Emre Kongar, bizim çocuklar derken günden Kalanlar

Dün gece yeni yazı sayfası açtım ama bir türlü nerden başlayacağımı bilemedim. Uzun zamandır böyle oluyor bende. Bir türlü aklımdan geçen,  yazmak istediğim konulara dair başlangıç cümlesi kuramıyorum. İşte tam da bu sebepten her gün blog yazmak istememe rağmen hep gecikmeli oluyor yazılarım.....
Hayır yani sanırsınız ki roman yazıcam öyle bir havadayım yani ki kkimbilir belki bir  gün oda olur....
                   Bu hafta kardeşimgillerdeyiz,  annem kontrol için evine gitti bende kuzumun yanında kalmaya geldim. Tabi bizim kızın keyfi benden daha da iyi.  Artık çok daha iyi anlaşıyorlar Toprak Cem ile.  Devamlı peşinden "anne topak nerdee?"  diye ddolanıyo. Oynuyorlar, koşturuyorlar, akşam olunca da Sevdoş işten gelince hemen oonları parka götürüyo. Sağolsun  öyle iyi geliyor ki park çocuklara. Geldikleri gibi banyo sonrası yemek yediriyoruz , sonrada saat 9,5 on gibi yatıyorla.
Düşünün meme düşkün  kızım  sabah saat altıya kkadar deliksiz uyuyor.  Hani biraz daha  kalsak kesin biz emzirmeyi bırakırız.  :))  hoş bana kalsa biraz  daha emziririm ama tecrübelilerin demesi; büyüdüğünde daha zor bırakıyorlarmış. Bide dişlerine pek yararlı değil diyorlar da diyorlar. Büyük sözünü yabana atmamak gerek daha doğrusu tecrübelerini.  :)
                Aslında düşününce her çocuk başlı başına bir tecrübe. Ve her çocuk kendi karakteri,  huyu ile geliyor. Bence bize düşen evladımızı iyi gözlemleyip,  onun bir bebek,  çocuk olduğunu kabullenmek. Çocuklardan bbüyüklermiş gibi davranmalarını beklemek onlar için büyük bir hhaksızlık.... Bu konu hiç bitmez..
Kitaplardan da "Hoca Efendi'nin Sandukası /Emre Kongar" İn romanını okudum. Allah uzun ömür versin de hep yazsın Emre Bey bence.
Kitabın konusuna gelince; gerçek bir eski el yazması kitaptan Roman yazmış yazar.  Taaa eski zamanlar da Sultan Emet zamanında casusluk yapan bir adamın el yazması kitabından uyarlanmış bir kitap. Okuyunuz efendim  şaşıracağınız çok şey okuyacaksınız..

Yorumlar

  1. Gülşah senin her koşuldan zevk alan bu halini seviyorum ben yahu. Duruma uyum sağlayıp, kahveni de yanına koyup keyif anları yaratıyorsun. Ben daha kitap kulübü kitabına başlayamadım. Hatta daha bu ay okumaya başladığım tek kitabı bile bitiremedim. Niye böyle oldu anlamadım. Tamam bir seyahat yaptık ama geldikten sonra biraz hız kazanmam gerekirdi, olmadı. Hafta sonu bile bir şey okumadım. Gevrek gevrek ısıtan güneşin altında serpildim sadece.
    Bu hafta sonu kitap işini hızla halletmem gerek. Bakacağız artık :)
    Öpüyorum seni de Umay'ı da.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kahve keyfimden hiç ödün vermem Özlem'cim. :))
      Kitap kulübü kitabını okudum ama Nasıl zor bitti anlatamam sana. Yazarın dili biraz yabancı geldi bana. Belki de benim için yanlış kitaptı. ...olmadı okuduğun kadarını okursun Özlem'cim. Güneş'in tadını çıkartmak kadar daha büyük bir keyif var mı?
      Çarşamba günü görüşürüz Can'ım öpüyorum seni iyi çalışmalar.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Merhaba... Ulyssee ile

Yıl Biterken!

Kanını Satan Adam Yu Hua kitabı....