Günlük.... A. Zambra ve H.Ergülen...

Hoş geldin kasım ayı...aslında bana pek de hoş gelmedin.  Annemi kaybedeli bu ay 3 yıl olacak...... İyi ki rüyalarımız varda dayanması biraz daha iyi oluyor..   Hemen hemen iki üç günde bir rüyamda görüyorum annemi. Belki bilinç altımın oyunudur bilemiyorum lakin iyi geliyor ruhuma.
Geçen gün Umay'a sordum. Ananeni hatırlıyor musun?diye....
🍁" hatırlıyorum anne,  hep örgü örerdi" dedi..peşinden de "anne, ananemi çok özledim" dedi.
Tabi benim göz yaşlarım içime aktı. Bende çok özledim Umay deyip konuyu değiştirdim. Biliyordum ki ben ağlarsam bizim kız da ağlayacaktı.... Gerçekten  de annem örmeyi; dantel olsun örgü olsun çok severdi. Öyle hatırlaması çok daha iyi kızçemin.

Okulların açılması ile nasıl bu kadar hızlı zaman akıyor anlamıyorum. Şunun şurasında ne kaldı yeni yıla? Geçen sene hiç bir  karar almamıştım. Zaten ondan önce aldıklarımın da yarısını gerçekleştirmiştim.
Bu yıl yeniden yazasım var defterime.


Gelsin yeni planlar, kararlar 😊 artık ne kadarı gerçekleşir onları da bir sonra ki yıl analiz ederiz. 😁



Proust okumalarımız devam ediyor. Araya ince kitaplar ekleyerek okuyorum. Olay örgüsü ve kısa cümleler olmadığından Kayıp Zamanın İzinde serisinde, ince kitaplar iyi oluyor.
Ama müthiş bir kafa Proust....

"Ağaçların Özel Hayatı /  Alejandro Zambra" ilk kez yazarın bir kitabını okuyorum. Biraz karışık geldi anlatım dili. Bir anda ileriye bir anda geriye gidiyorsunuz kitapta.
Biraz bakınınca nete seveni sevmiş sevmeyeni sevmemiş. Arası pek olmamış.



Şili'li bir yazar Zambra. Diğer ses getiren kitabı " Bonzai" olmuş. Bir kitabını daha okuyup öyle adıma karar vericem. Çünkü dolu bir yazar okuduklarıma göre.
Arka kapak yazısı şöyle;
"Şilili yazar Alejandro Zambra, İspanyolca yazan en iyi yazarlar arasında gösteriliyor. İkinci romanı Ağaçların Özel Hayatı’nda geçmiş ve geçmişin belkileri ile gelecek ve geleceğin getirebilecekleri üzerine bir hikâyeler zincirini takip ediyoruz. Ağaçların Özel Hayatı, Verónica’nın resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. Öğretmen ve pazar günü yazarı Julián’ın önce küçük Daniela’yı uyutmak için anlattığı doğaçlama hikâyeler olarak. Bekleyiş uzadıkça Julián hikâyeleri istemsizce kendi hayatlarına döndürüyor. Anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, Daniela’nın geleceğiyle dolu özel hayatlar Verónica’nın yokluğuyla şekilleniyor, her sözcüğünde onun dönüşünü bekliyor. “Kitap o dönene ya da Julián onun dönmeyeceğine emin olana dek sürüyor.”"
Kararsız kaldığım bir kitap oldu. Nedense oturmadı bir şeyler kafamda okurken...
Karıştı, gitti....
Siz okudunuz mu hiç yazardan bir kitap?




Bir diğer kitabım; Haydar Ergülen'e ait. Sait İle Sabahattin Ali Üzerine Yazılar

“Sanki iki yazar birbirlerini tamamlamak üzere yazmışlardır. Köyleri, kasabaları, adaları, kentleri paylaşmışlar ve ikisi de gerçekliklerini en çok da yazarken kavramışlar, varlıklarına en çok yazarken inanmışlardır. Yazmak için yaşamak kadar, yaşamak için yazdıkları da doğrudur.
‘Yazmasam deli olacaktım!’ diyen Sait’tir ama ‘yazmasam nasıl ölecektim?’ diye yazının karşısına ömrünü koyan da Sabahattin’dir...” der arka kapak yazısında.

İki yazarı da ele alarak hem benzer hem benzemeyen yönlerini anlatı şeklinde yazmış Sn.Ergülen.
İki yazar da çok büyük ve önemliler bence de ve çok erken yaşta kaybetmişiz..... İki yazarı da okurken içim hep cız ediyor. Ki öykü okuyamayan biri olarak Sait Faik'in hikayelerini bambaşka keyfile, hüzünle okudum. Ve yazar bu kitabında da aslında bundan bahsediyor. Şair gibi, şşir gibi yazıyorlar ve okutuyorlar. Bir başkalar iki büyük yazar da...

Sait Faik'in insanın içine karışarak yazması, Sabahattn Ali'nin hem kişi analizleri hem toplumsal olaylara bakışı ve bunları yazıya döküşü... hep başka bir dünya....


 


Yorumlar

  1. Şu ağaçları merak ediyorum ama öğrendim ki övülen, göklere çıkarılan nice kitap fos. Bomboş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba. Size katılıyorum yalnız bu kitap için böyle bir şey yok. Çünkü deli gibi reklamı olan bir kitap ve yazar değil.
      Daha çok "Bonzai" kitabı okunup beğenilmiş. Bir ona da bakın derim.
      Sevgiler, 🤗

      Sil
  2. Seeneler geçse de özlemleri hiç dinmiyor... Toprağı bol olsun anneciğinin...

    Bazen inanılmaz övgülere kanıp aldığım kitaplar da hayal kırıklığı yaşayabiliyorum. Hele bazen anlamadıysam kendimden endişe ediyorum :) Bu kitabı ben de hep övgüyle yorumlandığını hatırlıyorum, listeye eklemiştim hatta. Ama şimdi çıkartmayı düşünüyorum :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin Şebboy'cum. 🤲🏻
      Bu his çok derin ve sonsuzmuş...

      Bu kitabı değil ama diğer kitabına bir bak derim. Bazen bende böyle hissediyorum, acaba ben mi anlamıyorum diyorum kendime yorumlardan dolayı.

      Sil
  3. Ben de babamı sık sık anıyorum öyle... Allah rahmet etsin ölenlerimize...

    Zambra'ya sıra gelmedi bir türlü bende. Sanırım yeni yazar okuma hızım sıfırlandı, hep eskiler, klasikler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin N.Narda ....
      İyi ki anılarımız ve hatıralarımız var....
      Yeni kitaplara sıra gelmiyor ki... Bide bunara hep her yerse klasik kitaplar var. Bende eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum.
      Günaydın, selamlar sevgiler :)

      Sil
  4. Bu yılbaşında benim de yeni kararlar alasım var. Son zamanlarda kendimi her açıdan saldım. Belki motive olurum. Büyük ihtimalle bütün kararlarımı yerine getiremem ama bu uğurda çalışmak da bana iyi gelecektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepsini yapamasak da aldığımız kararların, sene sonu yeniden liste yapmak da eğlenvekş, motive edici Şule. :) yaşasın yeni yıl 😁
      Günaydın, selamlar sevgiler 🤗

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi