Biraz Ruh Hallerim biraz kitaplarım....



Televizyon ile aram oldum olası iyi değildir. Zaman kaybı gelir bana. Elbet izlediğim diziler veya filmler oluyor ama o kadar. Hatta eğer takip ettiğim dizi artık uzatmaları oynuyorsa onu da izlemeyi bırakıyorum....
" Masumlar Apartmanı" takip ettiğim yerli dizilerden ve gerçektende çok başarılı buluyorum. Umarım en fazla iki sezondur ve uzatmazlar...sonra büyüsü kaçıyor saçmalamaya başlıyorlar.
Onun dışında rutin ev halleri.... Neredeyse hiç dışarı çıkmıyoruz. Tabi ilerde bu ruh hali nasıl bir zortlama ile meydana çıkacak bilemiyorum..... Bazen ruhum çok daralıyor. Tabi öyle ruh halimi yansıtacak bir lüksüm yok.... malum ben somurtursam muhtemelen Umay'da sorunlu ve sıkıntılı olacaktır. Aslında bir yandan da Umay'ın varlığı bize bu sıkıntılı günlerde destek ve güç veriyor.....
Hoş uzun zamandır sinirli bir tip olarak dolaşıyorum, fark ettiğimde toparlanıyorum ama daha çabuk kızabiliyorum. Normalde sabırlı olmama rağmen o eşik bazen aşılıyor... hiç hoşuma gitmesede.... arada fire veriyorum.... kafada deli sorular tabi.....
Sonra haberleri izliyorum, ekonomi haberlerinde yine duygularım alt üst oluyor.... geçen gün "kağıt toplayıcı" bir babanın haberi vardı. Cebinden faturalarını çıkarttı ve yasak da olsa nasıl işe çıkmamayım abla söylesenize diyordu. 4 çocuğu varmış... Bu sefer bu durumuna kızıyorum." ulan diyorum madem durumun yok dört çocuk neyine?"
Sonra da böyle düşündüğüm için kendime hem kızıyor hem utanıyorum.... sanki benim haddime yargılamak... sen kendine bak diyorum....
Tabi birde bu durum var kafamı kurcalayan.... Bazen Umay kızda söylüyor "anne kardeşim olsa, size demezdim gelin benle oynayın diye"  diyor... o zaman içim fena oluyor....sanıyorum ki bu durumda beni sinirli yapıyor. Çok fazla gelgitlerim var... 
Aklen düşündüğümde "yeter bir tane diyorum ama kalbimi dinlediğimde, bi kardeşi olmalı diyorum... "
"
sonra yaşım geliyor aklıma... bu yaştan sonra nasıl olacak diyorum?.... hem kuraklık olacak, susuzluk baş gösterecek diyorlar... al işte diyorum, gelde bu dünyaya çocuk doğur...
Velhasıl dururum iki ucu boklu deynek... Ve çok fazla aklımı kurcalayan bir durum bu konu benim için.......
Sonra yine diyorum ki; nede olsa tek çocuk bir tek Umay olmayacak... bazen kardeşten öte dostluklarda kuruluyor...  vs...
amannnn uzatmayayım... işte... evde durdukça sarıyorum anlayacağınız......😒😔😕

Tabi güzel anlarda oluyor bunlar benim içimde yaşadıklarım... Umay'ın "canım annecim"diye sarılması, ne güzel bir gündü, nasıl eğlendik demesi beni hemen normale döndürüyor...
Cumartesi günü önce ma aile temizlik yaptık, sonra da zencefilli kurabiye ve sonrası da kurabiyeleri süsledik. Bütün gün ağzı kulaklarında dolaştı bizim kız. ve her sohbet edişimizde " kurabiyelerden konuşalım" deyip deyip durdu. Hal böyle olunca bizimde ağzımız kulaklarımızda dolaştık....
Pazar günü pazar keyfi ile geçti, pinekledik. Haftaya doping gibi başladık. Herkes yerini aldı 😁
Normalde kitaplarımı okurken pek liste yapmam elimdekilere bakar ve o an canım hangisini isterse onu okurum...
Bu ay bir değişiklik yapıp beş kitap belirledim. İkisi grup okumasıydı. Seneye de liste yapmayı planlıyorum, biraz dağınık okumaya ara vereyim nede olsa uzun zamandır dağınık okuyorum....
 Bu ay bitirdiğim kitaplardan biri de...
                                         KARANLIĞIN YÜREĞİ/ JOSEPH CONRAD



İlk defa okuduğum bir yazar #josephconrad 
Tabi kitabı okumadan önce biraz araştırma yaptım.  
Okuduğum notlarda diyor ki;
Conrad’ın erken sayılabilecek döneminde birbiri ardına yazdığı büyük eserleri, İngiliz edebi modernizminde bir çığır açmıştır. Lord Jim (1900), Karanlığın Yüreği (1902), Nostromo (1904), Gizli Ajan (1907), Batılı Gözler Altında (1911) gibi romanlarda sergilediği ustalıkla dönemin İngiltere’sine aradığı taze kanı kazandırmış ve eleştirmenlerden takdir kazanmakta gecikmemişti; buna rağmen bugün başyapıtı olarak kabul edilen romanları ona o dönemde maddi başarı getirmemişti. Rahat yaşamaya ancak denizde geçen bir aşk romanı olan Chance’i (Talih, 1914) yayımladıktan sonra başladı. O yıl oğullarıyla birlikte memleketi Polonya’yı ziyaret etti. Conrad hayatı boyunca yazmayı sürdürdü.

📌📌📌James Joyce, Graham Greene, Virginia Woolf, Ernest Hemingway ve George Orwell gibi yazarlar Conrad’a borçlu olduklarını sıkça dile getirmektedirler. Edebiyatta modernist akımın öncülerinden kabul edilen yazar, bugün İngiliz ve dünya edebiyatının köşe taşlarından biridir.
📌📌 kendi yorumuma gelirsek,  okurken sizi denizcilikle ilgili detaylara boğmuyor. Daha çok duygulara,  kişi psikolojisine ve beyaz insan- siyah insan, yerli halk arasında ki hiyerarşiden bahsediyor..... 

Arka kapak yazısı şöyle;

Roman, sömürgecilik olgusunu incelerken, roman kahramanı Mar­low’un karşılaştığı üç farklı karanlığı; insan eli değmemiş Kongo’nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını ele alır. Conrad Kongo Nehri’nde bir teknenin kaptanı olarak çalıştığı sırada, kendisi de Avrupalı sömürgecilerin acımasızlığıyla karşı karşıya kaldı ve zulümden, binlerce filin öldürülmesine neden olan fildişi elde etme hırsından, sömürgeci yaşamının nafileliğinden nefret etti.  

Karanlığın Yüreği de, aslında insanoğlunun ruhundaki karanlığın derinlerine yapılan bir yolculuktur. Conrad bütün bu olumsuzlukları aktardıktan sonra, şu temel soruyu soruyor: “Tanrı insanı bunları yapsın diye mi en üstün canlı olarak yarattı?” 

Diğer kitaplarınıda ekledim bakalım listeye 🙈 Aslında en merak ettiğim eseri "Nostromo" onda da yayınevinde kararsızım. Bir kaç yayınevi çevirmiş. Malum çeviride önemli. Okuyanınız varsa, fikir verirse çok sevinirim. :))

2021'de okumayı istediğim serilerden biri de "DUNE" serisi. Tabi bu ara bolcana paylaşımı dönsede eşim vasıtası ile zati kitaplığımızda vardı. Hatta bizde ki  Kabalcı serisi idi lakin bu seri çıkınca eşim almak istedi. Vakıf Serisi de var okumak istediğim ama o bildiğiniz külliyat gibi... ona biraz daha var.
Bir de elimde olan kitaplarım var onlarıda bitirmek istiyorum...

Velhasıl böyle....... Sizden naber? diye de sormak isterim :)
Selam ederim...🙋

Yorumlar

  1. Biz de aynen duygudan duyguya geçiş yapıyoruz. Çocuklar da evde değil , eşimle başbaşa ,artık birbirimizi idare ediyoruz:) Zor dönemler, hava da soğuk.Umarım sağlıkla geçer gider bu günler. Gerçi bana bir de çok hızlı geçiyor gibi geliyor. Bi bakıyorum pazartesi bir bakıyorum cuma gelmiş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle Mehtap Hn. gunler bile artık aynı geliyor...hep evde hep evde. Bizde kızın harekektliligi sayesinde hareketleniyoruz yoksa ben bi koktukta eşim bi koltukta olurduk belki 😐 Selamlar, sevgileer :)

      Sil
  2. masumlar apartmanı hakkında aynı fikirdeyim iyi güzel hoş ama uzatmasınlar tadı kaçmasın
    zorlu günlerde yaşıyoruz tabi ruh halimiz şahane olamaz ancak yine de hayata olumlu ve iyi düşüncelerle bakmak kesinlikle hem bize hem de çevremize iyi gelecek
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyle tabi, umut olmasa yaşam amacımız da gider gibi geliyor Sevgili Mavianne. Evet evet uzatmasinlar diziyi, tadında bıraksınlar 😁
      Bu günlerde geçecek diyoruz her zaman ve sağlık olsun.
      Selamlar, sevgiler 🌼

      Sil
  3. Merhaba yazılarınızı okudum ve çok beğendim. Bloğunuzu takipteyim. Sizide kendi bloğuma davet ediyorum davetimi kırmaz gelirseniz çok mutlu olurum :)

    Blog adresim: https://yusufakmann.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Yusuf Bey. Teşekkür ederim, uğrayacağım sayfanıza.

      Sil
  4. Benim oğlumda tam tamına kızınızın söylediğini demişti ilkokuldayken:). Hem dünyanın hem de ülkenin gidişatı dünyaya çocuk getirmek için hiç iç açıcı değil ama gelecek her zaman sürpriz de yapıyor. sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah demek ki bu yaşlarda duyguları tavan yapıyor evlatların :) çok ozel olmazsa kac çocuğunuz var, etkiledi mi düşüncelerinizi Gul Hn. 🙈
      Sevgileer :)

      Sil
  5. Gülşah'cım ne güzel yazmışsın yine, ben de hep iyi ki meloşlarım var bana güç veren diyorum:) Dune serisinden 2-3 kitap okumuştum, şahaneydi, yorumlarını merak ediyorum, sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Eren'cim 🙏🏻🌼 iyi ki iyi ki var evlatlar.
      Dune icin hem meraktayim hem heyecanlıyım 😊
      Selamlar sevgiler 🌼

      Sil
  6. Kurabiyelere bayıldım, harikasınız.

    YanıtlaSil
  7. Bir taneyle de annesiniz, on taneyle de. Sadece sayı arttıkça, endişelenecek bir can daha oluyor. Kardeş iyi de, ya can düşmanı kardeşlerden olursalar, o daha kötü tek olmaktan. Siz ona sokaktan bir kedi kardeş alın, hem bir cana yuva vermiş olursunuz, hem küçük hanım kardeş sevgisi ve sorumluluğunu tadar. Akıl veriyor gibi olup haddimi aştıysam özür dilerim. Yaşadığınız iç sıkıntısını biraz hafifleteyim istedim. Mesleki deformasyon olarak kabul edin, ne olur 🤗. Sağlıkla..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estağfurullah, hiç haddinizi aşmadınız tersine samimi yorumları çok önemsiyorum. Dogru diyorsunuz.
      Selamlar sevgiler 🌺

      Sil
  8. Gülşah’cığım yine aynı duygulardan ve aynı durumlardan geçiyoruz seninle. Nolcak senle bizim kaderimiz böyle 😂 Damla da “anne işten gelirken bana bir tane Poyraz (kuzeni) al, sen bana kardeş al” dedi. Dedim ki “ama kızım kardeş olursa hep onunla ilgilenmek zorunda kalırım, onunla uyurum seninle böyle ilgilenemem.” Bunun üzerine “anne o zaman sen bana bi tane Yağmur al (diğer kuzeni)” dedi. 😂😂😂 O kadar masumca söyledi ki gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. Kardeş olayını düşündüğümde yukarıda bahsettiklerinin hepsi beni de ikilemde bıraktı. Ne diyeyim? Allah büyüktür 😊

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah bi bilsem Dilek'cim 🙈😬
      Yorumunu okuyunca, düşündüm de gercekten o kadar çok duyguyu ve olayı birbirine yakın yaşadık ki...zamanlar bile yakın. Evrenin bi bildiği var sanırım. Bu pandemi bitsin gel ortada buluşalım :)
      Kızlar oynasın biz kahve içelim.
      Kardes kararı bizim gibi ince düşünenler icin zor bir karar bana göre. Yoksa "aman yapayim kardes olur biter" diyen tiplerden değiliz. Bende artık zamana bıraktım, varsa nasibimde olur diyorum.
      Öperim çok seni ve tatlı kızını 💋

      Sil
  9. Güzel bir iç dökme olmuş teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende teşekkür ederim.
      Selamlar, iyi geceler. :)

      Sil
  10. Her aile özel. Bu yüzden bu gibi durumlarda büyük konuşmamak lazım ama benim fikrim kardeşin şart olduğu yönünde. Biz eşimle çocuk sahibi olmayı düşünmüyorduk. Sonra bu fikirden vazgeçtik. Tek çocuk bende hiçbir zaman bir seçenek olmadı. Ya sıfır ya iki derdim. Şimdi kızım 20 aylık. İkinciyi düşünüyorum ama kilo sorunum var. Önce fazla kilolarımdan kurtulmak istiyorum. Sonrası kısmet. Senin için de en hayırlısını diliyorum. Yaşını bilmiyorum ama kadınlar artık daha geç yaşlarda doğum yapıyorlar. Mesela Özge Özder diye bir oyuncu var. Kadın 42 yaşında ve ilk çocuğuna hamile. Belki sana da ilham olur. Sevgiler :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne guzel demişsin aslında Sule'cim...
      Yaşım 40. Tabi her seyi düşünüyorum ve sonunda cümlemi " nasip"e bağlıyorum 🙈
      Senin icinde hayırlısı olsun, iyi haberlerin olsun.🌺
      Öperim çok 💋💜

      Sil
  11. conrad çok iyi yaa, ondan uygulanan filmler de var, tek çocuk bilemedim, bu dönemde zor tabii, ginger bread man çok severiim, tv benim için sen çal kapımı ve masterchef :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Deep, co iyiydi Conrad.
      Gerçekten zor ama hayat bakalım artik 😬 operim cok iyi akşamlar

      Sil
  12. güzel resimler teşekkürler

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi