varlığından güç aldığımız arkadaşlar ne zaman yük haline geldi? Hepimiz başarılı olmak zorunda mıyız bu hayatta? Her seferinde duvara tosladığımız halde hâlâ yeni ilişkiler kurmaya, var olanı kurtarmaya çalışmak hayal kırıklıklarına bağımlı hale gelmemizle açıklanabilir mi? Melisa Kesmez, heyecanlı ve mütevazı sesinin her satırda hissedildiği kısa öykülerinde soruları müzikle, dramla, şiirle yoğuruyor, cevapları ise nüktedanlığı da elden bırakmayarak veriyor.
Tanıtımında böyle yazıyor. Yazarı İnstagram'da çokça görüyor ve yorumları da çok iyi oyluyordu.
Benim gibi öykü okuyamayan iri için zor bir tercih olduysa da çok severek okudum.
Tabi kitap da hüzün, acı ve kederliydi.
Kelimelerini ve bakış açısını sevdim. Öykülerinde ki karakterler çoğunlukla "kadın" ve şehirli idi.


✅LEYLA ERBİL / ÜÇ BAŞLI EJDERHA



Bu kadının bakış açısını, kelimelerini ve yazım dilini çok seviyorum. Hayranım olayları kısa ve öz olarak bazen tek kelime ile anlatmasına.
Yalnız daha önce hiç Leyla Erbil okumadı iseniz bu kitapla başlamayın.
Örneğin "KALAN" kitabı daha iyi olur başlangıç için.
Bu kitabında hem mitoloji hem bir annenin acısı hem Maral Katliamı hem de keder var..... Öyle bir harmanlanmış ki her kelime cuk diye yerine oturmuş.....
Arka kapak yazısında şöyle der...

...)'Siyasal' bir okumaya son derece açık ve uygun olan Üç Başlı Ejderha, yazarın araya girerek Burmalı Sütun çevresinde yeni bir anlatısal katman oluşturmasıyla, beklenmedik bir kesintiye, bir belirsizleştirilmeye uğratılır. Sorular yanıtsız bırakılmıştır. Geride kalan sadece kötülük ve tarihten devralınmış siyasal cinayetlerdi... 
Ahmet Oktay

▶️BİR KEDİ, BİR ADAM, İKİ KADIN/J. TANİZAKİ


Jaguar Yayınları'ndan bu okuduğum dördüncü kitap ve şimdilik hiç yanılmadım keyifle okudum yayınlarını.

Bu kitapta da yazar öyle sıradan bir konuyu öyle inceden işlemiş ki...
Her şey bir kedinşn etrafında dönüyoe gibi gözükse de bir ailenin yaşadıklarını .. Kedisi olan ailelerin yaşadıkları...
Okırken düşünmeden edemedim  Belki de evde kedi beslememiş olsak bazı detaylar yavan kalırdı. Ama şimdi herşey başka...
Evli bir çift boşanıyor. Boşanma da erkeğin annesinin parmağı vardır ve oğlunu akrabası olan, zengin bir kızla evlendirir tekrardan
Diğer kadın intikam almak için adamın bağlı olduğu kediyi ister ve olaylar burdan itibaren başlar... Kitap da sapkın düşüncelerin neler yaptırabileceğine de tanık oluyorsunuz. 😊
Arka kapak uazoso der ki;
Biten ilişki için umut, diğeri içinse endişe kaynağıdır.  Böylece, başlı başına bir kavram olmayı hak eden “kedi sevgisi”nden çok daha fazlasına dokunur Tanizaki. Zarif, yumuşacık bir üslupla insan ilişkilerinin girift yapısını, küçücük ayrıntıların -bir nesnenin, jestin veya bakışın- insan ruhunda yarattığı dönüşümleri, yalnızlığın ve sevginin türlü biçimlerini gösterir.


▶️ W. SOMERSET MAUGHAM/ BOYALI PEÇE 


1920’li yıllarda Londra ve Hong Kong’da geçen Boyalı Peçe, bir kadının ruhani uyanışının hikâyesidir. Kitty, annesi tarafından sosyal merdivende yükselmesini sağlayacak bir evlilik yapmak üzere yetiştirilmiştir. Ancak yaşı ilerlerken ufukta böyle bir evlilik belirmeyince panik halinde sevmediği bir adamla; Hong Kong’da bakteriyolog olarak görev yapan Walter’la evlenir. Walter’ın Kitty’nin ihanetini öğrenmesiyle başlayan süreçte, genç kadın kendi sığlığını ve insani zaaflarını fark edecek, hayatında ilk kez anlam aramaya başlamıştır.
Okuduğum güzel romanlardan biriydi.
Anlatım dili akıcı ve sanki film izliyormuş gibi okudum  Belki de seneler seneler evvel böyle bir film izlediğimden olabilir.

İşte böyle.
Eylül ayının son haftası okuduğum kitapların hepsini de beğendim. 😊 
İyi haftalar arkadaşlar. 🙋🏻‍♀️


Yorumlar

  1. Keyifli okumaların olmuş, umarım Ekim ayıda aynı olur.

    YanıtlaSil
  2. Boyalı Peçe'nin filmi var, ismini Duvak diye çevirmişlerdi filmde. Edward Norton Naomi Watts oynuyordu çok sevmiştim. Elinize sağlık:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba.
      Siz dedikten sonra baktın bende aslında seneler evvel izlemişim. 😊
      Selamlar.

      Sil
  3. Öykü niye okunmasın okunur yaaa:)

    YanıtlaSil
  4. Her birinin güzel konuları olan, ilginç kitapları seçmişsin. Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi