O kadar uzun zamandır listemdeyki "AHRAZ/ Deniz Gezgin"
Sonra arkadaşımda görünce, okumak için ödünç istedim, bir iki günede bitti kitap. Ama sadece sayfa sayısı bitti.....
Yazarın hayatı;
1981'de,
İstanbul'da doğdu. On yaşında ailesiyle İzmir'e taşındı. Ege
Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümünde lisans
eğitimini tamamladıktan kısa süre sonra Çeşme Dalyanköy'e yerleşti.
Kültür tarihi ve mitoloji üzerine çalışan yazarın bu alanda yayımlanmış
kitapları (Bitki Mitosları, Sel, 2007; Hayvan Mitosları, Sel, 2007; Su
Mitosları, Sel, 2009) ve makaleleri bulunmaktadır. Bunun yanı sıra
çeşitli dergi ve seçkilerde öyküleriyle yer almıştır. Şimdilerde Metro
Gastro dergisi için kültür tarihi konulu makaleler ve Psikeart dergisine
öyküler yazmaktadır. Ahraz yazarın ilk romanıdır.
Özellikle başlangıcına bayıdım. Bir deniz kenarında, balıkçılıkla geçinen babanın kızı Adile..... oğlu İsrafil, İsrafil'e yoldaş olan Yusuf.... tabi isimleride ona göre koymuştur diye düşünüyorum yazarın....
İsimler ile hayat hikayelerini birleştirmesi, bize anlatması...
Arka kapakda şöyle diyor;
İnsan, başlı başına bir mitolojidir...
"Ahraz" olan da, bu
mitolojinin kaotik kahramanıdır. Tozlu hayalleriyle balıklara dokunur,
onları sever, onlardan nefret eder ya da kaldırımda bir sonraki günün
erzağını toplamaya çalışırken, kederin hasadını yapmaya zorlarken bulur
kendisini.
Su Mitosları'nda tarihi bir yolculuğa çıkaran Deniz
Gezgin, bu kez de "Su"dan taşarak gelen bir hikayeye dokunmaya davet
ediyor okuru. Kitabı elinde tutanları alışılmadık bir sahil kasabasına,
farklı bir kadın profili olarak Adile'nin hüznünü paylaşmaya ve
hayallerinden misket yapıp onları denize teslim eden İsrafil'in ufku
belirsiz maceralarına kulaklarını yaslamaya çağırıyor ve ardından, büyük
bir soru ile baş başa bırakıyor:
Şeytan yükümüzü sırtlanan günah keçisi değilse nedir?
Eğer hala okumadıysanız mutlaka ama mutlaka okuyun diyeceğim kitaplardan oldu. O içe dokunan satırlar, sizi rahatsız etmeyen ama düşündüren anlatım.... iç içe geçen hayatlar... görmezden geldiğimiz detaylar, yaşadığımız hayatlar, mahalle de şahit olduklarımız ama sustuklarımız...
biraz ben Latife Tekin anlatımına da benzettim. Ki çok severim Latife Tekin.
Sonra da " ATMACA/ Hikmet Hükümenoğlu" okudum...
Aslında bu yazarın "Körburun" kitabını okumak istiyordum lakin öncelik bu kitaba oldu.
Kalemini sevdim. Özellikle duygusal sorunları anlatırken, incik cıncık detaylara inmeden, inceden anlatıyor.
Bu kitapda bazı bölümler çok uzatılmış gibi gelsede bana ilk okuduğum kitabı olduğu için yorumum kısıtlı.
ama demeden de geçemeyeceğim :)
uzatılan sayfalara rağmen aile ilişkileri, baba-çocuk ilişkisinin nasılda ileriki yaşlarda bizi etkilediğini anlatan hikayeyi sevdim.
Konu olarak da 90'larda geçiyor. Konu içerisinde bol bol kitap adı geçmekte, okuduğu kitapların adlarını hikayelerinin içine katması hoştu. :)
Arka kapak yazısı şöyle;
Saat ikiyi on dört geçiyordu. Daha fazla beklemenin
anlamı yoktu artık. Ayağa kalkmak için sandalyemi ittiğimde çıkan
gıcırtı sınıfta yankılandı. Sami Hoca tahtaya dönmüş bir şeyler
yazıyordu, bir tek o duymadı. Huzursuzca kıpırdananlar, öksürenler oldu.
Arkamdakilerin gözlerini ensemde hissettim. Midemde ufak çapta bir
fırtına kopuyordu. Neden bilmiyorum ama ceketimin önünü ilikledim.
Kapıya vardığımda Sami Hoca bana dönüp, "Evladım, gelirken yan sınıftan
tebeşir de ister misin sana zahmet," dedi. "Bu düdük kadar kalmış,
parmağımdan kayıyor."
Öfke, kısa süreli bir delilik halidir derler ama bazen çok da kısa
sürmez, insanın ömrünü ele geçirir. Atmaca, gitgide artan öfkesiyle
boğuşan Ömer'in lisede başlayıp kırklı yaşlarına, 90’lardan bugüne
uzanan öyküsü. Hayal kırıklıkları, kararsızlıklar, yarım kalan
aşklar, çaresizlik, öfke ve sürekli bekleyiş: Gerçek hayat ne zaman
başlayacak?
Deniz Gezgin'in Bitki Mitosları var bende. Mitolojiyi severim.
YanıtlaSilDiğer yazar da bir türlü sipariş edemediğim listede.
Oku oku nereye kadar:))))
Mitolojiyi bende çok seviyorum, hele böyle hikayelerle anlatılınca :)
SilSormayın, bitmiyir alınıp okunacak kitaplar. Daha alınmayı bekleyen 200 yakin kitabım var, üstüne eklenmeye devam ediyor 😬
ilk kitabım şimdiden sevdim bakıyım :) ikinci yazar, bizim eren, okuma günlüğü nün sevdiği yazaar :)
YanıtlaSilAhraz;çok guzledi seversin umarım. Evet evet sen diyince hatırladım, Eren seviyordu. :)
Sil