Hepsi Alev Selim İleri ve bende ki zamanaızlıktan haberler.

Yok yok ben bu zamanı bir türlü etkin,  programlı kullanamıyorum.... Bir kaç gündür kız erken uyuyor. Ben de o erken saatleri değerlendirmek istiyorum ama bir türlü beceremiyorum...
Mesela bugün de erken yattı,  aldım elime tabletimi; dedim ki kendime,  önce blogda ki yeni yazıları oku sonra da kendim yazayım... Ama bu saat oldu ben anca yazabiliyorum.
Evet evet okudum yeni yazıları  ama bu aralar tableti yada telefonumu hangi amaç için alıyorsam ben tam tersini yaparken buluyorum kendimi....
Ya İnstagram'a bakıyorum ya Facebook'a  fotoğraf ekliyorum ya kitaplara bakıyorum. Yapacağım şeyi en son yapıyorum ve o arada ya kız memeye uyanmış oluyor yada benim enerjim tükenmiş oluyor. Çünkü bide kitap okumayı istiyorum ve kitabıma kalan zaman bu aralar çok az oluyor.....
Bide akşamları belirli saatten sonra başlayan ve takip ettiğim tartışma programları var,  onları da etkin dinleyemiyorum çünkü aklımın bir köşesi sessizlikte de oturmak istiyor..
Yani anlayacağınız bu aralar aynı zaman diliminde birçok şeyi aynı anda yapmak istiyorum ve hiçbirini tam yapamıyorum.................
...........
Bu da geçici bir süreç diye düşünüyorum ve kendimi avutuyorum...
Tabi bu arada bir kitap bitirmişliğim ve bir film izlemişliğim var a dostlar.
Kitap "Selim İleri / Hepsi Alev"  romanı. Yazarın hayata bakışını,  tavrını, duruşunu ve cümlelerini hayranlıkla takip ettiğim biri. Ama nedense bugüne kadar hiç kitabını okumamıştım. Hep almak için yine bilmediğim bir nedenden ötürü ertelemiştim...
Bu sene Üsküdar Sahaflar Gününden iki kitabını almıştım.  Bunlardan biriydi bu kitap da..
Yalnız yanlış kitapla başladım sanırım yada yanlış zamanda başladım. Konu olarak mitolojik bir roman. Ama ben bir türlü okurken adapte olamadım. Sırf yazara saygımdan yarım bırakmak istemedim ama tam olarak kavrayamadım da. Sorsanız içeriğini, konuyu anladım ama nasıl desem eksik kaldı bende birşeyler.
Ki yazar siyaseti,  toplumu, bencilliği ve kadınsal gücü iktarda nasıl kullanıldığını çok güzel aktarmış....
Bir daha okunmak üzere ki bu sefer doğru zamanda)  rafa kaldırdım.....
Filmlerden de "Yetenekli Eller: Ben  Carson" du. Film 2009 yılı Amerikan yapımı.
Konusu gerçek hayattan alınma ve konusu geçen doktor hala işini yapmamtaymış.
Konu olarak da bir annenin tek başına çocuklarını  okutması, onlara ne olursa olsun destek olması ve yüreklendirmesi çok güzel işlenmiş.
Küçükken kendine çok inanmasa da DR.Ben Carson annesinin ona olan inancı, desteği ile nasıl Beyin cerrahı olduğu ve neleri başardığını anlatıyor. Ki kendisi zamanında ilk yapışık ikiz olarak doğan kardeşleri ayırması ve ilklere imza atan doktor ünvanı ile meşhurmuş.
İzleyin diyebileceğim filmlerden.....
Haydin bana müsaade... İlgiyle izlediğim Önce Söz Vardı / NTV programı başladı.  :)
İyi geceler  blog.

Yorumlar

  1. Zamansızlık genel bir durum mu yoksa sadece annelere mi özgü? Yazının tamamına katılıyorum zira bizzat yaşıyorum...17.30 gibi işten eve geliyorum aklımda bir sürü planla... Çocuklarla yemek-uyku telaşından sonra - ufaklık gündüz uykusunu abartıp geç saatlere kadar oturamamışsa:)- acaba kitap mı okusam film mi seyretsem derken buluyorum kendimi. Tam bu sırada domestikus canlanıyor: dur şunu yap sabaha kalmasın, bunu yap birikmesin,... vs. Neyse bir 45 dk. böyle geçtikten sonra, film seçmişsem tamamlayamadan uyuyakalma ihtimalim yüksek ( bir önceki yazına ithafen: 2 yaşında ve halen anne sütü alan oğlum geceleri en az 2 kez uyandığından ve sabah büyük oğlumun okulu için 06.45 gibi kalktığımdan olsa gerek ) Eğer kitabı seçmişsem ve elime almışsam başarılıyım diyebilirim, zira film gibi bir seferde bitmek zorunda değil, kitap okuma iştahımı saymazsak 1 sayfa bile başarı diyelim yine :) Eğer kitabı seçmişsem ve bu kez elime almadan vikitaptan güncelleme yapayım demişsem, ki gitti okuma hayalleri, bi de instagrama bakayım, takip ettiğim kitapseverler neler önermişler bir not alayım, idefix ve babil sepetime ekleyim,facebookta grupta yayınlanan makale ve kararlara ve tabiki diğer paylaşımlara bakayım,... diye uzuyor uzuyor. Tabiki uyku ağır basıyor ve gözlerimi zorlukla aralayarak eee kitap? oluyorum...Tüm annelere uyku, ev işi, .. vb. durumlardan müstesna dışarıdan görülmeyen anlaşılmayan( dolayısıyla sabote edilmesi imkansız) sadece kendilerinin bilecekleri +2 saat istiyorum:)(24+(2)=24 gibi)Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Sizi o kadar iyi anlıyorum ki anlatamam. Ki bide siz hem çalışıyorsunuz hem de iki çocuk...... Allah biz annelerin yardımcısı olsun. :)
    O ikimiz saati bulursam hemen sizede yollayacağım.
    Sevgiler iyi geceler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi