Yeni alınan kitaplar....

Bu aralar havalar güzel gidiyor sanırım doğa, okul tatili bulunanlara destek oluyor. :)
Bizde değerlendirelim diyoruz bu güzel havaları beyimle. Bizim evde en çok Umay'ın işine yarıyor bu güzel havalar. Çünkü soluğu hop dışarıda park da alıyoruz.
O kadar mutlu, keyifli oluyor ki... Sloganımız neydi; çocuklar mutlu biz mutlu. :))
( bu arada bıkacaksınız bu sloganı okumaktan ama napayım öyle hissediyorum.:)   )


Tabi anneler çok iyi bilir bu durumu, genel de eğer bisikletini götürdüysek parka; Umay muhakkak bisikletini de gezdirir. :))))
Ne de olsa biz aslında onun için geldik parka....
Şuan için çok sosyal bir kızımız var. Yanından geçenlere muhakka bir el sallar. İnşallah büyüdüğün de sosyal bir birey olur.
Tabi sallar ama arada da insan seçer; kendisini seven bir ablasına, abisine yada yaşça daha yaşlısına bazen hiç pas vermez. Çok prensiblidir kendisi...
Tabi öyle olunca hayal etmeye çalışıyorum; acaba diyorum büyüdüğünde nasıl bir kişiliği olucak, okumayı sevecek mi? gezecek mi? sonrasın da huyu suyu nasıl olacak...?
Aklıma daha ne sorular geliyor bir bilseniz.......................
...............
....
............

 Bu aralar fena sardık karı koca çekirdek olayına. Birde bir huyum var ki ; bilmem sizde de çekirdek yerken oluyor mu? illa tabağımda ki çekirdekleri bitiricem. Sanki zorum ne? dimi ama. Bırak sonra yersin. Olmaaazzzzz bitirmem lazımmm. :)))
Neyse ki biraz ara verdik bir iki gündür yoksa durumlar fena...



Bugünü kendime  ayırdım. Kızımız babasıyla takıldı. Ara ara yapıyoruz böyle beyimle. Bana,ruhuma, bedenime çok iyi geliyor. Başta çok üzülüyordum, hemen eve dönüyordum. Eşimle devamlı telefon irtibatı kuruyordum, mesaj atıyordum. Sonra dedim ki kendime; Gülşah bi dur sakin ol... sonuçta sen onları terk etmedin ki, altı üstü biraz nefes almak için dışarı çıktın. Ayrıca sen annesiysen oda babası. Bir anlamaz, iki anlamaz ama birlikte vakjit geçirdikçe birbirilerinin dilinden anlar.
Tabi benim en büyük şansım, eşim bu konuda çooook iyiiii.  Gözünüz kapalı bebek, çocuk emanet edebilirsiniz. Vallahi bak, eşim diye demiyorum.
Bugün de sık sık telefonuma baktım, sanırım bu içgüdüsel oluyor; ya bişey olurda ararlarsa ulaşamazlarsa psikolojisi hep üstümde olacak sanırım.
Kadıköy'ü çok ama çok seviyorum. Daha eşimle tanışmamışken bile hep derdim ki; evlendiğim zaman ya Kadıköy'de yada Üsküdar'da otururum inşallah. Çünkü bu iki ilçenin ruhu çok başka...
Hiçbir şey almasam da, yapmasam da inip bir havasını solumak, gezmek, o Bahariye Caddesinden Moda'ya doğru çıkıp denize karşı oturmak o kadar iyi geliyor ki.
Bugün gerçi daha çok kitap evlerini gezdim. Uzun zamandır, yeni çıkan bir kitabı hemen almıyordum daha doğrusu, ha deyince sokağa çıkamadığımdan alamıyordum. Birde evdeki okunacak kitaplar da çok etkili oluyor bu duruma. Bugün biraz farklı oldu ve yeni çıkan kitabı aldım. :) 


bi foto da benden olsun. :)

 Fazıl Bey Kahveci'ne gidip bir çay söyledim kendime ve kitaplarıma baktım, dokundum, inceledim. :)
Anlayacağınız güzel hemde çok güzel birgün geçirdim.
Bakalım bu gece Orhan Pamuk kitabına başlayacaktım ama blog da yazı yazmak daha cazip geldi. Artık yarın başlarım herhal. :)))

İyi geceler blog.

Yorumlar

  1. Güzel günlerin daim olsun Gülşah.Güzel havanın tadını çıkararak ne iyi etmişsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Gamze'cim. Çok iyi geliyor böyle ufak kaçamaklar. :)
      İyi geceler, keyifli pazarlar.

      Sil
  2. Gülşahcım aynı kitanı okuyoruz.
    Kitap kulübümüze katılabilir misin acaba dedim, madem baba kız birlikte takılmayı seviyorlar. Ayda bir kez, ayın son çarşambası toplanıyoruz.Tek dezavantaj akşam olması. Ama senin gibi kitap seven bir arkadaşınıla katılabilirsin.
    Çook öptüm.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ama ne güzel Lale Abla. :)
      Aslında neden olmasın, akşam olmasının benim açımdan sakıncası yok Lale Abla. Tarihli kesin mi? Benim için önemli olan o. Telefonum değişti o yüzden bir çok numara da gitti bnların içinde senin de numaran vardı, sana Facebook'dan yazayım Lale Abla. :)

      Sil
    2. Bende çook öpüyorum sizi Lale Abla. :)
      İyi pazarlar.

      Sil
  3. Sen Umay'ı anlatınca Metehan oğluşumun küçüklüğü geldi aklıma. Bir ara pek sosyaldi ! Metehan merhaba diyenlerı "Mahvol sen mahvol mahvol" şeklinde selamlamalar, kendisine doğru hamle yapanlara "Sakın bana yaklaşayım demeyin" diye ültimatom verir :) Sonra kardeşi oldu, kardeşini sevmeye kalkanların önüne geçerdi. "Benden izin almadan sevemezsiniz" karşıdaki hemen ona döner "Kardeşini sevebilir miyiz?" der. Cevap: "Hayır!"

    Hahaha. Zamanda yolculuk yaptım sayende :)

    Ha, unutmadan ekleyeyim , gördüğüm en güler yüzlü ve sosyal delikanlılardandır kendisi şu anda :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ooo süper o zaman. Sosyal ve güler yüzlü çocukları daha çok seviyorum diyebilirim.
      Bizim kız da şu aralar sosyol ve ilerde de olurmuş gibimize geliyor. Ki şimdiden kendi sınırlarını da çiziyor. :)
      Kardeşi olan çocuklar daha bir şanslı oluyor.
      Sevgiyle öpüyorum siziiii :)))

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi