Günce....

Günaydın iyi haftalar 🍀

Geçen hafta hava mis gibiydi. Genelde sokaklardaydık kızçe ile.
Cumartesi bale sonrası Kadıköy'e indik. Bando gösterileri var bu hafta. Geçen sene de izlemiştik; coşkulu ve güzel oluyor. Marşları söylerken hissettiğim gururu anlatamam... İyi ki,  iyi ki diyorum bu topraklar da doğmuş ve yaşıyorum.

Sonra kardeşim Sevdoş geldi Topak abimizle 😍
Biraz turladık. Kadıköy'de "Cadıköy" diye bir cafe var. Hep önünden geçerdik ama hiç oturmadık. Sevdoş'da Toprak'a söylemiş,  girelim dedik. Çoook hoş bir cafe idi. Alt katını biraz daha karanlık yapmışlar ve konsepte uygun eşyalar vardı. 😁
Özellikle sunumları ve ıslak keki muhteşemdi...
O günü öyle bitirdik.
Dünde Kalamış parkında Belediyenin düzenlediği çocuk etkinliğine katıldık.
Çocuklar için ufak bir etkinlik vardı, parkurlar, yüz boyama,  eşleştirme kartlar derken sonrası birazda parka gidip eve döndük.
Kadıköy Belediyesi gerçekten de iyi çalışıyor. Hele yeni başkan hep sokaklarda,  etkinlikler de gülen  yüzü ile .

Eee tabi dün pazar olunca iş güç yok. Kahvaltı ve çamaşır asmak dışında 😁
Şöyle güzel keyifli bir film izleyeyim dedim.... Bu konu da Netflix sağ olsun....
Kazandığı çekiliş sonrası Yeni Zelanda'ya giden ve hayatına çeki düzen vermek isteyen kadının ve orada ki yaşadıklarına dair olaylar örgüsü. Tam bir pazar sabahı filmi idi benim için. Keyifle izledim...aşk da vardı tabi içinde. Aşk önemli. 😍
Tabi izlerken yaptığım yorumları yazmayayım 😁
Ama bişey diyeyim gerçekten de zor bir karar, başka bir şehre gidip,  yeniden başlamaya çalışmak hayatına....tabi bu biraz ekonomik gücede bakar.

Akşamınında eşimle izledik başka bir film....
 "Laoundromat"  

Çin, Meksika, Afrika ve Karayipler'de Mossack Fonseca'nın üst düzey patronlarına ait sırları ortaya çıkaran gazetecilerin hikâyesini konu alıyor.

Oyuncular da sağlam. Konusu da nasıl bizi paravan şirketler ile dolandırdıklarını ufak bir belgesel gibi anlatmışlar.
Jake Bernstein’ın kitabından uyarlanan The Laundromat, Panama Belgeleri’nin gün yüzüne çıkmasını sağlayan gazetecilerin hikâyesini mercek altına alıyor. Filmde mağduru olduğu sigorta dolandırıcılığının arkasındaki gerçekleri bulmak için yola çıkan bir kadının, kendisini dünyanın en zengin ve en güçlü insanlarını etkileyecek bir davanın içinde bulmasıyla yaşanan olayları izleyeceğiz.
Meryl Streep, Gary Oldman ve Antonio Banderas‘ın başrollerini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Matthias Schoenaerts, Sharon Stone, Jeffrey Wright, David Schwimmer, Alex Pettyfer, Robert Patrick ve Melissa Rauch gibi önemli isimler de yer alıyor. 

Öyle işte haftayı bitirdik, yeni haftaya başladık. 

Kitaplardan da Ayfer Tunç okuyorum. O da sonraki yazının konusu olsun. 😉


Yorumlar

  1. cadıköy ve faliing in love piku tişkirs :)

    YanıtlaSil
  2. İlk filmi daha evvel not almış ama seyretmemiştim. Bi ara fırsat bulursam seyredicem. Öpüyorum kuzum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlk film tam bizlikti canım 😊 bende öperim canımmmm

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi