Biraz günlük, Çoğunluk biten kitaplarım...


Veeee yeni bir aya daha başladık... Sevdiğim bir mevsimdir sonbahar. Yaprakların rengi, yağmurun toprakla buluşması mutlu eder beni.... Lakin bir yanım da hüzünle dolar. Annemi bu ay kaybettik 😔
Hayat böyle işte diyerek teselli ediyorum kendimi.... Özlem çoğalarak büyüyor içimde. Geçmişe dönük anılarımıza sarılıyorum. İyi ki anı-larımız var diyorum.... 
Bu duygu yoğunluğu dışında kızçemin koşturmacalarından yoğunuz. 
Kulübe, masa tenisine başlamıştı. Deneme amaçlı haftada 3 gündü. Neredeyse 2 ay oldu. Ve geçen hafta öğretmeni arayarak; Umay'ın gayet iyi gittiğini bu sebeple de dersleri beş güne çıkarttılarını söyledi. Tabi biz havalara uçtuk. Umay çok istiyordu devam etmek ve işin ucunda kabul edilmemek de vardı..... 
Tabi biz okuldan çıkınca koştur koştur eve geliyoruz, Bi çorba icirip hop Fenerbahce'ye gidiyoruz... Akşam eve gel, ödev yemek uyku derken biraz yoruluyoruz. Ama değiyor 😁
Tabi bide haftada iki gün okulda ki kurslara da  gidiyor ve bir derse girip ikinci dersten alıp, direk okuldan tenise gidiyoruz 😬
Henuz "yoruldum" demiyor çünkü çok istiyor masa tenisini. O yüzden her koşturmacaya ses çıkarmıyor :)) 
Bu arada "You" ve meşhur "Squid Game" dizilerini bitirdim. You'yu biraz başta tekrar gibi bulsamda sonu ile şaşırttı. Ama yeterda uzatmasınlar... 
S. Game dizisini de vallahi sırf meraktan izledim. İzlemesemde olurmuş..... Tek gerçek var ki, parası olanların sırf zevk ve değişiklik uğruna nasılda ihtiyacı olan insanları harcadıklarına bir kez daha şahit oluyorsunuz.. Yoksa o diyaloglar falan vasattı... 
Ekim ayı 6 kitap okudum. Bir tek "Büyükanneler / Doris L." kitabını yarım bıraktım. 
Anladım ki Doris L. Bana göre bir yazar değil. Daha önce de "Son Aydınlık Yaz" kitabıni okumuştum. Kendime ve yazara bir şans daha vermek istedim...lakin anlatım tarzı ve olayları bağlama örgüsü bana uymuyor, bir türlü bağ kuramıyorum... Zorlama okuma yapmamak adına yarım bırakmayı tercih ediyorum. 😕😒

        🍂 🍁 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 


Bir keresinde Alev Alatlı dinlerken şöyle bir şey demişti; bir ülkenin geçmiş tarihini inceliyorsanız o ülkenin edebiyatına bakın ve romanlarını okuyun.... #uyandırılmıştoprak okurken bu cümle geldi aklıma... Siyaseti sevmediğimden sıkılıyorum haberlerde bile izlerken. Ama bu şekilde edebi bir eser okurken daha iyi anlıyor ve içsellestiriyorum.

#mihailşolohov da daha 27 yaşında iken böylesine acı bir geçmişi yazmis... Tabi acı ve hüzünlü bir hikâye olsa da, o topraklarda yaşayan Kazaklar'ın verdiği mücadele, toprak, ekip biçme, devrim mucedelesi...hayatta kalma mucedelsi derken bazı bölümlerde içiniz cız ediyor ... Kolay bir yaşamları olmamış bir dönem insanlarin... Hele o dönemde köylerde yaşayanların mücadelesi hiç bitmemiş....

1.cilt bitti, arkadaşlarımla okuduk, yer yer anlattık...

🍂 🍁 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 


O kadar içten bir romandı ki #kanadıkırıkmeleklerevi ....

Başlarda karakterlerin fazla olması ve lakapları ile anılması okumayı güçleştirsede, eğer sabreder ve okumaya devam ederseniz " güçlü bir aile destanı"okuyorsunuz. Öyle pempe panjurlu bir aile hikayesi anlatmiyor yazar.... Sanki sizin aile hikayeniz gibi... Sorunlar, sorunlu anne babalar, sorunlu kardeşler olsa da günün sonunda ya da bir ölüm anında ,zor zamanda birbirine kanat geren, arayı duzeltmeye çalışan bir aile....

😔"Anne, ölmemen gerekiyordu. Şimdi değildi vakti. Zaten yeterince zor, biliyorsun. Ne var ki annesi cevap vermiyordu. Tam onun yapacağı şey, diye düşündü. Sessizlikle terbiye ediyordu onu."

🐦 Eğer Marquez ve Allende kitaplarını seviyorsanız bu kitabı da okursunuz. Büyülü gerçeklik ile yazılmış Meksika Edebiyatı. Okurken düşündüren şeylerden biri de , gerçekten de aile olmak zor aslında. Doğru davranışları yapmaya çalışırken yapılan hatalar, ya da duyguların bastırılması....söylenmeyen şeyler.....söylenmek istenenler....

İşte böyle...haftayı iyi bir kitapla bitirmenin keyfi de başka 😉

🍂 🍁 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 🍁 🍂 


Hayal ettiğimiz hayat ile yaşadığımız hayat arasında olanları, hissettiklerimi anlatıyor bir nevi kitap... Okurken sık sık düşündüğüm şey ise; ne kadar zor devamlı içinden kendin ile konuşmak ve her detayın farkında olmak.... Gerçekten de çok zor. Düşünsenize " her durumu, her mimiği, her detayı fark ediyorsunuz" ve bunu da genel anlamda sadece kendinizle konuşuyorsunuz. Zor bir kişilik durumu...

🍁 Ana karakterimiz Felsefe mezunu... Zamanında ailesi ile duygusal sorunlar yaşamış... Özellikle annesi ile olan ilişkisi hayatına çok etki etmiş. Annesi ile ilişkisi kötü anlamda değil yalnız.

Tabi bölümü itibari ile iş bulamayınca farklı bir işte çalışan bir birey... Sonrasında da detayları sorgulamasi ile devam ediyor kitap. Evet anlatılanlar o kadar doğru ki, okurken kendinizin de o olanlara, düşüncelere onay verdiğinizi fark ediyorsunuz lakin yorucu çok yorucu....

📍Yine güzel ve fazla düşündürücü bir kitabın daha sonuna geldim. 😊 📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍📍Arka kapak yazısı :

Yalnızlık normal de, birdenbire ortaya çıkması öyle iğrenç ki.


Sürekli hayat üzerine kafa yoran ve bir imge avcısı gibi etrafındaki küçük ayrıntıları gözlemleyerek mutluluk kırıntıları yakalamaya, bunlara tutunmaya çalışan bir adam iç dünyasıyla, hayatla, işiyle iyi kötü idare ederken, bir gün her şey sevgilisinin çocuk sahibi olmak istemesiyle altüst oluyor. Dengeler bozulmuş, sorgulama ve hesaplaşma başlamıştır artık…


"Kafka'nın anlatı geleneğini sürdüren Genazino, titiz ayrıntılarla ördüğü romanlarını giderek mükemmelleştiriyor... Bu kitap küçük bir şaheser." Jan Bürger, Literaturen


"Gündelik hayatın ince ince gözlemlenmesi, mizah duygusu, sıradanlığı evrensel bir insanlık durumu olarak yorumlama eğilimi... Genazino'nun tipik özellikleri." Ulrich Greiner, Die Zeit 


Yorumlar

  1. kitaplar güzelmiş bir kaç not aldım sepete ekleyeceğim
    sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgiler ve selamlar bende de. :) keyifle okuyun aldığınızda.

      Sil
  2. masa tenisii, ben de oynadım, takımlarda, ne güzel spor yaa, arada eurosport da veriyor, şolohov, müthişli yazarlardan, ah durgun don, 2000 sayfa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanıyorum on parmağında on marifet Deep :)
      Bizim kız da bayılıyor, koşa koşa gidiyor tenise.
      Durgun Don okumaya mecalim yok desem. O kadar bekleyen kitap var ki. Uyandırılmış Toprak yetti şimdilik ;)
      Selamlar :)

      Sil
  3. Başınız sağ olsun Anneniz ışıklar içinde uyusun. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kocaman amin 🙏🏻 çok teşekkür ederim selamlar sevgiler benden de.

      Sil
  4. Başınız sağolsun.... Rabbim sabrınızı arttırsın.

    YanıtlaSil
  5. Amin İlkay 🙏🏻 teşekkür ederim.
    O zaman kitabı kesin seversiniz. Özellikle varoluşsal sorgulamalar iyi geliyor ruha. Keyifle okuyun, selamlar sevgiler. :)

    YanıtlaSil
  6. Ay sen de mi You dizisinde aynı şeyi hissettin. İlk 2-3 bölümü zoraki izledim ama sonradan bir şekilde heyecanlandım ve bitirdim. Ama sanki devamı olacakmış gibi bitirdiler, deli ettiler beni hahahaaa :) Ben de yeter daa modundaydım.

    Çocuklar büyüdükçe telaşeleri de çoğalıyor. Tenis çok güzel bir spor, inşallah sağlıkla devam eder. Her insanın en az bir spor dalıyla uğraşması gerekiyor bence. Yolu açık olsun güzelliğin ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen Sebboy, yani Bi sezon daha olursa izler miyim bilmiyorum? Çok uzayınca diziler bana Bi sıkıntı geliyor, zaman kaybı gibi hissediyorum.
      Kocaman amin 🙏🏻 Umay adına. İnşallah devam. Eder bende senin gibi düşünüyorum ; muhakkak bir spor dalı ve bir de bir müzik aleti çalmalı diye.
      Öperim çok iyi çalışmalar 😚 💜

      Sil
  7. Masa tenisi güzel bir etkinlik. Hem spor hem eğlence. Başarılar diliyorum kızınıza:) Durgun Akardı Don, sayfa sayısı korkutan ama su gibi akan bir roman. Üstelik o dönemin tarihi olaylarını gerçekçi bir dille aktarıyor. Dizi hiç izleyemiyorum onlar kitaplardan daha uzun olduğu için gözümde büyüyor:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umay adına teşekkür ederim 🙏🏻 🌸 gerçekten de güzel bir spor Masa Tenisi.
      Anladığım kadarı ile yazarın kitapları okuması akıcı ama içi can yakan cinsten :(

      Sil
  8. Squid Game hiç ilgimi çekmiyor. Hiç benlik değil. Bu yüzden diğer dizilere öncelik vereceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de... Bilmek adına bir iki bölüm izlesen ya da son bölümü izlesen bile yeter Şule'cim :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi

Selam :)