Güne dair/ Dorian Gray'in Portresi

Geçen gün Umay şakacıktan telefonda konuşuyor numarası ile oyun oynuyor.
Sonra telefonu kapatırken hiç bir şey demedi. Bende hemen;
----- Umay'cım telefon görüşmemiz bitince "görüşürüz" diyoruz dedim.
Kızçem de;
----- Ama anne telefonda ki kişiyi tanımıyorum o yüzden "görüşürüz" demedim.
dedi...

Tabi ben hak verip susup düşündüm. Ne kadar masum ve olması gereken bir düşünce değil mi?
Tanımıyor ve demiyor....biz olsak...
Bazen oyun oynarken onu izliyorum yada beni yönlendirmelerine bakıyorum o kadar saf, temiz ki...
Neyse o......
Ve ne kadar netler ..
Acaba dedim " biz ne zaman içimizdeki çocuğu unutuyoruz?"
En ufak şeyden mutlu olmayı ne zaman yitirdik? vs... uzar tabi bu soru listesi.
Çok seviyorum çocukları izlemeyi, verdikleri tepkiler....

Çok şükür iki gündür çok iyi ve okula gitti bugün. Enerjisi tavandı tabi. Aaa bak unutmadan anneler size de sorayım; bu çocukların uykusu bile olsa bu enerjiyi nereden buluyorlar yahu? 😕
Gözünü açıyor " anne içeri gidip oyun oynayalım mı?" dan tutun, akşam uykusu öncesi yine aynı soru...
Tabi öncelik oyun oluyor bazen de öncelik işim oluyor o an ki duruma bağlı olarak. Bazen de pilim bitiyor ama  tabi çocuk isteyince... biraz akan sular duruyor, bir daha gelmeyecek bu zamanlar, an'lar ve yaşlar...

Geçen hafta ve bu hafta başı evde geçti. Bugün de Can'ım kadar sevdiğim arkadaşım, dostum Gülcan'a gittim. Şu Marmaray büyük rahatlık. Aksi takdirde otobüsle iki saate yakın sürüyordu gitmek....


Hiç tereddütsüz, sakınmadan konuştuğum, anlattığım ender dostlarımdan biri. 
Yine bolcana sohbet, kahkaha ve anlatı dolu bir gün oldu....💖


Bir de geçen hafta  Dorian Gray'in Portresi/ Oscar Wilde kitabını bitirdim.
Yazar: Oscar Wilde
Çevirmen: Bilgin Selen Haktanır
Yayınevi :İndigo Kitap
 
  
  
 İndigo Yayınlarının kitap baskıları güzel, tek sıkıntı çok fazla devrik ve hatalı cümle ve kelime vardı. Bir iki tane olunca sorun değil de çok olunca rahatsız oluyorum. Onun dışında çeviri iyiydi.
Tabi bur da bir de yazarın tek romanı olması da ilginç geldi.
Tek roman ve dünyaya mal oluyor neredeyse. 
Zamanın da yasaklanmış,  ve yıllar sonra tekrar gündem de.
Tabi kitabın içeriğine baktığınız da bir ressamın ( basil) bir gence olan tutkulu bir hayranlığı, Lord Henry'in filozof yanı ve devamlı hayatla ilgili realist yorumları, balolar, yemekler ve en önemlisi de kişinin kendine büyük hayranlığı ve yaşlanmaktan korkması...
Sonrası tabi bir kere bir yalana başlayınca nasıl gerisinin geldiğini, hatta işin ciddi boyutlara vardığına, o gösterişli sohbetler de dönen oyunlara filan tanık oluyoruz bu kitapla.
Bir solukta okuduğum ve çok beğendiğim bir kitap oldu.
El değmemiş bir ruha sahip olan Dorian Grey, ressam Basil Hallward tarafından çizilen portresini gördükten sonra bu saf hâlinin yok olacağını anlar ve sonsuza kadar genç ve güzel kalmak için ruhunu şeytana satmaya karar verir ve bu isteği gerçekleşir. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi bu değiş tokuşun bedeli de ağır olacak cinstendir. Dorian Grey, şeytanlaşan ruhuyla yüzündeki o saflığı ve güzelliği yavaş yavaş kaybetmeye ve çirkinleşmeye başlar. Önceleri güzelliğiyle etrafındaki herkesi etkilemeyi başarmış olan Dorian Grey’in portresi artık yozlaşmayla, kötülüklerle ve skandallarla yan yana durmaktadır. Yaptığı bu seçimin sonuçları gün geçtikçe ağırlaşmakta, Dorian'ın zulmü ve şeytani hâlleri aynı şekilde artmaktadır.

İngiliz edebiyatının akışını etkileyen ve edebiyat dünyasında pek çok tartışmaya sebep olan Oscar Wilde’ın bu tek romanı iyi ile kötüyü birleştiren, estetiği sorgulayan ve bir yazar olarak Wilde’a ün kazandıran muhteşem bir eser.

(Tanıtım Bülteninden)


Hamur Tipi : 2. Hamur
Ebat : 12,5 x 19,5
İlk Baskı Yılı : 2017
Baskı Sayısı : 1. Basım
Sayfa Sayısı : 352
Medya Cinsi : Ciltsiz






Yorumlar

  1. Jet yorum gelsin benden, kitabı ben de çok severim. Wilde çok yönlü yazarlardan; oyunları, şiirleri de var. Maalesef genç yaşta öldü :(.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece bende hemen jet yorum yazacaktım ama telefonuma bir haller oldu ve artık telefondan ne cevap yazabiliyorum nede bir şey... sinir oldum bu duruma.
      Yazarın başka bir eserini okumadım ama bu eseri enfesti. :)

      Sil
  2. Çocuklar çok çabuk büyüyorlar ya :)

    YanıtlaSil
  3. indigonun bu baskıları çok hoş görünüyor ama çocukken bile kitaplardaki hataları bulup tükenmez kalemle düzelten ben için hatalı cümle okumak ızdıraba dönüşebiliyor :D tanımadıklarıma telefonda ağız alışkanlığıyla görüşürüz dedikten sonra ben de düşünürüm hep ne görüşceksek diye :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet baskı kaliteleri çok iyi ama dediğin gibi bu ufak görünen hatalar okurken okuma hızını çok etkiliyor.
      Selamlar.

      Sil
  4. Umay kız ne ara büyüdü?
    Anlayabilmiş değilim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay bende Özlem'cim, hareketler değişti, davranışlar değişti...
      Büyüsün ama büyüsün :)

      Sil
  5. Ya çok okumak istiyorum o zaman başka yayınevinden bakayım ben
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka okuyun çok güzel bir kitaptı, yayınevi olarak bişey diyemeyeceğim çünkü baskı ve yazım kalitesi iyi ufak hatalar dışında.
      Selamlar. :)

      Sil
  6. Bazen çocuklara bakıp aynı şeyi ben de düşünüyorum Gülşah. Ama şimdi bizim ergene bakıyorum %50 kaybetti o masumluğu ve netliği, zamanla bu oran yükselecek biliyorum. Buna da üzülüyorum.

    Öpüyorum seni canımcım ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman zaman bende düşünüyorum, büyüyecek ve bu düz, yalın düşünce ve davranışlar kalmayacak diye...
      Hayat diyorum sonra da.
      Bende sevgiyle öpüyorum canımcım çok♥♥♥♥♥♥

      Sil
  7. harika bir yazı Gülşah'cım, Umay'cık ne kadar akıllı maşallah, insanın pili bitse de bazen onlar hemen enerji tazeliyorlar:)) böyle güzel dostların olması ne güzel, maşallah diyorum, büyük bir şans:) Dorian Gray'ın portesini ben de çok sevmiştim, yazarın tek romanı olması ilginç:) sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Eren'cim. ♥
      Evet çok şükür ki az ama öz dostlarım var ve buda beni ruhen güçlü yapıyor...
      Evet ya bende yazarın tek romanı diye okuyunca şaşırmıştım, tek ama nasılda derin yazmış yazar.
      Sevgiler, selamlar :)

      Sil
  8. zaman çabuk geçiyor çocuklar hızlı büyüyor :)
    Dorian Gray'in Portresi'nin filmini de izlemiştim :)
    sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam;
      Evet ya çok çabuk geçiyor zaman ve yteişmek çok zor.
      Filminde biraz kararsızım, çünkü bildiğim şeyi tekrar ediyormuşum gibime geliyor.
      Sevgiler, :)

      Sil
  9. Şimdiki çocuklar çok akıllı maşallah. 😊 Marmaray gerçekten çok büyük rahatlık fakat ne yalan söyleyeyim ben biraz tırsıyorum. Çok güzel yazmışsınız Emeğinize sağlık. Sevgiler 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet evet hem de çok akıllılar.. :) her şeyi çok biliyorlar.
      Marmaray'a başta biraz tırsıyordum binmeye, rahatlığını anlayınca :)))
      Selamlar sevgiler.

      Sil
  10. Sanırım çok tıkandığımız zamanlar, çocukları takip etmemiz gerek. Onlar dediğiniz gibi çok netler, yalan dolanları yok. Dorian Gray filmini seyretmiştim, çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Elbette kitap her zaman açık ara öndedir. Bu güzel yazı için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın :)
      Kesinlikle, çocuklar aslında biz büyüklere çok iyi rehberler.
      Vazgeçmeyişleri, tekrar tekrar denemeleri vs...
      Kitabı çook beğendim.
      Bende teşekkür ederim selamlar.
      :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi