yeni yaşım...biten kitaplarım...

 Yorgun bir sabahtan tunaydın....

Bu ay yoğun bir doğum günleri ile geçti... ve çok seviyorum doğum günlerini... :)

Çünkü en çok sevdıkleriniz hatırlar bu özel günü. Kendi doğum günüm de bu ay idi. 42 bitirip 43'den gün almanın heyecanı ve şaşkınlığı içindeyim... Ne zaman bu yaşa geldim diye düşünerek geçirdim bir zaman....


Öyle güzel dostluklarım, arkadaşlıklarım olmuş ki... şükür ile geçirdim o günü..... 

Onun dışında bu sene gerçektende nasıl bitti yaz hiç anlamadım. Masa Tenisi epey zamanımızı aldı. Hoş Umay için çok iyi oldu. 6 gün gidiyor ve ilerleme kaydetti..... Tabi biraz yorucu oluyor. Bir çok gezmeyi ya akşam ya da pazar günleri yapıyoruz ve o günlerde de dinlenmek istiyoruz ma aile.....

Kalan zamanlarda önceliğimizi Umay'a göre planlıyoruz. Ve bugünlerin ileri ki yaşamı için basamak olacağını bilmek bu yorgunlukları alıyor açıkcası.  

Onun dışında cumartesi akşamı Kadıköy Dorockxl'da  Feridun Düzağaç konserine gittik.  Sahnesi çok güzeldi..... Duruşu, tarzı çok klastı.... (Çok seviyorum konseri, kültürel etkinlikleri.... aşırı motıve ediyor.....) Bu aralar eski cdlerimi çıkartıp dinliyorum.... en sevdiğim şarkılarda da sesi açıyorum, eşlik ediyorum.... özlemişim müzik dinlemeyi son ses 😏😉 kitap okurken de çoğunluk Radyo Voyage dinliyorum.... Hele geceleri balkonda, o gecenin sessizliğin de müziğişn tınısına hayranım...

Ve yeni yaşımla 21 günlük meditasyona başladım/k arkadaşlarımla.... dün 1.günümdü. Başak Sayan'nın başlattığı ve Youtube sitesinde ki çalışmadan faydalanıyoruz..... bu sefer sonunu getirmeye kararlıyım.  Daha sonrası için de planlar yaptım ama şimdilik bana kalsın. biraz sabır isteyen ilerlemeler ve daha yolun başındayım.

Hadi okuduğum kitaplardan bahsedeyim.... çünkü en sevdiğim şey kitaplardan yazmak, konuşmak..... :)))

 


Canterbury Hikâyeleri, 14. yüzyılda Geoffrey Chaucer tarafından yazılan eserdir. İngilizce'nin yazılı ilk eserlerinden biri olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Hatta Ingilizce'ye bu kitap ve yazar sayesinde kelimeler eklendiği bile yazıyor bazı yerlerde....

☑️Ortaçağ dönemin de bir grup hac yolculuğuna çıkarlar ve bu yolculuk esnasında anlatılan hikâyelerden oluşur kitap. İçerisinde her çeşit anlatı vardır ; ve tüm hikayelerin özeti "erdemli, iyi, ahlaklı insan olma" temaları idi.

⚖️ ⚖️ Şiir tarzında, belirli kafiyelerle, orijinal ceviri ile basmış YKY Yayınları... Can Yayınları'da düz yazı şeklinde basmış. Benim elimde olan YKY' dendi ve çok da keyifli idi... Bol bol laf söyleme ve atasözlerini kullanmış yazar ve öyle bir yer de kullanmış ki cuk yerine oturmuş. Ara ara gülümseyerek okudum/k. 🤭
📍 Güzel, kıymetli bir eseri #mineilebirlikteokuyoruz canım grubumuzla okumak da ayrı bir keyifti....
Veee tabi ki bu kitabı orjinal dilinden ceviren ve akıcılığı bozmadan, dilimize ceviren Sayin Nazmi Ağıl'a teşekkürü bir borç bilirim 🙏🏻 

 


 Kitap dört kuşağı birbirine bağlayarak anlatmış. Başlarda biraz sıkılır gibi olmuştum fakat sonra sonra elimden bırakmadan okudum.
Hitler dönemi kaçırılan açık tenli mavi gözlü çocukların dramı ve arayışını anlatıyor... o arada da aslında nasılda genlerimizde yoluyla bazı davranışlarınıza aktarıldığını okudum...
Mesela başta anlatılan torunun yeme sorunu,Mode bulantısı sorunu, olaylara tavrı...sonra sonra büyüklerinin hikayesini okuyunca daha bir oturdu kafamda.
❗️ tek rahatsız olduğum durum, 5 yaşında ki çocuğun tahrik olup, odasına kapanmak istemesi. Evet o yaşta çocuklar vücutlarının ve bazı duygularının farkına varmaya başlıyor. Ama yazarın yazdığı kadar olduğunu düşünmüyorum.....
#gulsahinkitapligi
#satirarasiblogger

Arka kapak

 Fay Hatları, bir ailenin dört kuşağı üzerinden, etkisi günümüze kadar uzanan karanlık bir sırrı anlatıyor. Altı yaşında çocukların gözünden 2004'ten geriye doğru 1982'ye, 1962'ye ve 1944'e gidiyoruz kitap boyunca. İlk anlatıcımız Amerikalı olmanın gururunu taşıyan, annesinin titiz denetimine rağmen internetin tüm vahşi sitelerinde gezinen, dünyaya bir armağan olduğundan kuşkusu olmayan Sol. Onun aile içinde sezdiği tuhaflıklara dair ipuçlarını, ikinci anlatıcı olan babası Randall'ın çocukluk öyküsünde bulmaya başlıyoruz. Roman Sol'un babaannesi Sadie ve büyük büyükannesi Kristina'nın anlatılarıyla sürdükçe, kirli sırlar gitgide aydınlanıyor. Amansız bir kötülüğe karşı aşkla, müzikle, inançla hayata tutunmaya çalışanların direnişini de izliyoruz.


 🕯 "kulağını kalbine yakın tut..."

🕯 Sonuçta insanı uzun vadede mutsuz eden şeyler kelimeler değillerdi. İnsanı mutsuz eden anılardı, sormak bilmeyen,yerinden oynamayan karanlık anlar.....

🕯 kimlik, aidiyet, bellek ve göç konuları, “insan geçmişini gerçekten de geride bırakabilir mi?” sorusuyla anlatımları iç içe geçmiş gibidir kitapta... asıl okurken düşündüren şey beni; sığınmacı \ mülteci olmak, bildiğin yerleri, sokakları, komşularını bırakıp başka bir ülkede yaşamak...eminim çok ama çok zordur..... konusu itibari ile sessizleşen anne - baba... cevapsız bırakılan sorular..yaşananlar.. hikâye çok iç burkan bir hikâye...tabi bunları okurken o dönemin Zinzabar'da ki yönetim biçimini, toplumsal ve siyasal durumlarınıda okuyorsunuz ....
Öyle bir yönetim şeklinde yaşarken, köşeye sinmek mi dik durmak mı daha iyi oluyordu??? Diye kendime yer yer çok sordum...

❗️ "Dünyada bazı insanlara ihtiyaç var, bir kalabalığa girip başını sallaması kadar küçük bir ihtiyaç bile olsa. Bazı insanlaraysa yok." Diye bitiyor kitap...........

Yorumlar

  1. Yeni yaşınız güzellikler getirsin size ve ailenize. Kumdan Yürek okumayı istiyorum ama henüz okuma fırsatı bulamadım, bakacağım artık:)

    Radyo ile ben de pek haşır neşirdim bu yaz, akşamın sessizliğinde sahiden çok hoş geliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kocaman amin 🎈✨️🙏🏻 Gece hep güzel: )
      Kumdan Yürek içe dokunan konusuyla, iyi ki okudum dediğim kitaplardan oldu.
      Selamlar, iyi akşamlar

      Sil
  2. maşallah maşallah sanaa :) canterbury süper süper bu baskısını okudum ingilizcesini de aldım çok değişik ingilizce tabii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağ ol Deep :)
      Ahhhh o kadar istedim ki Canterbury kendi dilinden okumak.
      Selamlar sevgiler ✨️🌸

      Sil
  3. Nice senelere. Benim doğum günüm de bu ay, hatta bugün :-) Ben de 35 oldum ve ne ara bu yaşa geldiğimle ilgili hiçbir fikrim yok :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum Şuleeeeeeee... O arada çok hızlı geçiyormuş ☺️ sana da keyifli, sağlıklı yaş dilerim, öperim cok

      Sil
  4. Nice nice güzel, mutlu yaşlara:) Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim 🙏🏻🌸☺️ selamlar sevgiler

      Sil
  5. Doğum gününüz kutlu olsun ruhsal yaşım 23 fizyolojik yaşım altmış üç. Hangisini kabul etsem bil iyorum. Ruhsal yaşımı yaşarken fizyolojik yaşım. Ben buralardayım demekle meşgul. Kitabı not aldım. Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim 🌸🙏🏻 bence ruhsal yaşımız geçerli ;)) ne yazık ki vücudumuz arada sinyal çaksada hissettiğimiz yaş önemli.
      Selamlar sevgiler

      Sil
  6. Doğum gününüz kutlu olsun, nice mutlu senelere, yaşlara 🎉 🍀 🙏

    YanıtlaSil
  7. Sevdiklerinle birlikte çoook mutlu yıllar dilerim Sevgili Gülşah!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Coooook teşekkür ederim Sezer 🙏🏻✨️🌸☺️🎈 selamlar sevgiler

      Sil
  8. Nice güzel yaşlarınız olsun:) Okuduğunuz kitaplar arasında ilk seçimim Kumdan Yürek olurdu sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cok teşekkür ederim :)
      Deniz Kenarında'da içseldönüşler vardı, aklınız da olsun.
      Selamlar :)

      Sil
  9. Gülşah'cım biraz geç oldu kusura bakma, doğum günün kutlu olsun, sevdiklerinle sağlıklı, mutlu, huzurlu nice güzel yıllara, bu arada yaşını hiç ama hiç göstermediğini söylemeden geçemeyeceğim, maşallah sana:) meditasyona başlaman ne güzel, keşke ben de süreklilik sağlayabilsem:) yine şahane kitaplar okumuşsun.. sevgiler:)

    YanıtlaSil
  10. Nice yıllara daha çok gençsin bu günlerin tadını çıkar 💞

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi